Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/72 E. 2021/882 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/72 Esas – 2021/882
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/72 Esas
KARAR NO : 2021/882
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
Birleşen dosya(Mahkememizin …. esas …. karar sayılı dosyası)
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
K. YAZIM TARİHİ: 06/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Asıl davada davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Ankara Batı İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı dosyasından borçlu/davalı tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin aynı şartlarda devamına ve itirazın haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine karar verilmesi talepli olduğunu, uyuşmazlık hakkında arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşmaya varılamadığını, dava dışı ….Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili şirkete, …. seri nolu 28.01.2019 düzenlenme tarihli ve 35.000, -TL bedelli çek verildiğini, müvekkili şirket tarafından çek, yasal süresi içerisinde bankaya ibraz edildiğini, davalı banka tarafından çek yaprağı sorumluluk bedeli kanuni yükümlülüğü olmasına rağmen ödenmediğini ve çekin arkasına hukuka aykırı bir şekilde ” keşideci imzasının tutmadığı” şerhi düşülerek müvekkili şirkete çekin teslim edildiğini, bunun üzerine davalı banka hakkında Çek Kanunu’ndan doğan yükümlülüğünü yerine getirmesi için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasından icra takibine geçilmiş olmasına karşın davalı tarafından haksız ve kötüniyetli bir şekilde dosyaya itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkili şirketin, dava konusu olan çeki, dava dışı şirketten 28.01.2019 tarihinde almış olup, çekin o tarihteki şirket yetkilisi tarafından imzalandığını, Çek Kanunu Geçici Madde 3 uyarınca ödeme aracı olan çekin vadeli hale geldiğini, bu nedenle de vade gününe kadar işlem yapılamadığını, 5941 Sayılı Çek Kanunu’un 3. Maddesi uyarınca muhatap bankanın ibraz eden düzenleyen dışında hamile süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için ödeme yapmakla yükümlü olduğu söylendiğini, TCMB tarafından çıkarılan ve 12 Ocak 2019 tarihli ve 30653 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çek Defterlerinin Baskı Şekline, Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar İle Çek Düzenleme Ve Çek Hesabı Açma Yasağı Kararlarının Bildirilmesine Ve Duyurulmasına İlişkin Tebliğ (sayı: 2010/2)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (sayı: 2019/1)’de Bu Tutar 2019 Yılı İçin 2.030,00 TL olduğunu, bankanın ödemesi gereken bu tutarın kanuni bir yükümlülük olduğunu, ancak davalı bankanın çek kanunundan doğan bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı tarafın yetki itirazı hususu da haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalının banka kanundan doğan sorumluluğunu yerine getirmediğini, çekin sorumluluk bedelinin kanundan doğan bir borç olup, alacaklının yerleşim yeri mahkemesi yetkili olduğunu, ayrıca sadece çek alacağı değil söz konusu bir para alacağı olduğunu, HMK’nın 10. Maddesi uyarınca ifa yeri olarak TBK’nın 89. Madde hükmü nedeniyle, alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, tüm bu nedenlerle borçlu hakkında başlatılmış olan Ankara Batı İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyasında borçlu/davalı tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, takibin aynı şartlarda devamına, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti ödemesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; uyuşmazlık hakkında arabuluculuğa başvurulduğunu, 23.09.2020 tarihli arabuluculuk son tutanağında da belirtildiği üzere anlaşmaya varılamadığını, dava dışı …. Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili şirkete, …. seri nolu 14.02.2019 düzenlenme tarihli ve 45.000, -TL bedelli çek verildiğini, müvekkili şirket tarafından çekin, yasal süresi içerisinde bankaya ibraz edildiğini, davalı banka tarafından çek yaprağının sorumluluk bedeli kanuni yükümlülüğü olmasına rağmen ödenmemiştir ve çekin arkasına hukuka aykırı bir şekilde ”keşideci imzasının tutmadığı” şerhi düşülerek müvekkili şirkete çek teslim edildiğini, bunun üzerine davalı banka hakkında Çek Kanunu’ndan doğan yükümlülüğünü yerine getirmesi için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasından icra takibine geçilmiş olmasına karşın davalı tarafından haksız ve kötüniyetli bir şekilde dosyaya itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkil şirketin, dava konusu olan çeki, dava dışı şirketten 14.02.2019 tarihinde almış olup, çekin o tarihteki şirket yetkilisi tarafından imzalandığını, çek defter sahibinin şirketin, ticari sicil kayıtları istendiğinde ve müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde de bu hususun görüleceğini, Çek Kanunu Geçici Madde 3 uyarınca ödeme aracı olan çekin vadeli hale geldiğini, bu nedenle de vade gününe kadar işlem yapılamadığını, 5941 Sayılı Çek Kanunu’un 3. Maddesi uyarınca muhatap bankanın ibraz eden düzenleyen dışında hamile süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için ödemek yapmakla yükümlü olduğunu, TCMB tarafından çıkarılan ve 12 Ocak 2019 tarihli ve 30653 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çek Defterlerinin Baskı Şekline, Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar İle Çek Düzenleme Ve Çek Hesabı Açma Yasağı Kararlarının Bildirilmesine Ve Duyurulmasına İlişkin Tebliğ (sayı: 2010/2)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (sayı: 2019/1)’de bu tutarın 2019 yılı için 2.030,00 TL olduğunu, bankanın ödemesi gereken bu tutarın kanuni bir yükümlülük olduğunu, tür. ancak davalı bankanın Çek Kanunundan doğan bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bununla birlikte davalı tarafın yetki itirazı hususunun da haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalı bankanın kanundan doğan sorumluluğunu yerine getirmediğini, çekin sorumluluk bedelinin kanundan doğan bir borç olup, alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, ayrıca sadece çek alacağı değil söz konusu bir para alacağı olduğunu, HMK’nın 10. Maddesi uyarınca ifa yeri olarak TBK’nın 89. Madde hükmü nedeniyle, alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, izah edilen nedenlerle, borçlu hakkında başlatılmış olan Ankara Batı İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı dosyasında borçlu/davalı tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti ödemesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; 06/03/2019 tarihinde davacı tarafından Ankara Batı İcra Dairesi …. E. Numarası ile müvekkili Banka aleyhine işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri, masraf ve vekalet ücreti ile birlikte 2.049,52 TL bedelli icra takibi başlatıldığını, anılan takibin Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün ilgili dosyasına süresinde yapmış oldukları itiraz ile durdurulduğunu, dava konusu edilen çekin müvekkili Banka’nın Şubesi aracılığıyla ibraz edildiğini, yapılan incelemede emrine keşideci imzası ile farklılık mevcut olduğu tespit edildiğinden ilgili hususta şerh düşülerek çek sorumluluk bedelinin ödenmediğini, çek Kanunu’nun 2. maddesinde bankanın araştırma yükümlülüğü düzenlendiğini, ilgili madde uyarınca Bankanın araştırma yükümlülüğü çerçevesinde keşidecinin çek üzerindeki imzası ile Bankada bulunan imzasını karşılaştırmak ve sonucuna göre işlem yapmak yükümlülüğü altında olduğunu, keşidecinin çek üzerindeki imzası ile Banka kayıtlarında bulunan imzası arasında fark tespit edilir ise ödeme yapılmaz ve sonuç olarak çek sorumluluk bedeli de ödenmeyeceğini, usulüne uygun yapılan işlem için davacının haksız ve hukuka aykırı olarak takip ve dava açtığını, davacının dava konusu edilen çeklere ilişkin olarak sırf çek sorumluk bedelini tahsil etmek amacıyla bu davayı açtığını, gerçek bir alacak bulunmadığını, davacının tasfiye edilen firma ile arasında ticari bir ilişki olmadığı halde bu çeklerin sorumluk bedelini haksız bir şekilde tahsil etmeye çalıştığını, tüm bu nedenlerle davacı tarafın itirazın iptali talebinin reddi ile, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Dava konusu edilen çekin müvekkili Banka’nın Şubesi aracılığıyla ibraz edildiğini, yapılan incelemede emrine keşideci imzası ile farklılık mevcut olduğu tespit edildiğinden ilgili hususta şerh düşülerek çek sorumluluk bedeli ödenmediğini, Çek Kanunu’nun 2. maddesinde bankanın araştırma yükümlülüğünün düzenlendiğini, ilgili madde uyarınca Banka araştırma yükümlülüğü çerçevesinde keşidecinin çek üzerindeki imzası ile Bankada bulunan imzasını karşılaştırmak ve sonucuna göre işlem yapmak yükümlülüğü altında olduğunu, keşidecinin çek üzerindeki imzası ile Banka kayıtlarında bulunan imzası arasında fark tespit edilir ise ödeme yapılmaz ve sonuç olarak çek sorumluluk bedeli de ödenmeyeceğini, usulüne uygun yapılan işlem için davacının haksız ve hukuka aykırı olarak takip ve dava açtığını, davacının dava konusu edilen çeklere ilişkin olarak sırf çek sorumluk bedelini tahsil etmek amacıyla bu davayı açtığını, gerçek bir alacak bulunmadığını, davacının tasfiye edilen firma ile arasında ticari bir ilişki olmadığı halde bu çeklerin sorumluk bedelini haksız bir şekilde tahsil etmeye çalıştığını, tüm bu nedenlerle davacı tarafın itirazın iptali talebinin reddi ile, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı dosyası, Ankara Batı İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası, davaya konu çek, tarafların Ticaret Sicil Kayıtları, ticari defter ve kayıtları, banka kayıtları, dava dışı şirket kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Asıl Dava ve Birleşen Dava; çek kanunu uyarınca davalı bankanın ödemekle zorunlu olduğu miktarın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı dosyası, Ankara Batı İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası, davaya konu çek, tarafların Ticaret Sicil Kayıtları, ticari defter ve kayıtları, banka kayıtları, dava dışı şirket kayıtları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusu olan çeki, dava dışı şirketten 28.01.2019 tarihinde almış olup, çekin o tarihteki şirket yetkilisi tarafından imzalandığını, Çek Kanunu Geçici Madde 3 uyarınca ödeme aracı olan çekin vadeli hale geldiğini, bu nedenle de vade gününe kadar işlem yapılamadığını, 5941 Sayılı Çek Kanunu’un 3. Maddesi uyarınca muhatap bankanın ibraz eden düzenleyen dışında hamile süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için ödeme yapmakla yükümlü olduğunu iddia etmiştir. …. Ticaret ve Sanayi Odasına yazılan müzekkere cevabı incelendiğinde dava dışı şirketi temsile yetkili kişiler ile ilgili 06/11/2014-13/12/2018 tarihleri arasında şirket yetkilisinin …. olduğu, 13/12/2018 tarihinde ise …. olduğu bilgisi verilmiştir.
Davacı şirketin davaya konu çeki ciro yoluyla edindiği, yasal sürede ibraz edildiğinde davalı banka tarafından çekin arkasına “imza keşideciye ait değildir” şerhi düşülerek iade edildiği ve çek sorumluluk bedelinin ödenmediği, ciro yoluyla çeki ele geçiren davacının çekteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilmesinin beklenemeyeceği, davalı bankanın sorumlu olduğu miktarı ödememekte haklı bir gerekçesinin bulunmadığı ve 5941 Sayılı Çek Kanunu’un 3. Maddesi uyarınca muhatap bankanın ibraz eden düzenleyen dışında hamile süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için ödeme yapmakla yükümlü olduğu ayrıca davalı banka tarafından ödeme yapıldığı takdirde bu ödemenin daha sonra dava dışı müşterisinden istenebilecek olması gözetildiğinde, davalının sorumlu olduğu miktarı ödemesi gerektiği, banka ile dava dışı şirket arasındaki rücu ilişkisinin davacıyı bağlamadığı kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek ve Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın ve birleşen davanın KABULÜNE, Ankara Batı İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasına yapılan ve Ankara Batı İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik itirazın iptali ile takiplerin ayrı ayrı devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile Ankara Batı İcra Dairesinin …. esas sayılı takibe konu asıl alacak miktarı olan 2.030,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Ankara Batı İcra Dairesinin …. esas sayılı takibe konu asıl alacak miktarı olan 2.030,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Asıl Dava yönünden;
3-Alınması gereken 138,67 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 79,37 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğine göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 127,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.030,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Birleşen dava yönünden;
5-Alınması gereken 138,67 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 79,37 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğine göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 127,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.030,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 98,60 TL tebligat ve posta gideri olarak yapılan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.11/11/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍