Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/674 E. 2022/376 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/674 Esas – 2022/376
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/674 Esas
KARAR NO : 2022/376
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2021
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
K.YAZIM TARİHİ: 18/05/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında … A.Ş. ne ait … verilmesi hususunda anlaşıldığını, bu anlaşmaya istinaden müvekkili firmaya ait … Şti nin kendisine ait reklamların yayımlandığını, müvekkili şirketin dosya kapsamındaki reklamlardan da anlaşılacağı üzere yükümlülüklerini yerine getirdiğini, verdiği hizmetlerin karşılığı hizmet bedelleri için davalı şirkete … no lu … tarihli 2.360.- TL bedelli e-fatura düzenlediğini ve sistem üzerinden de davalı … Şti ne gönderdiğini, ancak davalı şirketin müvekkili şirketin hizmet akdini yerine getirerek reklamların yayımlanmış olmasına rağmen işbu hizmet bedellerinin karşılığı fatura alacağının ödenmediğini, fatura alacağının ödenmesi için davalı borçlu ile defalarca yapılan görüşmelere rağmen müvekkili şirket alacaklarının ödenmemesi üzerine, faturadan kaynaklı açık hesap alacağının tahsilinin sağlanması için Ankara …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin haksız ve mesnetsiz olarak dosya borcuna ve ferilerine itiraz ederek haklı takibi durdurduklarını, davalıya ait reklamların yayımlanmış olduğunu, gazete eklerinden belli olduğunu ve davalının fatura konusu hizmetleri aldığının sabit olduğunu, Türk Ticaret Kanunu nun 21/2 maddesinde, “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten 8 gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir İtirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” hükmü gereğince, süresi içerisinde itiraz edilmemiş faturaların içeriğinin kabul edilmiş sayılacağını ve borcu olmayan iddiasında olan tarafın bunu ispatla mükellef olduğunu, takibe itirazında hiçbir haklı neden göstermeyen davalı şirketin basiretli bir tacir olarak kendisine sistem üzerinden gönderilen faturaya süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalının yapılan takibe itirazı haksız olduğu gibi, alacağın tahsilini uzatmaya yönelik olduğunu beyan ederek, davalı borçlu … Şti nin haksız ve yersiz itirazı ile duran takibin devamına ve alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2018 yılına ait BA-BS formları, dava konusu ilana ilişkin gazete nüshası, talimat mahkemesi aracılığıyla alınan 25/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, davacı … A.Ş. ile Davalı … Şti arasındaki 14.05.2018 tarihinde yapılan … bedeli olan 2.360,00TL’nin davalı … Şti tarafından ödemesinin yapılmamış olduğu iddiası incelenmiş ve Davacı … A.Ş. nin … yerinde yapılan incelemelerde 2018 yılı Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter Defterlerinde … günü Muhasebe hesaplarına kayıtlarının yapılmış oldukları, 10.09.2021 dava tarihi itibariyle davacının muhtemel faizli alacağının 3.066.45TL olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 30.07.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 03.08.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki hizmet sözleşmesi kapsamında faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğunu iddia ederek fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığından davalının savunması tespit edilememiş ancak borca itiraz dilekçesinden borcu kabul etmediği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2018 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. Davacının davalı adına, davalının davacı adına herhangi bir bildiriminin bulunmadığı görülmüş, takibe konu faturaların KDV hariç 5.000,00TL’nin altında olduğu görülmekle bu faturalar için bildirim zorunluluğu bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalıya verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğunu iddia etmiş, tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarında bildirim bulunmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar Ba-Bs formunda bildirim bulunmamaktaysa da faturaya konu ilan hizmetinin dosyaya sunulu bulunan gazete nüshasından anlaşıldığı üzere … 11/05/2018 tarihli sayısında yayımlanmış, bu itibarla da taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının ve faturaya konu hizmetin ifasının kanıtlanmış olduğunun kabulü gerekmektedir.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip çıkışı olan 2.360,00TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Ankara …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız olarak itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 472,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kararın miktar itibariyle kesin olacağı düşünülmekteyse de 15/04/2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24/02/2022 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı HMK’nın 341. Maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi iptal ediliğinden istinaf kanun yolu açık olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız olarak itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 472,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 161,21TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 101,91TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 127,10TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 174,20TL tebligat ve posta gideri ile 750,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 924,20TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince takdir ve hesap edilen 2.360,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/04/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı