Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/671 E. 2022/481 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/671 Esas – 2022/481
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/671 Esas
KARAR NO : 2022/481
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
K. YAZIM TARİHİ: 30/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından davalı şirkete satılan … (… Kg. Pişmiş Et Döneri) yönelik 15.01.2021 tarihli, … nolu 12.109,90 TL bedelli fatura düzenlendiğini, bu faturanın davalı şirkete teslim edildiğini, ancak tüm taleplere rağmen fatura bedelinin müvekkil şirkete ödenmemesi üzerine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin bu takibe borcun bulunmadığı gerekçesiyle haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, davalının itirazının yasal dayanaktan yoksun müvekkil şirketin alacağına kavuşmasına engel olmaya yönelik olduğunu, davalı şirketin icra dosyası kapsamındaki likit alacağa itiraz etmiş olması nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, fatura, 25/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, Faturaya dayalı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali takibine ilişkindir.
Davacı ticari defterlerine dayanarak alacak talep etmiştir. Bir gerçek veya tüzel kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeyi yine kendi lehine delil olarak kullanamaması bir usul kuralıdır. Zira kişi kendi lehine, başkası aleyhine delil oluşturma eğilimine girebilir. Ancak, bir kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeye yine kendi lehine delil olarak dayanamayacağına ilişkin genel kurala bir istisna getirilmiş ve kanunda belirtilen şartlar altında ticari defterlerin sahibi lehine delil olacağı kabul edilmiştir. Sahibi tarafından oluşturulan ticari defter kayıtları, uyuşmazlığın her iki tarafının defter tutma yükümlülüğüne tabi olması ve uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasına ilişkin genel şartlar dışında, kanunda öngörülen ek şartların gerçekleşmesi halinde, sahibi lehine delil teşkil edebilir. Bu kuralın istisnası olan ticari defterlerle ispat HMK’nın 222/2-3. Maddesinde bazı sıkı şartlara bağlanmıştır. HMK 222/2’de, ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz, usulüne uygun şekilde tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması gerektiği hüküm altına alınmıştır. HMK 222/3. Maddesinde ise, HMK 222/2’de öngörülen şartlara uygun şekilde tutulan ticari defter kayıtlarının, sahibi lehine delil olabilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defter kayıtlarının bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı).
Davacı taraf HMK 222.maddesi uyarınca ticari defterlerini sunmuş, davalı taraf ihtarata rağmen sunmamış ve davacı tarafın lehine olan defter kayıtlarını kabul etmiş sayılacağı kabul edilmiştir.
Davacıya ait ticari defterlerin incelenmesi neticesinde de; davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre 25.06.2021 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 12.109,90 TL alacaklı bulunduğu anlaşılmıştır. ( Mahkememize sunulan 25/04/2022 tarihli bilirkişi raporundan özetle; 25.06.2021 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 12.109,90 TL alacaklı bulunduğu, davacının söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede reeskont avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep edebileceği yönünde kanaatini bildirmiştir.)
Tarafların 2021 yılı BA/BS formalarının karşılaştırılması neticesinde ise; tarafların bu kayıtlarının uyumlu olduğu, dava konusu faturanın her iki tarafın BA/BS formlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay … HD … esas, … karar sayılı kararında da belirtildiği üzere bu hususun fatura konusu malların teslimine karine teşkil ettiği, ve dosya kapsamında da davalının cevap dilekçesi sunmadığı gözetilerek aksinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar, HMK 222 ve belirtilen Yargıtay kararı ışığında taraflar arsaındaki ticari ilişkinin var olduğu ve davacının alacaklı olduğu kabul edilerek davanın kabulüne ve takibin devamına, faturaya dayalı olduğu gözetilerek alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacak olan 12.109,90 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 827,23 TL harçtan peşin alınan 146,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 680,97 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 146,26 TL peşin harç olmak üzere toplam 214,06 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yargılamada yapmış olduğu 846,70 TL posta ve tebligat ücretinden oluşan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/05/2022

Katip Hakim
e-imza