Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/685 E. 2022/438 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/685 Esas – 2022/438
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/685 Esas
KARAR NO : 2022/438
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
K. YAZIM TARİHİ: 27/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davacının, … eski üyelerinden …’in Kooperatif çıkma alacağı sebebiyle açmış olduğu Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas ve … Karar sayılı davada davalı … davayı kaybetmesi sebebiyle anılan dava sonucunda çıkan borç miktarının tamamını ödemek suretiyle ilamın infazını tek başına göğüslediğini ve son derece sıkıntılı bir maddi süreç sonunda hem davalı kooperatif hem de diğer davalı … (T.C. …) ile birlikte müteselsilen sorumlu olmasına rağmen kredi çekmek suretiyle tek başına karşıladığını, Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan … Esas ve … Karar sayılı davada zararın davacı tarafından karşılandığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 33. Maddesi gereğince davacının davalı kooperatife karşı rücu hakkı doğduğunu, davalı …, davacıya rücu hakkı doğuran davada dava konusu alacağı neredeyse 14 yıl sürüncemede bıraktığını ve borcu ödemekten sürekli kaçındığını, diğer müteselsil borçlu olan … (T.C….)’n de hiçbir surette borcun ödenmesi açısından bir girişimde bulunmadığını, bunun da kooperatif yönetiminin kötü niyetli olduğunu açıkca gösterdiğini, tüm bu nedenlerle davacının ödemiş olduğu 120.000,00 TL’nin, temerrüt tarihi olan 27/04/2021 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek yasal mevduat faizi ile birlikte, davalı taraftan rücuan tahsiline, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar … ve … cevap dilekçeleri özetle; davalı kooperatifin uzun süredir ekonomik sıkıntılar içinde olup yargılama süreçleri devam eden dava dosyaları sebebiyle de zor günler geçirdiğini, bu sebeple kooperatif yönetiminin kötü niyetli davranmadığı, davacı yanın zararına kasten sebep olmadığını ve davacının da kooperatifte yönetim kurulu üyesi olduğunu, Kooperatif Kanununun 23. Maddesi gereği üyelerin hak ve borçlarda eşit olması gerektiğini, bu davada kooperatifin yanında sadece … ve …’ın şahsi olarak davalı gösterilmiş olmasının açıkça Kooperatif Kanunundaki 23. Maddenin ihlaline sebep olduğunu, mevcut kooperatif üyeleri ile borcun doğduğu tarihte kooperatif üyeliğini devreden tüm üyelerin de dahil olmak üzere taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunması sebebiyle işbu davaya tüm kooperatif üyelerinin dahil edilmesi gerektiğini, kooperatiften ayrılan üyelerin üyeliklerinin yeniden ihyası gerektiğini, bu aşamada işbu davada zorunlu dava arkadaşlığının bulunması sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E., … Karar sayılı dosyasının halen istinaf aşamasında olduğunu, davacının zararına davalılar olarak sebebiyet vermedikleri için davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, tüm bu sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesinin …, … ve … Esas sayılı icra dosyaları kapsamı, Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, banka kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 12/04/2022 tarihli raporu ile özetle; Dava konusu ihtilafın, davalı kooperatifin eski ortağı …’in 2008 yılında ayrılmasından sonra çıkma payının ödenmemesi üzerine başlatılan hukuki mücadelenin sonucunda, davacı …’ün ödemiş olduğu bedelin, kooperatif tarafından geri verilmesi talebini içerdiği, 31 Temmuz 2021 tarihli genel kurul toplantısında davacının alacağının faizi ile birlikte ödenmesinin kararlaştırıldığı, fakat kooperatif alacakları tahsil edilemediği için ödeme yapılamadığı, ödeme yapılamamasının yönetimin kötü niyetinden değil kooperatifin içinde bulunduğu imkansızlıktan kaynaklandığı, kooperatifin, 2021 yıl sonu muhasebe kayıtlarına göre davacının 126.972,63 TL, davalı …’nın 64.806,66 TL, diğer davalı …’ın 25.395,51 TL alacaklarının bulunduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Tartışılması gereken hususlar davanın çıkma payı alacak isteminin rücuen tahsili istemine ilişkin alacak davası mi sorumluluk davası mı olduğu, davalıların tazmin sorumlusu olup olmadıkları konuları çekişmelidir.
Kural olarak yönetim kurulu üyeleri şirket adına yaptıkları işlemlerden dolayı kişisel olarak sorumlu tutulamazlar, ancak, TTK nun 336. maddesi uyarınca, yöneticilerin eylemleri doğrudan doğruya zarara yol açmışsa, yani bu eylemler sonunda yöneticiler, ortakların veya alacaklıların mal varlığında doğrudan azalmaya yol açmışsa, bu zararı veren yöneticilere karşı, zarar gören adına tazmin istemi ile dava açılması mümkündür. Şirket ortakları ve şirket alacaklılarının doğrudan zararın tazmini hususunu TTK nun 336. maddesi düzenlemektedir. Tazminat isteminin hükme bağlanabilmesi için burada yazılı olan koşulların gerçekleştiğinin ispatı gerekir. Davanın konusu ödenmeyen aidat alacağının mahkeme ilamına rağmen ödenmemesi üzerine kooperatif yöneticisi olan davacı tarafından ödenmesi üzerine iş bu dava açılmıştır. Ana sözleşmede kooperatifin sorumluluğu başka türlü düzenlenmedikçe dış borçlar ancak kooperatif tüzel kişiliğinin malvarlığı ile ödenecek, bunun dışında kooperatif üyelerinin kişisel malvarlıklarından herhangi bir istek yapılamayacaktır. Kuşkusuz mal varlığına üyelerin yüklendiği sermaye payı dahildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.09.1997 tarih ve 1997/11-44 Esas, 1997/649 Karar sayılı ilamında da “Kooperatifin sorumlu olduğu hususlarda ortaklara gidilebilmesi için kooperatifin tasfiye edilmiş, sicilden silinmiş olması yeterli olmadığı, anılan 28. maddesinde kollektif şirketler ile ilgili 179. maddesinden farklı bir hüküm getirildiği, kooperatif aleyhine gerekli takibat yapılıp sonuç alınmaz ise ortaklara sorumluluk durumuna göre müracaat edilebileceği” vurgulanmıştır. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. madde yollamasıyla TTK’nın 269. maddesi hükmüne göre anonim şirket, sermaye ortaklığı olup, ortakların sorumluluğu, koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Sermaye borçlarını ödeyen ortakların gerek şirkete ve gerekse şirketin alacaklılarına karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmadığından, kişisel yönden takip ve dava olunamazlar. Bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı kül halinde değerlendirildiğinde davanın sorumluluk davası olmadığı, davalı kooperatifin eski ortağı …in 2008 yılında kooperatiften çıkma payı alacağının tahsiline yönelik davalı kooperatife açılan alacak davası olduğu bu kapsamda denetime elverişli bilirkişi raporu ile yapılan tespit ile ödeme yapılamamasının yönetimin kötü niyetinden değil kooperatifin içinde bulunduğu imkansızlıktan kaynaklandığının tespit edildiği iş bu sebeple Davalılar … ve … oluşan zarardan TTK’nun 309 ve 336. Maddeleri ve KK 62/3 kapsamında kötü yönetim ve ihmali bulunduğu ispatlanamadığından ve davacı alacağının tahsil edilememe halinin ortaya çıkmasında kişisel olarak sorumluluklarını gerektirir koşulların oluştuğu ispatlanamadığından davanın Davalılar … ve … yönünden reddine karar verilmiştir.
Kooperatiflerden açık kapı ilkesi uyarınca istifa ve ihraç mümkün olup, çıkma payından kooperatif sorumlu olduğundan kooperatif tarafından ödenmesine hükmedilen ilam gereği kooperatif borcunun davacı tarafından ödendiği rücu talebinde korunmaya değer hukuki yararı bulunduğu bu kapsamda 31/07/2021 tarihli kooperatif genel kurul toplantısında davacının alacağının faizi ile birlikte ödenmesinin kararlaştırıldığı fakat kooperatif tarafından ödeme yapılmadığından taleple bağlı kalınarak 120.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 27/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, davalı kooperatif yönünden KABULÜ İLE, 120.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 27/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Diğer davalılar yönünden davanın reddine,
3-Alınması gereken 8,197,20 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.049,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.147,90TL karar ve ilam harcının davalı kooperatiften alınarak hazineye irat kaydına,
4-Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davalı kooperatiften tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.049,30 TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.117,10 TL harcın davalı kooperatiften tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 276,20 TL tebligat ve posta gideri ile 800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.076,20 TL yargılama giderinin davalı kooperatiften alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 15.350,00TL vekalet ücretinin davalı kooperatiften alınarak davacıya ödenmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/05/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.