Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/670 E. 2022/605 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/670 Esas – 2022/605
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/670 Esas
KARAR NO : 2022/605
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/09/2021
KARAR TARİHİ: 21/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 13/07/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari işten doğan müvekkili şirket alacağının tahsilini teminen Ankara Batı İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun söz konusu takibe hiçbir gerekçe göstermeden haksız ve kötü niyetli olarak tamamen takibin uzatılması amacına matuf olarak itiraz ettiğini ve İcra Müdürtüğü’nce de takibin durdurulduğunu, Arabuluculuk görüşmesinde de taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete teslim edilen ürünlere karşılık 15.06.2021 tarih ve … nolu fatura düzenlendiğini, davalı borçlunun bu faturaya kanuni süresi içinde itiraz etmediğini, faturanın müvekkil şirket BA-BS formlarında beyan edildiğini belirterek, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı şirkete ait taşınır-taşınmaz mal varlığının borca yetecek kısmına dava sonuçlanıncaya kadar İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz konulmasına, Ankara Batı İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile yapılan ifirazım iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den az olmamak icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili şirket aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yaptlan itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, müvekkilinin takibe dayanak yapılan 15.06.2021 tarih … numaralı fatura sebebiyle herhangi bir borcu olmadığını, dava dilekçesinde tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu iddia edilen fatura için davacıya 06.07.2021 tarih ve … numaralı fatura ile iade faturası düzenlendiğini, fatura kapsamında yer alan malların çıkma olması nedeniyle iade edildiğini, iade nedeniyle davacının herhangi bir alacağı olmadığını beyanla, haksız davanın reddine ve asıl alacağın %20’den az olmamak üzere müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2021 yılı Haziran ve Temmuz aylarına ait BA-BS formları, yemin, tarafların ticari defter ve kayıtları, 07/02/2022 tarihli bilirkişi raporu, ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, yapılan inceleme sonucunda; 01.07.2021 icra takip tarihi itibarıyla her iki laraf ticari defter kayıtlarında davacı şirketin 61.950,00 TL alacağının bulunduğu, bununla birlikte takip tarihinden sonra davalı şirket davacı şirkete 61,950,00 TL tutarında iade faturası kestiği, ancak söz konusu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, diğer yandan vergi idaresi Temmuz/2021 BA/BS formlarını da dava dosyasına kazandırılması halinde iade işleminin dava konusu olay hakkında daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabileceği belirtilmiştir.
Davacı şirket temsilcisi 21/06/2022 tarihli duruşmadaki yeminli beyanında, “Davalıya teslim edilen uyuşmazlık konusu faturadaki pompalar orijinaldi, çıkma değildi, davalı tarafça pompalar iade edilmedi, yaklaşık fatura düzenleme tarihinden 5-6 ay sonra iade girişiminde bulundular, davalı tarafça iş bu dava açıldıktan sonra iade faturası düzenlenip mail üzerinden gönderilmiştir, mail üzerinden geldiğinden iade faturasını iade etme şansımız olmadı, davalı yan iade faturası düzenlemesine rağmen malları geri göndermemiştir, ayrıca davalının düzenlediği iade faturası davacı şirket defter ve kayıtlarına işlenmemiştir zira iade faturasını kabul etmedik davadan sonra gönderilmiştir davacı şirket takip çıkışı kadar davalıdan alacaklıdır hatta mevcut ekonomik koşullarda talep edilen miktar cüzi bir miktar haline gelmiştir zararımız daha fazladır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari alım satım nedeniyle faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari alım satım nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 01.07.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 05.07.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğunu iddia ederek fatura alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan takibe vaki davalı itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi kabul ederek faturaya konu malın çıkma mal olması sebebiyle iade faturası düzenlendiğini ve fatura sebebiyle davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılı Haziran ayına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 1 adet belge karşılığında KDV hariç 52.500,00TL(KDV dahil 61.950,00TL) mal satış bildiriminde bulunulduğu, aynı şekilde davalı tarafça da davacı adına 1 adet belge karşılığında KDV hariç 52.500,00TL(KDV dahil 61.950,00TL) mal alış bildiriminde bulunulduğu, bildirimlerin örtüştüğü tespit edilmiştir.
Tarafların defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 07/02/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda, yapılan inceleme sonucunda; 01.07.2021 icra takip tarihi itibarıyla her iki laraf ticari defter kayıtlarında davacı şirketin 61.950,00TL alacağının bulunduğu, bununla birlikte takip tarihinden sonra davalı şirket davacı şirkete 61,950,00TL tutarında iade faturası kestiği, ancak söz konusu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, diğer yandan vergi idaresi Temmuz/2021 BA/BS formlarını da dava dosyasına kazandırılması halinde iade işleminin dava konusu olay hakkında daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabileceği belirtilmiştir.
Bunun üzerine Mahkememizce tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılı Temmuz ayına ait BA-BS formları yine HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davalı yanın uyuşmazlık konusu faturaya ilişkin aynı tutarda iade faturası düzenleyerek vergi dairesine bildirimde bulunduğu, ancak davacının iade faturasına ilişkin herhangi bir bildiriminin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan fatura alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen taraf defter ve kayıtlarında takibe konu faturanın her iki tarafın da defterlerinde kayıtlı olduğu ve he iki tarafın da Ba-Bs formuyla vergi dairesine faturanın bildirildiği tespit edilmiştir. Davalı yanın kendi defter ve kayıtlarına faturayı işlemesi ve Ba formuyla mal alım bildiriminde bulunması taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini kanıtlamaktadır. Zaten taraflar arasındaki hukuki ilişki davalı yanın da kabulündedir. Davalı yanın savunması faturaya konu malların çıkma mal olduğu ve bu sebeple iade faturası düzenlendiğine ilişkindir. Dosya kapsamına sunulu bulunan ve davalı tarafça vergi dairesine bildirilen iade faturasının 06/07/2021 tarihli KDV dahil 61.950,00TL bedelli olduğu tespit edilmiştir.
Faturaya sekiz günlük süre içinde itiraz edilmemişse, TTK. m 21/2’ye göre, itiraz etmeyen kimse, fatura içeriğini kabul etmiş sayılır. Ancak sekiz gün içinde itiraza uğramayan fatura, taraflar arasında, aksi iddia ve ispat edilemeyen bir delil, geçici bir zaman için de olsa borçluyu sorumlu kılan bir ödeme emri de sayılmaz. İtiraza uğramayan fatura, içeriğinin aksi ispat edilebilir ticari bir belgedir. Ayrıca adına fatura düzenlenen, bu faturayı ticari defterlerine itirazsız olarak kaydetmişse, bu kayıt, fatura konusu sözleşmenin ve bu sözleşmedeki işin yapıldığı anlamına gelir. Davalı borçlunun uzun süre sonra iade faturası düzenlemesi özellikle bu faturanın karşı tarafın defterlerine kaydedilmemiş olması karşısında bu olguyu değiştirmez. Bu durumda borçlu taraf, faturaları ticari defterine işlemişse, borcun doğmadığını veya borcu ödediğini ispatlamak zorundadır. (Yargıtay 11. HD 2017/2642 E. 2018/8096 K.)
Bu itibarla somut olaya bakıldığında, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda davacı tarafından düzenlenen ve davalı defterlerine kaydedildiği anlaşılan faturaya davalının süresi içerisinde bir itirazda bulunmadığı, düzenlenen iade faturasının davacıya tebliğinin de davalı tarafça ispatlanamadığı, davacı defterlerine iade faturasının kaydedilmemiş olduğu, davanın miktarı itibariyle tanık dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşılmakla fatura içeriğinin taraflar arasındaki hukuki ilişkiye uygun olduğunun davacı tarafça kanıtlanmış olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle ispat yükü yer değiştirerek faturaya konu malların çıkma mal olduğu ve iade edildiği hususunun davalı tarafça ispat edilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça tüm dosya kapsamına göre iddiasını ispata yarar delil sunamamıştır. Bu nedenle davalı yana cevap dilekçesinde dayandığı yemin delili hatırlatılmış, davalı yan yemin deliline başvurarak 14/04/2022 tarihli dilekçesiyle yemin edilmesi istenilen hususlara dair yemin metni sunmuştur. Davacı şirket temsilcisine yemin metni usulüne uygun tebliğ edilmiş ve şirket temsilcisi 21/06/2022 tarihli duruşmaya gelerek yemin edilmesi istenilen hususlarda yeminli beyanı mahkememiz huzurunda alınmıştır. Alınan yeminli beyanla da davalı yanın savunması ispatlanamadığından davalı yanın takibe itirazının haksız olduğu ve iptali gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 12.390,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 12.390,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.231,80TL karar ve ilam harcından peşin alınan 748,21TL harcın mahsubu ile bakiye 3.483,59TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 748,21TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 816,01TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 29,70TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.029,70TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 8.853,50TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/06/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı