Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/649 E. 2022/1002 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/649 Esas – 2022/1002
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/649 Esas
KARAR NO : 2022/1002

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
K. YAZIM TARİHİ: 28/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkili şirketin, uluslararası nakliyat alanında uzun yıllardan beri faaliyet gösterdiğini, bu sebeple yurt dışında kurulu … isimli firma ile çözüm ortaklığı ve karşılıklı ticari ilişki içinde olduğunu, müvekkili şirketin yurtdışı acentesi olan bu şirket kanalıyla kendisine tevcih ve tevdi edilen taşıma işlerini ya bizzat kendi envanterinde kayıtlı kendi araçlarıyla ya da uluslararası CMR konvansiyonuna göre tıpkı davalı şirket ile olduğu gibi bir anlaşma zemininde taşınmasını temin ettiğini, müvekkili şirket ile davalı şirketin …’da bir araya gelerek 19.07.2019 tarihinde CMR konvansiyonuna hükümlerine tabi 25 madde ve 2 sayfadan oluşan bir taşıma sözleşmesi akdettiklerini, bu sözleşemeye göre müvekkilinin taşıtan, davalının ise taşıyan olduğunu, 19.07.2019 tarihinde imzalanan taşıma sözleşmesi kapsamında 29.07.2019 tarihinde ihracatçı firma olan … A.Ş.’nin …/…’nden bulunan tesisinden …/…’a götürülmek üzere davalı taşıyan şirket tarafından … – … plakalı araca yüklenen 19.284,23 EURO değerindeki malların; …’daki ithalatçı … firmasına zamanında teslim edilemediğini, 07.08.2019 tarihinde uzun bir müddet … sınırında bekletildiğini, müvekkili şirketin yurtdışı acenteliğini yapan … isimli firma tarafından sürekli takip edilen aracın ilerleyen günlerde …’ın farklı şehirlerinde olduğunun tespit edildiğini, ticari malların gitmesi gereken yere ulaşmasını temin amacıyla araç şoförüne ulaşıldığını, şoförün ihtiyaç duyduğu akaryakıt vs. masrafları için 600 USD ödeme yapıldığını, bu sayede ancak aracın harekete geçtiğini, 47 günlük gecikmeyle teslimatın gerçekleşebildiğini, üstelik taşımada kullanılan mezkûr aracın da davalı şirketin mülkiyetinde ve envanterinde kayıtlı olmadığının ortaya çıktığını, taşıma sözleşmesinin 5. maddesinde belirtilen kendi yetki belgesine kayıtlı … araçlar olmadığının anlaşıldığını, sözleşme konusu taşıma işinin bizzat davalı şirket tarafından yapılmadığını, CMR konvansiyonundan bihaber dava dışı üçüncü bir başka firmaya kendi aralarında karşılaştırılan ücreti mukabilinde yaptırıldığını, bu sebeplerle; mezkûr aracın üzerindeki ticari malların gitmesi gereken yere ulaşmasının temini amacıyla yolda parasız kalan araç şoförüne yapılan 600 USD ödemenin müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, çünkü bu bedelin müvekkili şirketin … isimli firma tarafından aralarındaki cari hesaptan mahsuben tahsil edildiğini, taşıma sözleşmesinin 10. maddesi gereğince verilen sürenin aşıldığını ve belgelendirilmiş hiçbir mücbir sebep söz konusu olmaksızın malların zamanında alıcıya teslim edilmediğinden bu sebeple uğranılmış ve şimdilik saklı tutulan her türlü zararı tazmininden ayrı olarak beher gün için 100 USD gecikme cezasını talep ettiklerini, bu yüzden 47 günlük gecikme karşılığı olan 4.700 USD’nin davalı şirket tarafından müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, yine bu sebeple taşıma sözleşmesinin 5. maddesi gereğince müvekkili şirketin taşıma ile ilgili herhangi bir navlun ücreti ödemek zorunda olmadığını, ödemiş olduğu ön ödemenin 4.020 USD’nin de iadesini talep ettiklerini, bu sebeple karşı tarafa zaten iade faturasının düzenlendiğini, dolayısıyla ihtiyaç halindeki araç şoförüne ödenen 600 USD; 47 günlük gecikme sebebiyle tahakkuk eden 4.700 USD; iadesi gereken navlun ücretinin ön ödeme miktarı olan 4.020 USD olmak üzere toplam 9.320 USD meblağın sözleşme kapsamında teslimatın gecikmesi ve sözleşmenin gecikmeli de olsa ifası ve taşımanın temini için gereken ve yurtdışı acentesi tarafından sarf edilen masraf dolayısıyla müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, yine 19.07.2019 tarihli mezkûr taşıma sözleşmesi kapsamında … A.Ş.’nin …’nden …’a götürülmek üzere davalı taşıyan şirket tarafından temin edilen toplam 5 araçta bulunan ticari mallarda taşıma esnasında hasar meydana geldiğini, alıcı firmanın düzenlemiş olduğu ve hasar raporu ve hasar şerhlerini gösterir CMR kopyalarının ve yurtdışı acentesinin müvekkili şirkete rücu ettiği 6.779,91 USD hasar bedelini gösterir faturanın ekte olduğunu, davalı şirketin sebebiyet verdiği hasar sebebiyle müvekkili şirketin karşılamak zorunda kaldığı 6.779,91 USD’nin müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, taşıma sözleşmesinin 6. maddesi gereğince oluşabilecek tüm zarar ve masrafların sorumluluğunun davalı taşıyana ait olduğunu, bu münasebetle taşıma sözleşmesine konu ticari malların gecikmeli teslimi ve teslimini temin etmek için sarf edilen masrafların toplamının 9.320 USD; hasar sebebiyle ödenmek zorunda kalınan tutarın 6.779,91 USD olmak üzere toplamda 9.320 USD + 6.779,91 USD = 16.099,91 USD meblağın müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, konuyla ilgili daha önce keşide ettikleri ihtarnameler ile karşı tarafa bilgilendirilme yapıldığını, karşı tarafın söz konusu belgelere itiraz etmediğini, cevap vermediğini ve ödeme yapmadığını, likit ve belirlenmiş rakamlara göre kesilen faturalara da davalı şirket tarafından iade edilmediğini, tüm bu nedenlerle Ankara Batı İcara Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptaline, haksız ve kötü niyetle itiraz ederek müvekkilini haksızlık ve mağduriyet yaşatan davalı şirket aleyhine alacağın önemli bir kısmının CMR konvansiyonu kapsamında diğer küçük kısmının ise sarf edilen masraftan ibaret olması netice itibariyle da tamamının belgeye dayalı olmasından dolayı belirlenebilir ve muayyen olması sebebiyle likit alacak niteliği nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin haksız davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 19.07.2019 tarihinde CMR Konvansiyonu hükümlerine tabi taşıma sözleşmesi imzalandığını, akdedilen sözleşmeye göre davalı tarafın taşıyan, davacı tarafın taşıtan olduğunu, akdedilen sözleşmeden 10 gün sonra 29.07.2019 tarihinde …. A.Ş.’nin …/…’nden bulunan tesisinden …/…’a götürülmek üzere davalı taşıyan şirket tarafından …– … plakalı araca ticari malların yüklendiğini, belirtilen plakaların davacı şirkete, müvekkili tarafından bilgi verildiğini, ayrıca davacı şirkete sözleşme imzalanmadan önce … araçlarının müsait olmadığını, bu sebeple … olarak aracın temin edildiğini fax ve e-mail aracılığıyla ibraz edildiğini, davacı şirketin bu durumu kabul etmesi üzerine taşıma sözleşmesinin ilgili maddesi uyarınca yetki belgesi ve araç plaka numarasının yer aldığı taşıt belgesinin kopyalarını sözleşme ile beraber gönderildiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirdiğini, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği müvekkili şirketin gecikmeli olarak emtiayı boşaltma yerine teslim ettiği sebebiyle sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmadığını, araçlarda oluşan arıza nedeniyle yükün gecikmeli olarak boşaltma yerine ulaştığını, arızanın hemen giderilmesi bölgenin olumsuz koşulları göze alınarak en kısa sürede giderildiğini,sözleşme gereği gibi ifa edildiğini, ayrıca müvekkili şirkete kalan bakiyenin ödenmediğini, ticari malların nakliyesinin … araçlarla yüklenmediği söylenerek ödeme yapılmadığını, 600 USD’nin müvekkili şirkete ödenmesi gereken kalan bakiyeden yapıldığını, davaya konu emtiaların taşınması sırasında müvekkili şirketin gecikmelerden sorumlu tutulması ve ayrıca navlun ücretinin iade edilmesinin anlaşılamadığını, hiçbir kusur ve sorumluluk iddiasını kabul etmediklerini, dava konusu taşımanın … ile … arasında gerçekleştirildiğinden CMR Konvansiyonu uygulama alanı bulacağını, CMR Konvansiyonun taşımacının sorumluluğu başlıklı 17. maddesinin 2. fıkrası kapsamında müvekkili şirketin önlemesinin mümkün olmayan durumlarda meydana gelen hasarlardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, ayrıca sorumlu tutulması kabul edilse bile aynı maddenin 5. fıkrasına göre müvekkilinin hasarın meydana gelmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığını, davacının 5 araçta bulunan malların taşınması sırasında hasar meydana geldiğini beyan ettiğini, taşıma sözleşmesinin 2. maddesine göre “sözleşme CMR Konvansiyonu hükmündedir.” şeklinde belirtildiğini, buna göre CMR Konvansiyonun taşımacının sorumluluğu başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasına göre “taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edilinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.” şeklinde hüküm altına alındığını, davacı şirketin taşıma sözleşmesine konu malları araca kendisinin yüklediğini, buna göre müvekkili şirketin mallarda meydana gelen hasa CMR Konvansiyon 17. maddesinin 4. fıkrasındaki eksikliklerden meydana gelip gelmediğinin bilinmediğini, müvekkili şirket tarafından meydana gelen taşıma esnasında hasarın gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiğini, davacı tarafın ticari malların gecikmeli teslimi ile teslimini temin için sarf edilen masrafların toplamının 9.320 USD; hasar sebebiyle ödenmek zorunda olunan masraflara ise 6.679,91 USD olarak toplam 16.099,91 USD tutarın müvekkili şirket tarafından ödenmesi gerektiğini belirtiğini, ancak bu hesaplamaları kabul etmediklerini, buna göre davacı tarafın gecikmeli teslim ile hasar bedeli meblağları talep etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olup kötü niyetini gösterdiğini, talep edilen tutarın CMR hükümlerine göre hesaplanması gerektiğini, Yargıtay’ın … Hukuk Dairesinin 15.10.2020 tarihli … E. … K. sayılı kararının bu yönde olduğunu, davacı tarafın kötü niyet ile haksız ve fazla tahsilat isteminde bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın iddia ettiği gecikme teslimi ve hasar tutarının kabul edilebilir olmadığını, fahiş nitelikte olduğunu, zarar miktarının talep edildiği ihtarnameler keşide edilmişse de temerrüt şartının gerçekleşmediğini, anılan sebeple takipten önce işlemiş faizin kabulünün mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle, cevap dilekçelerinin kabulü ile huzurdaki haksız davanın neticeten reddine, davacı yanın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin karşı yana tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası, davaya konu taşıma sözleşmesi ve ekleri, faturalar, hasar kayıtları, tarafların ticari sicil kayıtları, bilirkişi heyet raporu ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti 25/04/2022 tarihli raporu ile özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında; ticari malların taşınması esnasında meydana gelen hasarın yurtdışı acentesinin (dava dışı …) davacı şirkete rücu ettiği ve davacının ödediği 6.779,91 USD hasar bedeli; şoförün ihtiyaç duyduğu akaryakıt masrafı için 584,84 USD; bekleme ücreti 4.500 USD olmak üzere toplamda 11.864,75 USD tutarındaki harcamanın davalı şirket tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, ayrıca davacı şirketin davalı şirketi 22.08.2020 tarihinde temerrüde düşürdüğü kabul edilerek davacı şirketin davalı şirketten 833,78 USD işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, bununla birlikte davacının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davalı … Şti. aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibindeki işlemiş faiz talebinin 429,47 USD olduğu bildirilmiş, bilirkişi heyeti 05/09/2022 tarihli ek raporu ile de kök raporda değiştirilmesi gereken bir husus olmadığını bildirmiştir.
GEREKÇE :
Dava, gecikmeli teslimden kaynaklı masraf ve hasar sebebiyle ödemek zorunda kalındığı iddia edilen meblağa yönelik başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesi ile işlemiş faiz talebi yönünden talebi bulunmadığı ve talebin Ankara Batı İcra Dairesinin … Esas sayılı takibe konu asıl alacak olan 16.099,61 USD yönünden harcın yatırıldığı görülmekle işlemiş faiz talebi yönünden açılmış dava bulunmadığından takibe konu asıl alacak yönünden yapılan değerlendirme ile; Davacı …. Şti. ile davalı … Şti. arasında 19.07.2019 tarihli taşıma sözleşmesi bulunduğu, söz konusu sözleşmede davacının taşıtan, davalının taşıyan olduğu; yükleme adresinin ihracatçı firma olan … A.Ş.’nin …/…’nden bulunan tesisinden …/…’a götürülmek üzere anlaşıldığı, yükleme tarihinin 22-23-24-25.07.2019 tarihleri arasında, transit süresinin 15-17 gün arasında olduğu belirlenmiştir. Sözleşmenin özel hususlarıyla ilgili 2. maddesinde; sözleşmenin CMR konvansiyonu hükümlerine tabi olduğu, CMR sorumluluk sigortasının taşıyanın sorumluluğunda olduğu, Sözleşmenin 3. maddesinde söz konusu sigortanın yaptırılmaması, eksik yatırılması, primlerinin ödenmemesi muafiyet tatbik edilmesi vb. durumlardan hasar hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesinden doğacak tüm zararlardan taşıyan tarafından tanzim edileceği, Sözleşmenin 5. maddesinde; söz konusu sözleşme kapsamında taşıyanın kendi yetki belgesine kayıtlı özel araç tedarik etmesinin zorunlu olduğu, yüklemede kullanmak üzere yerli veya yabancı başka bir taşıyıcı firmanın aracını kullanamayacağı, böyle bir durumun tespit edilmesi durumunda taşıtanın navlun ücreti ödememe hakkına sahip olduğu, Sözleşmenin 6. maddesinde; yükleme anında ve taşıma sırasında meydana gelebilecek gecikmelerin taşıtana anında yazılı ve sözlü bildirilmesi gerektiği, aksi takdirde oluşabilecek tüm zarar ve masraflardan taşıyanın sorumlu olacağı,Sözleşmenin 7. maddesinde; serbest süre yüklemede 72 saat (gümrükleme hariç), ithalat gümrükleme işlemlerinde serbest süre 72 saat ve boşaltmada 72 saat olduğu, serbest sürenin aşılması durumunda süre aşımın beklenmeyen hallerden kaynaklanmış olması hali istisnası olmak üzere taşıyanın beher her gün için taşıtana 100 USD bekleme ücreti fatura etme hakkı olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki taşıma uluslararası olarak yapıldığından uyuşmazlığın çözümünde taraflar arasındaki sözleşme ile CMR Konvansiyonu hükümleri değerlendirilerek çözüme gidilmiştir. Karayolu ve Milletlerarası Mal Nakliyatı Mukavelesi İle İlgili Anlaşma (CMR) hükümlerine tabi olan dava konusu taşımada davalı taşıyıcının zarardan sorumlu olup olmadığı taraflar arasında düzenlenen sözleşme şartları ile birlikte değerlendirme yoluna gidilmiştir.
CMR Konvansiyonunun “IV. BÖLÜM” “TASIMACININ SORUMLULUGU” başlıklı 17. maddesinde; “1. Tasımacı, yükü teslim aldıgı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve dogacak hasardan sorumludur. 2. Eger kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından degil de, istek sahibinin verdigi talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, CMR Konvansiyonun 17/2 maddesi uyarınca taşıyıcı zayi ve hasarın kendisine isnat edilmeyecek bir sebepten ileri geldiğini kanıtlaması halinde sorumluluktan kurtulabilir. Yani taşıyıcının sorumluluktan kurtulabilmesi için olayda kendisinin herhangi bir kusurunun olmadığını kanıtlaması gerekir.(Yargıtay … HD.’nin 16/09/2013 tarih ve … Esas-… Karar) İş bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesinin 5. Maddesinde; taşıyanın kendi yetki belgesine kayıtlı … araç tedarik etmesinin zorunlu olduğu, yüklemede kullanmak üzere yerli veya yabancı başka bir taşıyıcı firmanın aracını kullanamayacağı, böyle bir durumun tespit edilmesi durumunda taşıtanın navlun ücreti ödememe hakkına sahip olduğu, anlaşılmaktadır. Bu kapsamda taşıma sözleşmesinin 5. maddesi gereğince davacının taşıma ile ilgili herhangi bir navlun ücreti ödemek zorunda olmadığı, ödemiş olduğu ön ödemenin 4.020 USD’nin de iadesini talep etme hakkı olduğu,Alıcı firmanın düzenlemiş olduğu Hasar Raporunu ve Hasar Şerhlerini gösterir (EK-6) CMR Kopyaları ve yurtdışı acentenin rücu etmiş olduğu (6.779.91 USD) HASAR bedelini gösterir (EK-7) FATURA gözetilerek Davalı şirketin sebebiyet verdiği hasarlar sebebiyle davacı şirketin karşılamak zorunda kaldığı (6.779.91 USD) meblağ taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında; davacı tarafından hasar sebebiyle ödenmek zorunda kalınan tutarın ve gecikmeli teslimi ve teslimini temin etmek için sarf edilen masrafların davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiği davalının kusursuzluğunu ispata yarayacak bilgi belge bulunmadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında;gelen hasarın yurtdışı acentesinin (dava dışı …) davacı şirkete rücu ettiği ve davacının ödediği 6.779,91 USD hasar bedeli; şoförün ihtiyaç duyduğu akaryakıt masrafı için 584,84USD; bekleme ücreti 4.500 USD; iadesi gereken navlun ücretinin ön ödeme miktarı olan 4.020 USD olmak üzere toplamda 15.884,75 USD tutarındaki harcamanın davalı şirket tarafından davacıya ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak Asıl alacak miktarının 16.09961 USD olduğu, davalının Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takibe itirazının 15.884,74USD(dava tarihindeki kur 1USD=8,5537 üzerinden karşılığı 135.873,30 TL) üzerinden iptali ile fazlaya ilişkin asıl alacak talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, davalının Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takibe itirazının 15.884,74USD, üzerinden iptali ile fazlaya ilişkin asıl alacak talebinin reddine,
2-İcra inkar tazminatının kabulü ile; dava konusu alacak likit alacak (borçlusu tarafından bilinebilir) niteliğinde olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20’si olan 3.176,948USD (fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 9.281,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.653,81TL harcın mahsubu ile bakiye 7.627,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.653,81TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.721,61TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.302,37 TL’sinin davalıdan, 17,63 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından sarf edilen 118,20TL tebligat ve posta gideri ile 2.400,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.518,20TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 2.484,57 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 21.381,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 1.838,89TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-Kararın talep hainde taraflara tebliğine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/11/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.