Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/716 E. 2022/18 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/716 Esas – 2022/18
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/716 Esas
KARAR NO : 2022/18
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ: 06/01/2022
K. YAZIM TARİHİ: 13/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; Davacının, davalıdan olan maddi zarar alacağına ilişkin olarak Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, borçlunun itirazında haksız olup itirazının kötü niyetli olduğunu, 21/02/2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı minibüs cinsi araç ile … Caddesi üzerinde … istikametine seyir halinde iken … Caddesi ile … Caddesi kavşağına yaklaştığı esnada kavşakta bulunan trafik levhalarına çarptığını, söz konusu trafik kazası neticesinde müvekkili belediye yetki ve sorumluluk alanı içerisinde bulunan … ilçesi, … Caddesi ile … Caddesi kesişim alanında bulunan Yön Bilgi Levhasının zarar gördüğünü, mevcut olay sonucu müvekkili belediye Ulaşım Dairesi Başkanlığı Sinyalizasyon ve Altyapı Hizmetleri Şube Müdürlüğü tarafından 27/02/2018 tarihinde imza altına alınan Hasar Tespit Tutanağı düzenlenerek hasarın ayrıntılı dökümü çıkartıldığını ve tahsil edilmesi gereken tutar 3.111,02-TL olarak belirlendiğini, işbu tespit sonrası … plakalı aracın davalı sigorta şirketine kayıtlı olması sebebiyle müvekkili belediye tarafından davalı şirkete 05/03/2018 tarihinde ihtarname gönderilerek tespit edilen zararın ödenmesi gerektiği, aksi takdirde yasal işlem başlatılacağının ihtar edildiği, davalıya tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple zararın tazmin edilebilmesi amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine kötü niyetli olarak itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, bu nedenlerle davalının yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; olayın 21.02.2018 tarihinde saat 14.40 civarında … ili … ilçesinde … plakalı aracın kazaya sebebiyet vermesi ile meydana geldiğini, kazada adı geçen … plakalı aracın 21/02/2018 16:20 ile 21/02/2019 12:00 tarihleri arasında müvekkil sigorta şirketi nezdinde poliçesinin mevcut olduğunu, dava konusu hasarın gerçekleşme tarih ve saati poliçe vadelerine girmediğinden müvekkil sigorta şirketinin herhangi bir hasar tazminatından sorumluluğu bulunmadığını, sorumluluğu kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili açısından muhtemel herhangi bir hak kaybını önlemek adına itirazlarını sunduklarını, sigorta şirketinin, zarara uğrayan üçüncü kişi yararına sözleşme ile sınırları çizilen hesaplama yöntemleri ve limitlerle sorumlu olduğunu, Borçlar Kanunu kapsamında arta kalan sorumluluğun işleten ve/veya haksız fiil faili sürücüye ait olduğunu, sigorta şirketine başvuru zorunluluğu tam olarak yerine getirilmediğini, eksik başvuru sebebiyle usulden ret gerektiğini, yasal faiz işletilmesi gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin davacı tarafından eksik belgelerin tamamlandığı tarih olduğunu, icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, genel şartların tam üçüncü kişi yararına olan trafik sigorta sözleşmesinin ayrılmaz parçası olduğunu, sigortacının sorumluluğu ancak ve ancak sözleşme şartları ile belirlenebilir. sözleşme şartları ile hesaplanan zararı aşan kısımdan işleten ve/veya işletenin fiilinden sorumlu olduğu kişilerin birlikte sorumlu olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nda sorumluluk kaynaklarının sözleşme, haksız fiil, vekaletsiz iş görme ve sebepsiz zenginleşme olduğunu, sigortacının sorumluluk sınırlarının üçüncü kişi yararına sözleşme kapsamında sözleşmeden kaynaklanan sorumluluk olduğu, sigorta sözleşmesi kapsamına trafik sigortası genel şartlarının dahil olduğu, trafik sigortası kapsamında sigortacının sorumlu tutulması gerektiğini, artan zarardan işletenin ve işletenden farklı ise haksız fiile sebebiyet veren sürücünün sorumlu olduğunu, yargılama kapsamında trafik sigorta sözleşmesi kapsamında sorumluluğun belirlenmesi gerektiğini, davacı hasarın onarımına dair herhangi bir fatura sunmadığını, KDV’ye hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, poliçede sigorta bedellerine KDV dahil olduğuna bir ifade bulunmadığını, bu nedenle söz konusu kalemin de reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile söz konusu hasar tazminatı alacağına hükmedilmesi halinde KDV harici ve makul oranda indirim/iskonto uygulanmış bedele hükmedilmesinin talep olunduğunu, davacı açısından da ticari işletmesiyle ilgili olmadığından ticari iş olarak da nitelendirilemeyeceğini, bu sebeple avans faizi talep edilemeyeceğini, davacının avans faizi talebinin mesnetsiz olduğunu, temerrüt tarihine de itirazları olduğunu, değer kaybı yönünden hali hazırda yürürlükte bulunan ZMSS Genel Şartlarının nazara alınması gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava, itiraz ve beyan hakları saklı kalmak kaydıyla davanın öncelikle dava şartı eksiliğinden reddine, esasa girilmesi halinde esas yönünden savunmaları kapsamında dosyanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı cevabi yazısı ve ekleri, trafik kayıtları, sigorta kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, 21/02/2018 tarihinde 14.40 ‘da dava dışı sürücü …’un sevk ve idaresindeki davalı ZMSS sigortalı olduğu iddia edilen … plakalı minibüs ile trafik levhalarına çarpması sonucu davacının hasar tespit tutanağına dayanarak 3.111,02 TL’nin tahsiline yönelik başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Sıfat yokluğu, bir def’i değil, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itirazdır. Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulu’nun 18.04.2007 gün ve 2007/5-233 E., 2007/221 K.; 04.03.2009 gün ve 2009/10-34 E. 2009/104 K.; 03.02.2010 gün ve 2010/4-4 E., 4 K.; 08.02.2012 gün ve E:2011/21-789, K:2012/62 sayılı kararlarında da benimsenmiştir.Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husustur. Somut olay 21.02.2018 tarihinde saat 14.40 civarında … ili … ilçesinde … plakalı aracın kazaya sebebiyet vermesi ile meydana geldiğini, kazada adı geçen … plakalı aracın 21/02/2018 16:20 ile 21/02/2019 12:00 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi nezdinde poliçesinin mevcut olduğu, dava konusu hasarın gerçekleşme tarih ve saati poliçe vadelerine girmediğinden Davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.111,02 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/01/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.