Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/680 E. 2022/457 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/680 Esas – 2022/457
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/680 Esas
KARAR NO : 2022/457
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;Davalı tarafça düzenlenmiş olan 15.12.2020 tarihli ürün teklif formu ile 182.900,00 TL mukabilinde davacıya 6.000-7.000 kg ağırlığında dorse imal etmek üzere taraflarca anlaşıldığını, davalı tarafça 29.03.2021 tarihinde müvekkiline teslim edilmiş olan dorseye ilişkin olarak; müvekkili tarafça dorseyi teslim almadan olacak şekilde çek, senet ve nakit olacak şekilde toplam 183.600,00 TL ödeme gerçekleştirildiğini, dorsenin yük taşımacılığı için yola çıkmışken 30.03.2021 tarihinde yolda yapılan kantar tartımında dorsenin 10.750 kg ağırlığında olduğu, ayıplı olduğunun tespit edildiğini, dorsenin ağırlığının 10.750 kg olduğunun tespit edilir edilmez müvekkilince 30.03.2021 tarihinde davalı tarafa ayıp ihbarında bulunulduğunu, 30.03.2021 tarihinde davalı tarafa iade edildiğini, araç tescil belgesinde dorse net ağırlığının 8000 kg olarak belirtildiğini ve müvekkiline de 7000 kg civarı ağırlığı olacağının küsuratla birlikte 8000 kg olmayacağı söylenmesi ve bu şekilde araç tescili yapılmasına rağmen, yapılan ölçüm işlemi ile dorsenin ayıplı olduğunu, 10.750 kg olduğunun tespit edildiğini, davacının bu dorse ile iş yapamadığını, dorsenin boş ve dolu ağırlığının yasalarca belirlenen sınırın üzerinde olması halinde müvekkilinin bu nedenle ceza yaptırımı ile karşılaşmasına da sebebiyet verebileceğini, keza müvekkilinin bu dorse ile yaptığı tek seferlik taşımacılıkta bile 29.03.2021 tarihli … Bakanlığı tutanağı ile “Yasal tolerans haricinde 3750 kg fazla yük taşıdığı tespit edilmiştir.” şeklinde hakkında tutanak tutulup aleyhinde para cezasına hükmedildiğini, ödeminin de davacı tarafça yapıldığını, davalı tarafça sebep olunmuş olunan ve müvekkilince ödenmiş olan 2.100,00 TL ceza bedelinin davalıdan tahsili gerektiğini, dorsenin gereğinden fazla ağırlıkta yapılmış olmasının motorun gücünü zorlayacak olup araçta yıpranmaya neden olacağını, benzin ve motorin miktarını da arttıracağını ve dolayısıyla davacının bu anlamda da zarara uğrayacağını, ayıbı öğrendikten sonra dorseyi teslim edebilmek için dorseyi/tırı boş şekilde getirdiklerini ve davalıya teslim ettiğini, davacının bu yolculuktan da tüm yolu boş şekilde tırı getirmek zorunda kaldığı için uğradığı kazanç kaybının oluştuğunu, davalının tarafın geçen süre zarfında, müvekkilince ödenen 183.600,00 TL’nin iadesini de yapmadığını, davalı tarafça dolaylı yoldan dorsenin ayıplı olduğunun kabul edildiğini, ayrıca işbu tarih itibariyle halen müvekkilinin ayıplı ürün/dorseyi kullanmakta olduğu tır kafasını kullanamadığını, uygun bir dorsesi olmadığı ve davalı tarafça da bedeli iade edilmediği için yeni bir dorse de alamadığını, bu süre zarfında müvekkilinin kazanç kaybına uğradığını, tüm bu nedenlerle öncelikle haklı davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; davacı tarafça ödenmiş olan 93.600,00 TL tutarındaki çek, senet ve tüm kambiyo senetlerinin davacıya iadesi ile ödenmiş/ödenecek olanların istirdadı ve dorse bedeline ilişkin müvekkilince davalıya nakit olarak ödenmiş olan 90.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile taraflarına iadesini; mahkeme aksi kanaatte ise dorse bedeli olarak müvekkilince ödenmiş olan toplam 183.600,00 TL bedelin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesine, dorse/ayıplı ürünün boş olarak yoldan dönmesi neticesinde müvekkilinin uğradığı kazanç kaybı ile dorse/ayıplı ürün nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zarar ve müvekkiline ait tırın kullanılamaması nedeniyle müvekkilinin uğradığı kazanç kaybı ve zarara ilişkin şimdilik 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesine, davacı tarafından ödenmiş olan 2.100,00 TL ceza bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı ile 15.12.2020 tarihli olarak ağır yük, kaya, alçı taşı ve hafriyat gibi kütlesi ağır malzemeler taşıyacak kapasite ve uygunlukta kaya tipi damper olması veya kapaksız kaya tipi damper imal edilmesi konusunda anlaşma yapıldığını, davacı Firma yetkilisinin seçmiş olduğu kapaklı damper kaya vb ağır kütlesi olan ürünleri taşımak amacıyla özel bir imalat istediğinden ; özel bir ürün teslim edildiğini, iddia edildiği gibi 6-7 tonluk dorse siparişi verilmediğini, dorsenin tonajı-kapasite ve yapım biçimi–gücü ve ağırlığı sonradan ortaya çıkan ayıp veya gizli ayıp niteliğinde olmadığını, ürünün itirazi kayıtsız teslim edildiğini ve hemen akabinde sorunsuz surette davacı yanca kullanıldığını, kaldı ki, mevzuat gereği bir dorse, çekicisi hariç maksimum 35.500 ton taşıyabileceğini, 10.750 klgr dorse gelirse davacının dorsesinin 24.750 klgr yük taşıyacağının kabul edilmesi gerektiğini, davacının talep ettiği fazla yük taşımanın cezasının müvekkiline yüklenemeyeceğini, Artes kayıtlarına göre, dava konusu dorsenin bir gram fazla ağırlıkta olsa idi, tesciline izin alınamayacağını, söz konusu ürünün ayıplı mal olmadığını faal durumda kullanılan dorse olduğunu, müvekkilinin fiyat teklif ekinde yazdığı şekilde ürün imal ettiğini ve davacı yanın da bu ürünü bu yazılı şartlarda sipariş ettiğinin sabit olduğunu, siparişe uygun fiyatlandırma ve ürünün kapasitesi, gücü ,taşıyacağı ağırlık ve her türlü bilgileri verildiğini ve bu metne uygun ürün teslim edildiğini, davacı tarafça ısrarla büyük kaya parçaları taşıyacak ağır donanımlı ürün istendiğini ve görseller ile yapılacak işe uygun sipariş verildiğini, ayrıca ürün tesliminden itibaren yaklaşık 1 ay geçmiş olmakla aracın güçlü ve kapasiteli olduğunun hem çıplak gözle ve hem de ortada olduğundan bir ay sonra ayıplı denmesinin sipariş ve teklif formuna, olaya,usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davalıya gönderilmiş bir ihtarname olmadığını, ayıplı imalat iddialarını kabul etmediklerini, dorsenin iddia edildiği gibi davalıya teslim edilmediğini, fabrikanın önündeki yola bırakıldığını ve aylardır o şekilde yol kenarına terk edilmiş olduğunu, davalının bu dorseyi teslim almadığı gibi, burada yol kenarına terk edilen dorseden de sorumluluk kabul etmediğini, dava konusu ürünün 3 dingil kapaklı dorse damper olduğunu, tüm bu nedenlerle her türlü fazlaya ilişkin talep,dava ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla davaya ve olaya ilişkin savunma ve itirazlarının kabulüne, haksız açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların ticari defter ve defter kayıtları ile sicil kayıtları, BA-BS formları, davaya konu araca ilişkin … Bakanlığı ARTES kayıtları, … Noterler Birliği araç tescil kayıtları, … Genel Müdürlüğü cevabi yazısı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi kurulu 04/04/2022 tarihli raporu ile özetle; Huzurdaki davanın; sözleşme kapsamında ayıplı olarak teslim edildiği iddia olunan ürün nedeni ile sözleşmeden dönme ve buna ilişkin ödenen bedelin, kazanç kaybı ve zararı ile ayıplı teslimden kaynaklı trafik cezası bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu, raporun içeriğinden izlenip denetlenebileceği üzere; Ayıp ihbarı defilerinin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;Kurulumuz makine mühendisi tarafından yapılan teknik tespitlerde davaya konu doörsenin ayıplı olmadığının değerlendirilmiş olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, ayıplı olduğu iddia edilen dorseden kaynaklı sözleşmeden dönme ve buna ilişkin ödenen bedelin kazanç kaybı ve zararının , ayıplı teslimden kaynaklı trafik cezası bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
TBK.nun 219.maddesi gereğince, Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
TBK.nun 222.maddesi gereğince, Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir.
Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olur.
TBK.nun 223.maddesi gereğince, Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
TBK.nun 225.maddesi gereğince, Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz.
Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.
TBK.nun 227.maddesi gereğince, Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir.
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.
TBK.nun 229.maddesi gereğince, Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir:
1. Ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi.
2. Satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi.
3. Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi.
Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür.
Somut olayda; Davalı tarafça düzenlenmiş olan 15.12.2020 tarihli ürün teklif formu ile 182.900,00 TL mukabilinde davacıya 6.000-7.000 kg ağırlığında dorse imal etmek üzere taraflarca anlaşıldığını, davalı tarafça 29.03.2021 tarihinde dorse davacıya teslim edilerek davaya konu dorseyi davacı taraf satın almıştır. Davacı tarafça satıma konu dorsenin yük taşımacılığı için uygun olmadığı ayıplı olduğu iddiası sebebiyle iş bu dava açılmıştır.Davaya konu malların ayıplı olduğunun ispat yükümlülüğü davacıya aittir. Mahkememizce yapılan alınan bilimsel ve gerekçeli olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca yapılan değerlendirme ile üç dingilli kapaklı yarı römorkun dingiller arası mesafesi 1350 mm olduğu dosya kapsamında belirtilmiştir. Dosya kapsamında teklif formu/ mektubu ve ekleri dışında taraflar arasında şartları belirtilen yazılı/imzalı bir sözleşmeye rastlanmamıştır. Teklif mektubunda kapaklı dorsenin Azami yüklü ağırlığı 35.500 kg olarak belirtilmiştir. Dorsenin boş olarak herhangi bir ağırlık miktarı verilmemiştir. Dorsenin imalatında ağırlığını etkileyen ana unsurun kullanılan sac kalınlığına bağlı olduğu, kullanılan sac kalınlığına göre dorsenin boş ağırlığının değişeceği, dorsenin sağlam olması istenildiğinden imalatın davalının fiyat teklifinde belirtilen 4 mm saç kalınlığında yapıldığı anlaşılmıştır. Teklif mektubunda dorsenin boş ağırlığı ile ilgili herhangi bir taahhüt bulunmamaktadır. Teklif formundaki değerlere göre davaya konu dorsenin kendi ağırlığının haricinde 24.750 kg yük taşıyabileceği bu haliyle teklif formundaki değerlerle uyumlu olduğu bu kapsamda teslim edilen dorsenin ayıplı olmadığı tespiti nazara alınarak davacının talepleri ayıplı satımdan kaynaklı zarar kalemlerine ilişkin olması, ayıbın ispatlanamaması sebebiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcın peşin alınan 3.342,07 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.261,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 22.149,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi 24/05/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.