Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/647 E. 2022/350 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/647 Esas – 2022/350
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/647 Esas
KARAR NO : 2022/350
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
K.YAZIM TARİHİ: 11/05/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan olan fatura alacağının tahsili için Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takibe başladığını, davalının haksız ve yersiz olarak takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, takibin durması üzerine arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığı, davalı firma ile müvekkili arasında 07.11.2020 tarihinde yapımı devam eden … inşaatı için iç mimari projelendirme işini konu eden sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiğini, bu hizmetlere ek haricen bir takım danışmanlık ve iç mimari hizmetlerinin de haricen sunulduğunu, 25.01.2021 tarihli iş teslim tutanağı ile işin tam ve eksiksiz olarak zamanında teslim edildiğini, bu tarihte düzenlenen … nolu ve 34.000,00 TL tutarlı fatura ile işin bedelinin fatura edildiğini, fatura bedelinin 14.000,00 TL’lik kısmının davalı firma adına yetkilinin oğlu tarafından ödendiğini, kalan 20.000,00 TL bakiye alacak için defalarca talepte bulunulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının ödemeyi yapmadığı gibi tamamen keyfi ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek, borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptaline ve takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacının faturadan kaynaklı alacağından bahisle Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, davacının söz konusu faturadan ve sözleşmeden kaynaklanan bir alacağı bulunmadığını, davacının alacağının olmadığını bilerek kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, davacının takibe konu faturayı sözleşmeden kaynaklanan alacağının tamamını tahsil ettikten sonra düzenlediğini, … tarihinde düzenlenen “İş Teslim Tutanağı”nda işverenin bu tarihe kadar 14.000,00 TL ödediği, kalan borcu 15.500,00 TL ve ilave 5.900,00 TL danışmanlık bedeli olarak toplamda 21.400,00 TL ödendikten sonra KDV dahil 35.400,00 TL tutarında fatura düzenleneceğinin ifade edildiği, anılan sözleşmeye göre davacının kabul ettiği 14.000,00TL’lık ödeme haricinde 21.400,00TL’nin elden ödendiğini, dolayısıyla müvekkilinin davacıya borcu kalmadığını, ödemenin elden yapıldığına ilişkin tanıklarının bulunduğunu, ayrıca davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, üstelik faturayı 30.000,00TL + KDV =35.400,00 TL olarak düzenlemesi gerekirken, KDV dahil 34.000,00TL olarak düzenlediğini, bu nedenle fazla ödenen miktarın iadesine ilişkin her türlü talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını beyan ederek, davanın ve itirazın iptali isteminin reddine, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, fatura sureti, 24/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi kapsamında faturadan bakiye kalan alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 29/05/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 01/06/2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile akdedilen 07/11/2020 tarihli, … adresindeki yapımı süren otel projesi için iç mimari projelendirme işi sözleşmesi kapsamında davalıya iç mimarlık proje hizmeti ve danışmanlık hizmeti verdiğini iddia ederek hizmet karşılığı düzenlenen faturadan bakiye kalan bedelin tahsiline yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş, davalı yan ise ödeme savunmasında bulunarak borcu kabul etmeyerek davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın 25/01/2021 tarihi 34.000,00TL bedelli faturadan kaynaklı davalıdan takip çıkışı kadar alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 1 adet belge karşılığında KDV hariç 28.813,00TL mal satış bildiriminde bulunduğu, aynı şekilde davalı tarafça da davacı adına 1 adet belge karşılığı KDV hariç 28.813,00TL mal alış bildiriminde bulunduğu, bildirimlerin örtüştüğü tespit edilmiştir.
Taraflara verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden yalnızca mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 24/02/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda, 25.01.2021 tarihinde düzenlenen … nolu ve 34.000,00 TL tutarlı fatura konusunda taraflar arasında bir anlaşmazlık olmadığı, davacı ve davalının BS-BA Formlarındaki beyanları fatura bedeli konusunda birbirini doğruladığı, taraflar arasındaki anlaşmazlık fatura bedelinden değil, yapılan ödeme konusundaki anlaşmazlıktan kaynaklandığı, davacı toplam fatura bedelinin 14.000,00 TL/’lik kısmının tahsil edildiğini, kalan 20.000,00 TL bakiye alacağın ödenmediğini iddia ederken, davalı taraf ise takibe konu faturanın sözleşmeden kaynaklanan alacağın tamamı ödendikten sonra düzenlediğini, ödenen 14.000,00 TL’nın davacı tarafından da kabul edildiği, kalan 21.400,00 TL’nin ise elden davacıya ödendiğini iddia ettiğini, ancak davalının bu ödemeye ilişkin dosya kapsamında bir belge sunmadığı, kayıtdışı işlemleri önlemek için kasadan yapılan nakit ödemelere 7.000,00 TL’lik sınırlama getirildiği, yani davalının iddia ettiği ödemenin bu sınırlama çerçevesinde ya banka kanalıyla ya da çek-senet gibi ispat edici belgelerle yapılması gerektiği, usulsüz bir ödeme yapılmış olsa bile en azından karşı taraftan imzalı bir tahsil/tediye makbuzunun alınması gerektiği, yapılan inceleme sonucunda; 27.04.2021 takip tarihi itibariyle davacının, davalıdan 20.000,00 TL bakiye alacağı bulunduğu, davacının söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep edebileceği rapor edilmiştir.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan bakiye kalan alacağının bulunduğunu iddia etmiş, tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimlerin örtüştüğü görülmüştür. Davalı yanın Ba formuyla mal alım bildiriminde bulunması taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini kanıtlamaktadır. Ayrıca dosyaya sunulu bulunan 25/01/2021 tarihli iş teslim tutanağından da işin davacı tarafça yapılıp davalıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. İş teslim tutanağının içeriğinden iş bedeli olan 35.400,00TL’den 14.000,00TL’nin ödendiği, bakiye 21.400,00TL’nin kaldığı anlaşılmaktadır. Davalı yan ödeme savunmasında bulunmakta olup buna ilişkin tanık deliline başvurmak istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 200. Maddesi, senetle ispat zorunluluğunu düzenlemiştir. İlgili madde; “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.” demek suretiyle, belli meblağın üzerindeki hukuki işlemlerin senetle ispat edilmesi gerektiğini hüküm altına almıştır. 2021 yılı senetle ispat parasal sınırı 4.880,00TL olup, işbu meblağın üzerindeki hukuki işlemlerin tanıkla ispatı mümkün değildir. Dava değeri gözetilerek bildirilen davalı tanıkları dinlenmemiştir. Davalı yan ödemeyi elden yaptığını savunmakla birlikte bu savunmasını destekler mahiyette somut bir delil sunamamıştır. Cevap dilekçesinin deliller başlıklı kısmında açıkça yemin deliline de dayanmamış olduğundan ödeme savunması ispat edilemediğinden davacının takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve takibe haksız itiraz edildiğinden alacak miktarının %20’si olan 4.000,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve takibe haksız itiraz edildiğinden alacak miktarının %20’si olan 4.000,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.366,20TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 341,55TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 409,35TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 56,20TL tebligat ve posta gideri ile 650,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 706,20TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/04/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı