Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/718 E. 2021/663 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/718 Esas – 2021/663
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/718 Esas
KARAR NO : 2021/663

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
K. YAZIM TARİHİ: 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Lehdarı davalı asil, borçlusu müvekkili … olan 29/03/2020 tanzim ve 25/06/2020 vade tarihli 25.000 TL bedelli bononun davalı tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin evine gelen ödeme emri ile öğrendiği işbu icra takibine konu bononun müvekkilince teminat için verildiğini, söz konusu takipte alacaklı olarak görünen davalı … ile müvekkilinin tek yetkili olduğu … İnş. Taah. Tar. Ve Hay. Tic. Ltd. Şti. ile uzun süredir ticari ilişki içinde olduklarını, müvekkilinin davalıdan sürekli inşaat malzemesi temin ettiğini, davalı yanca icraya konulan bononun müvekkili tarafından davalıya teminat olarak verildiğini, davalı yanın teminat olarak verilen bononun üzerinde kesme ve düzenleme tarihinde oynama yaparak müvekkilini borçlu konumuna sokmaya çalıştığını, müvekkilinin davalıya şahsi borcu bulunamadığını, müvekkilinin yetkilisi olduğu … İnş. Taah. Tar. Ve Hay. Tic. Ltd. Şti.’nin davalıdan aldığı mallara karşılık ödemeleri müşteri senetleri, banka havalesi ve kredi kartı ile gerçekleştirdiğini, davalı yanın müvekkilinden aldığı müşteri senetlerini cariye geçirmemesi nedeniyle, müvekkilinin yetkilisi olduğu şirket cari hesabında 14.268 TL borçlu olarak göründüğünü, davalının haksız kazanç sağlamak maksadı ile hareket ederek müvekkilinden bu meblağı talep ettiğini, müvekkilinin bir çok kez bu durumu davalıya anlatmasına rağmen davalının kötü niyetli bir şekilde teminat senedini icraya koyduğunu, senedi icraya koymadan önce de teminat yazan kısmı kestiğini ve düzenlenme tarihi üzerinde oynama yaptığını, söz konusu bononun herhangi bir iş yahut alacak karşılığı olmayıp tamamen teminat olarak davalıya verildiğini ve müvekkilinin davalıya hiçbir şekilde borcu bulunmadığını beyan ederek, her türlü dava, talep ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin borçlu olmaması sebebiyle öncelikle teminatsız olarak, mahkemenin aksi görüşte olması halinde yatırılacak %15 teminat mukabilinde takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından ve bu dosyaya dayanak bonodan kaynaklı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline haksız ve kötüniyetli icra takibi nedeniyle davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı, eldeki dava ile teminat olarak vermiş olduğu senet üzerinde davalılar tarafından tahrifat yapıldığını ve bu senede dayanılarak icra takibi başlatıldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Bonoda bulunması gereken hususlar TTK’nın 776 ve 777. Maddelerinde düzenlenmiştir:
MADDE 776-
(1) Bono veya emre yazılı senet;
a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,
c) Vadeyi,
d) Ödeme yerini,
e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
f) Düzenlenme tarihini ve yerini,
g) Düzenleyenin imzasını, içerir.
MADDE 777- (1) İkinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı hâller saklı kalmak üzere, 776 ncı maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz.
(2) Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.
(3) Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır.
(4) Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.”
Dava konsu bono incelendiğinde bonoda, vade, ödeme yeri, ödenecek kişi, düzenleme yerinin bulunmadığı anlaşılmış, 777. Maddenin 2 ila 4. Fıkralarda yazılı hallerde dahi senedin TTK 776/1-c maddesindeki unsuru taşımadığı anlaşımış ve ve dava konusu bononun TTK 777/1. Maddesi gereğince bono vasfında olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında; dava konusu senet kambiyo senedi vasfı taşımadığı gibi taraflar tacir de olmadığından davada görevli Mahkeme ticaret mahkemesi olmayıp, taraflar arasındaki temel ilişkinin mal alım satımı olması nedeniyle asliye hukuk mahkemesidir.(Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2016/2345 esas, 2017/6774 karar sayılı kararı da aynı doğrultudadır.)
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Bu bağlamda somut uyuşmazlığa bakma görevi, 6102 sayılı kanunun 4. Maddesinde sayılı davalardan olmaması, tarafların ikisinin de tacir olmaması, dava konusu bononun kambiyo senedi vasfı taşımaması ve taraflar arasındaki temel ilişkinin mal alım satımı olması nedeniyle Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
5-Davacının tedbir talebinin, görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/09/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza