Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/657 E. 2023/103 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/657 Esas – 2023/103
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/657 Esas
KARAR NO : 2023/103

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN:

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2021
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
K.YAZIM TARİHİ: 25/02/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilinin Etimesgut … Noterliğine ait 11.01.2021 tarih ve … yevmiye sayılı araç satış sözleşmesiyle … Plakalı … marka aracı …’dan satın aldığını, müvekkilinin aracı satın aldıktan kısa bir süre sonra problem yaşaması üzerine servise götürüldüğünü, serviste araçta problem olduğu söylendiğini, aracı satın aldığı … ile görüşüldüğünü, kendisinin de söz konusu aracı 15.12.2020 tarihinde Ankara … Noterliğinin … yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile araç 202.166 km.’de iken … Tic. A.Ş.’den satın aldığını, bahse konu olan aracı 202.300 km.de iken satışını yaptığını, aracın alındığı km. ile satıldığı km. dikkate alındığında aracın kendilerinde bulunduğu süre zarfında oto plazada satışa sunulduğunu, araç satılırken satıcı tarafından müvekkiline aracın arızasının bulunmadığını, arızasız olduğu söylenen araçta kısa süre sonra problem yaşandığını, çıkan problem üzerine aracın servise götürüldüğünü, servis kontrolü sonrasında araçta aracın müvekkile satışı öncesinde var olan arızalarının olduğunu, araçtaki mevcut ayıpların ehil bilirkişi aracılığı tespiti ile kusurunun kime, hangi satıcı veya satıcılara ait olduğunun belirlenmesini, aracın gizli veya açık ayıp olup olmadığı, hasarının ne kadar sürede ve ne kadar paraya yaptırılabileceğinin tespitinin yapılması bakımından Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; Aracın bakımsız olduğu, geçmiş bakımsızlık, yakıt ve kullanım hatasına bağlı olarak enjektörlerin bozulduğu, belirtilen hasarların giderim bedelinin orijinal parça kullanılması suretiyle KDV Dâhil 56.440.00TL olacağının belirtildiğini, davalıların satmış oldukları maldan kaynaklı müvekkilinin zarara uğradığını beyan ederek, satışı gerçekleştirilen araçta sonradan ortaya çıkan gizli ayıp kaynaklı olarak ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere işlenecek yasal faizi ile birlikte belirtilen ayıpların giderilmesi için gereken 56.440,00TL’den fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00TL, aracın servise bırakılması ve teslim alınması arasında geçen 23 gün boyunca kullanılamaması sebebiyle meydana gelen zarar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00TL olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.100,00TL maddi tazminatın zararın doğduğu tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 12/12/2022 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve araç hasar bedeli talebini 56.440,00TL’ye, araç mahrumiyet bedeli talebini 3.000,00TL’ye artırmıştır.
CEVAP :
Davalı … vekili; müvekkilinin 15.12.2020 tarihinde Ankara … Noterliğinin … Yevmiye Numaralı satış sözleşmesi ile … A.Ş.’den satın aldığını, 11.01.2021 Tarihinde Etimesgut … Noterliğinin … yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile davacı yana aracın satışını gerçekleştirdiğini, müvekkilinin aracı 202,160 km.’de aldığını, 202.300 km.’de davacı yana sattığını, aracın müvekkili uhdesinde kaldığı süreçte showroomda sergilendiğini ve kullanılmadığını, aracın alındığı ve satıldığı tarihler ile müvekkili uhdesinde yaptığı km. dikkate alındığında araçtaki arızaların araç müvekkilinde iken oluşmadığını, bahse konu olan arızaların niteliği ve tespitine ilişkin hususlar dikkate alındığında arızaların müvekkili tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, bilirkişinin raporunda belirttiği geçmiş bakımsızlık, yakıt ve kullanım hatasının aracın müvekkili uhdesinde bulunduğu süreçte oluşmasının hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu, bahsedilen arızların müvekkilinden kaynaklanmasının ve müvekkilinin bu arızaları bilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili; dava konusu aracın satımına ilişkin olarak; müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki bulunmamakta olup, davacı tarafın taleplerinin müvekkili şirkete yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın müvekkili şirket yönünden pasih husumet yokluğundan reddi gerektiğini, ikinci el motorlu kara taşıtlarının ticareti hakkında yönetmelik uyarınca müvekkili şirketin dava konusu araca ilişkin olarak garanti sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu ikinci el araçta varlığı iddia edilen arızaların somut bir şekilde ortaya konmadığını, ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin dava konusu aracı ikinci el olarak diğer davalıya sattığını, diğer davalının da söz konusu aracı hiçbir ihtirazi kayıt koymadan tüm detaylarıyla kabul ederek satın aldığını, dava konusu aracın dava dilekçesinde de iddia edildiği üzere ikinci el olarak satın alınmış olup, bu süre zarfında hangi şartlarda kullanıldığı, yetkili servis tarafından bakımlarının yapılıp yapılmadığı, davacının ve aracın önceki malikinin/maliklerinin araca nasıl muamele ettiği açık olmadığını, davacı tarafın şartları oluşmayan maddi tazminat talebi haksız ve hukuka aykırı olup reddedilmesi gerektiğini, bunun yanında talep edilen faiz de hukuka aykırı ve fahiş olup; davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını beyan ederek, müvekkili şirket yönünden öncelikle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, esasa girilmesi halinde esas yönünden de haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kaydı, vergi dairesi kayıtları, dava konusu aracın tramer kaydı, trafik tescil kayıtları, davacı tanıklarının beyanları, 14/06/2022 tarihli bilirkişi raporu, 25/10/2022 tarihli bilirkişi ek raporu, 06/12/2022 tarihli bilirkişi ikinci ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Tanık … duruşmadaki beyanında; “Ben davalı …’un yanında bir dönem satış elemanı olarak çalışmıştım, dava konusu aracın satışı da çalıştığım döneme denk gelmektedir. Araç alındığı zaman genel bir gözle muayenesi yapılmış, araç çalıştırılmış, kaputuna bakılmıştır. Bir motor ustası ile motorun durumuna bakılmamıştır. Araç alındıktan kısa bir süre sonra davacıya satılmıştır. Bildiğim kadarıyla araçta herhangi bir arıza yoktu. Aracın durumu ile ilgili detaylı bilgim yoktur. Davacıya satışı sırasında da ekspere götürülüp götürülmediğini bilmiyorum. Davacı yanın ayıp sebebi ile davalıya ulaşıp ulaşmadığı konusunda bilgim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … duruşmadaki beyanında; “Ben davalı …un yanında araç kiralama müdürü olarak çalışırım. Dava konusu aracı … ben teslim alıp getirdim. … güvenilir bir firma olduğundan ve ekspere kendisi götürdüğünden biz firma olarak aracı alırken ekspere götürmedik. Gözle görülür şekilde muayenesini yaptık, herhangi bir sıkıntısı yoktu. Araç çalışır durumdaydı. Benim görgüm ve bilgim bu kadardır davacıya satışı ve sonrası konusunda bilgim görgüm yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişinin bir adet kök ve iki adet ek raporunda özetle; … A.Ş.nin dava konusu araçta; geçmişteki aracın bakımsızlığı, yakıt ve kullanım hatasına bağlı olarak enjektörlerin bozulması uzun zamandan beri hile, ağır kusur ve ihmalleri neticesinde gizlenen ve kullanıldıkça ortaya çıkan gizli ayıp olduğu, meydana gelen gizli ayıpta aracı satın alan … ile son alıcı olan … A.Ş.nin herhangi bir kusurunun ve ihmalinin bulunmadığı, … Plaka Sayılı araçta meydana gelen mahrumiyet zararının 3.000,00TL olduğu, bahse konu olan aracın sorunsuz kullanılabilmesi için bilirkişi tarafından tespiti yapılan yedek parçaların orijinallerinin kullanılması ile sorunun çözüleceği rapor edilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, araç satış sözleşmesi kapsamında aracın ayıplı satışı yapıldığı iddiası kapsamında araç hasar bedeli ile mahrumiyet bedeli istemine ilişkindir.
… plakalı aracın Ankara … Noterliğinin 15/12/2020 tarih ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile davalı satıcı … A.Ş. tarafından davalı alıcı …’a satıldığı, satış bedelinin 183.000,00TL olduğu, ekspertiz raporunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Ardından söz konusu aracın Etimesgut … Noterliğinin 11/01/2021 tarih ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile davalı satıcı … tarafından davacı alıcı … Şirketi’ne satıldığı, satış bedelinin 185.000,00TL olduğu, ekspertiz raporunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, aracın iddia olunan şekilde ayıplı olup olmadığı, davalıların varsa bu ayıptan sorumlu olup olmadığı ile ayıp sebebiyle talep edilebilecek alacağın tutarının ne olduğu konusundadır.
Davalı … A.Ş. Vekili, süresinde sunduğu cevap dilekçesiyle husumet, yetki ve belirsiz alacak davası açılamayacağına dair itirazlarda bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkemenin, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu, Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğunun belirtildiği, bunun özel yetkiye ilişkin bir düzenleme olduğu, ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcunun alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiği, buna göre alacaklının bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinin ifa yeri olması nedeni ile uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla yerinde olmayan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davanın kısmi dava olarak açıldığı, açıkça belirsiz alacak davası olarak açıldığının bildirilmemesi karşısında davalının bu yöndeki itirazının da yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalının husumet itirazına gelince, araç satışının davacı ile davalı … arasında gerçekleştiği, davalı … A.Ş. İle davacı arasında akdi bir ilişki bulunmadığı, davacının uğradığı zararını ancak akidi olan davalı …’dan isteyebileceğinden davalı … A.Ş.’nin husumet itirazı yerinde görülerek bu davalı hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
16/02/2021 tarihinde araç başında yapılan tespit neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda aracın bakımsız olduğu, geçmiş bakımsızlık, yakıt ve kullanım hatasına bağlı olarak enjektörlerin bozulduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, tespit raporunda belirtilen arızaların ayıp mahiyetinde olduğu ve niteliğinin ancak kullanımla kendini gösteren gizli ayıp olduğu, söz konusu arızaların bu ayıp sebebiyle meydana geldiği, araçtaki gizli ayıbın onarım bedelinin 56.440,00TL olacağı, aracın makul tamir süresinin 10 gün olduğu ve bu süreye göre 3.000,00TL mahrumiyet bedeli talep edilebileceği rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle rapor hükme esas alınmıştır.
İddia ve savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı … arasında … plakalı aracın satışına ilişkin sözleşme akdedildiği, araç satışı gerçekleştikten sonra 16/02/2021 tarihinde yapılan tespit ile aracın arızalı olduğu ve enjektörlerinin bozulduğu, aracın satışı ile arızası arasında geçen sürü gözetildiğinde, araçtaki bakımsızlığın davacıdan öncesine ait olduğu ve aracın gizli ayıplı olarak davacıya satıldığı, davacının oluşan zararından TBK’nın 227. Maddesi uyarınca davalının sorumlu olduğu, buna göre tespit edilen araç onarım bedeli ile mahrumiyet bedelinin davalıdan tazmininin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. TBK’nın 231. Maddesi uyarınca satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava hakkı satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmişse de, araç satışının 11/01/2021 tarihinde gerçekleştiği, ıslah tarihinin 13/12/2022 tarihi olduğu, bu itibarla 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalı … aleyhine açılan davanın kabulüne, 56.440,00TL onarım bedelinin ve 3.000,00TL mahrumiyet bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-56.440,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-3.000,00TL mahrumiyet bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalı … AŞ aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
4-Alınması gereken 4.060,34TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harç ile 214,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.787,04TL karar ve ilam harcının davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.129,49TL’nin davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı ile 214,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 341,10TL harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 491,00TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.191,00TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı … A.Ş. tarafından sarf edilen 26,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
7-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.510,40TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalı … A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 7/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili, davalı … AŞ vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/01/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı