Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/684 E. 2022/562 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/684 Esas – 2022/562
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/684 Esas
KARAR NO : 2022/562
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH: 20/07/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin inşaat sektöründe kullanılan demir çelik ürünler üreten bir firma olduğunu, ana alanının sac metal doğrama işleri olduğunu ve sektöründe belli bir bilinirliğe ve güvenilirliğe sahip olduğunu, davacı şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkiye dayanan cari hesap alacağının ödenmemesi nedeniyle davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe, borca ve fer’ilerine süresi içinde yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, arabuluculuk için başvurulduğunu, ancak gerçekleşen toplantılarda herhangi bir uzlaşma sağlanamadığını, Öncelikle, takipte istenen asıl alacağın tamamen yasal ve hukuka uygun olduğunu, borçlunun yaptığı itirazın kabul edilmesinin mümkün olmadığını bildirerek Her ne kadar 177.963,52 TL üzerinden başlatılmış olsa da, 47.044,90 TL’lik iade faturası üzerinde şirketler arasında uyuşmazlık yaşandığını, ana paradan bu tutar düşüldükten sonra kalan 130.918,62 TL’ lik kısım için itirazın iptali davası açma gereğinin hasıl olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafın haksız mesnetsiz itirazının kısmen iptaline, takibin 130.918,62 TL anapara ve fer’ileri ile kaldığı yerden devamına, yapılan icra takibine haksız ve kölü niyetli itiraz edildiğinden asıl alacağın 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden girişilen icra takibine vaki borca itiraz ettiklerini, davacının açtığı işbu itirazım iptali davasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddinin gerekliğini, icra takibine yapılan itirazın kısmen de olsa kabul edildiğini, cari hesap alacağının 177.963,52 TL olduğu ifade edilmesine rağmen, açılan davanın 130.918,62 TL üzerinden açıldığını, bu nedenle davalının itirazında haklı olduğunu ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ticari defterler, faturalar, icra dosyası bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Eldeki davanın 08/09/2021 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı ticari defterlerine dayanarak alacak talep etmiştir. Bir gerçek veya tüzel kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeyi yine kendi lehine delil olarak kullanamaması bir usul kuralıdır. Zira kişi kendi lehine, başkası aleyhine delil oluşturma eğilimine girebilir. Ancak, bir kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeye yine kendi lehine delil olarak dayanamayacağına ilişkin genel kurala bir istisna getirilmiş ve kanunda belirtilen şartlar altında ticari defterlerin sahibi lehine delil olacağı kabul edilmiştir. Sahibi tarafından oluşturulan ticari defter kayıtları, uyuşmazlığın her iki tarafının defter tutma yükümlülüğüne tabi olması ve uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasına ilişkin genel şartlar dışında, kanunda öngörülen ek şartların gerçekleşmesi halinde, sahibi lehine delil teşkil edebilir. Bu kuralın istisnası olan ticari defterlerle ispat HMK’nın 222/2-3. Maddesinde bazı sıkı şartlara bağlanmıştır. HMK 222/2’de, ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz, usulüne uygun şekilde tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması gerektiği hüküm altına alınmıştır. HMK 222/3. Maddesinde ise, HMK 222/2’de öngörülen şartlara uygun şekilde tutulan ticari defter kayıtlarının, sahibi lehine delil olabilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defter kayıtlarının bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı).
Taraflara ait ticari defterlerin karşılaştırılması neticesinde de; davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre 25.06.2021 takip tarihi itibariyle davalının davacıya bakiye 130.918,62 TL tutarında borçlu bulunduğu, davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre 25.06.2021 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 225.008,42 TL alacaklı bulunduğu ancak taraf ticari defterleri ile sabit ve davacının kabulünde olduğu üzere 47.044,90 TL iade faturası bedeli düşüldükten sonra davacının davalıdan bakiye 130.918,62TL anapara alacağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Tarafların 2021 yılı BA/BS formalarının karşılaştırılması neticesinde ise; karşılıklı faturaların uyumlu olduğu, ticari ilişki olduğu, Yargıtay …HD … esas, … karar sayılı kararında da belirtildiği üzere bu hususun fatura konusu malların teslimine karine teşkil ettiği, ve aksinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar, HMK 222 ve belirtilen Yargıtay kararı ışığında davanın kabulü ile takibin devamına, ve faturaya dayalı olması gözetilerek icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, … icra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 130.918,62 TL asıl alacak üzerinden devamına,
130.918,62 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 8.943,05 TL harçtan peşin alınan 1.345,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.597,1‬0 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 59,30 TL başvurma harcı, 8,5 TL vekalet harcı, 1.345,95 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.413,75‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.035,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 16.387,27 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/06/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza