Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/662 E. 2022/143 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/662 Esas – 2022/143
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/662 Esas
KARAR NO : 2022/143
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ: 15/02/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;müvekkili Şirketin, tabldot usulü yemek imalatı, teslimi ve pazarlaması ve yiyecek içecek servisi veren işletmelerin işletilmesi alanlarında faaliyet gösterdiğini, bu kapsamda, davalı şirkete 2018 yılından bu yana düzenli olarak yemek imalatı hizmetleri sunulduğunu, haftalık fatura düzenlenerek davalıya iletildiğini, tarafların, ticari ilişkilerinin devamlılık arz etmesi nedeniyle cari hesap usulüyle çalıştıklarını, davalı Şirketin, 05.11.2020 tarihi itibariyle müvekkili Şirkete 60.157,31 TL tutarında cari hesap borcu olmasına karşın müvekkiline ödeme yapmayı reddettiğinden, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile Davalı Şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin de imzasını ve kaşesini içeren Mutabakat Mektubunda bizzat davalı tarafından kabul edilmiş olmasına karşın, davalı şirket tarafından süre kazanmak amacıyla borca itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, davalı şirketin, arabuluculuk yoluyla anlaşmayı kabul etmesine karşın, devam eden süreçte 27.01.2021 tarihinde 30.000,00-TL, 05.04.2021 tarihinde ise 15.000,00-TL olmak üzere müvekkiline 45.000,00-TL tutarında ödeme yaptığını, neticede davalı Şirketin Müvekkili Şirkete olan bakiye cari hesap borcunun 15.157,31 TL olduğunu, davalı şirketin, bu ödemeleri yaparak borcunu kabul ettiğini ancak bakiye 15.157,31-TL borcunu ödemediğini, davalının icra takibine itirazlarının tamamının gerçek dışı ve usule aykırı olduğunu, müvekkilinin alacağını; yapılan açıklamalar, davalının kendisine gönderilen faturaları TTK hükümlerinde belirlenen 8 günlük süre içerisinde iade etmemiş olması, davalının borca istinaden ödeme yapmış olması ve sunulan belgeler ile sabit olduğunu müvekkili şirketin alacağına karşı davalı şirketin haksız ve temelsiz itirazı nedeniyle işbu davayı açmak zorunluluğu hasıl olduğunu, davalının borca itirazının kötü niyetli olması ve yalnızca süre kazanma amacı taşıması nedeniyle, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine kararı verilmesini talep ettiklerini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine itirazlarının tamamının iptali ile takibin 15.157,31-TL alacak bedeli üzerinden devamına, alacağa icra takibinde belirtilen şekilde faiz yürütülmesine, davalının haksız itirazları nedeniyle %20 oranından az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine, her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili ön inceleme duruşmasında söz konusu davayı kabul etmediklerini, reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil gazetesi suretleri, tarafların BA-BS formları, ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 27/01/2022 tarihli raporu ile özetle; 16.01.2021 icra takip tarihi itibariyle 60.157,31 TL cari hesap alacağı bulunduğu, takip tarihinden sonra yapılan iki adet ödeme nedeniyle bu alacağın 20.157,31 TL’na düştüğü, ancak davacının dava dilekçesinde 15.157,31 TL talep ettiği ve taleple bağlılık ilkesi gereğince davalıdan bu tutarı tahsil edebileceği ve söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep edebileceği, icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıları temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi ihtarname ya da iadeli taahhütlü mektuba rastlanmadığından işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi nedeniyle faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İspat hususu ile ilgili yapılan değerlendirmede davacının malı teslim ettiğini, davalının da teslimden kaynaklı malın bedelini ödediğini ispat etmesi gerekmektedir. Davacının ticari defterleri ve dosya kapsamında sunulan bilgi ve belgelerin incelendiğinde davalı tarafa düzenli olarak yemek verme hizmeti sunmuş ve yemek bedellerini haftalık olarak fatura etmiştir. Ödemeler ise belirli aralıklarla genellikle çek karşılığı yapıldığı tespit edilmiştir. Yapılan ara ödemeler ile taraflar arasında davacının iddiasında belirttiği ticari ilişkinin sabit olduğu bu kapsamda yapılan ödemeler ile ilgili davalı ticari defterleri HMK 220 maddesi gereğince incelenmek istendiği davalı taraf kesin süreye rağmen defter ve belgelerini dosyaya sunmadığı hususu nazara alınarak Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı).Bu kapsamda Davalının satım konusu bedeli ödediğini ispatlayamadığı HMK 220/3 maddesi de nazara alınarak satım konusu bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğu Davacının defter ve kayıtları, mevcut deliller ve bilirkişi raporu ile birlikte yapılan değerlendirmede 16.01.2021 icra takip tarihi itibariyle 60.157,31 TL cari hesap alacağı bulunduğu, takip tarihinden sonra yapılan iki adet ödeme nedeniyle bu alacağın 20.157,31 TL’ye düştüğü, ancak davacının dava dilekçesinde 15.157,31 TL talep ettiği ve taleple bağlılık ilkesi gereğince davalıdan bu tutarı tahsil edebileceği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalı borçlu itirazının 15.157,31 TL asıl alacak miktarı üzerinden iptaline, takibin devamına,
Fazlaya ilişkin asıl alacak talebinin saklı tutulmasına,
2-15.157,31 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.035,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 976,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 127,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 55,70 TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 755,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/02/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.