Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/645 E. 2021/988 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/645 Esas – 2021/988
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/645 Esas
KARAR NO : 2021/988
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2021
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
K. YAZIM TARİHİ: 13/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan, … adresinde mukim dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ye ait işyerinde 26.12.2019 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sonrasında, yapılan ekspertiz işlemi sonucunda hesaplanan toplam 14.011,82-TL hasar bedelini sigortalısına ödeyen müvekkili şirket tarafından, sözleşmeye aykırı davranışları dolayısıyla zarara sebebiyet veren davalı yana rücuuna ilişkin olarak Ankara …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, davalı yanın haksız ve mesnetsiz olarak itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek, fazlaya ve munzam zarara ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile; davalının Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibe itirazının kısmen iptaline, takibin 14.011,82-TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlar doğrultusunda devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki yetki sözleşmesi uyarınca yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu beyan ederek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise, müvekkili şirket ile dava dışı sigortalı arasında 12.02.2015 tarihli … numaralı güvenlik sistemi hizmet sözleşmesi akdedildiğini ve akdedilen güvenlik sistemi hizmet sözleşmesi kapsamında belirtilen güvenlik teçhizatı ve tüm ürünlerin çalışır vaziyette, eksiksiz ve her türlü fiili ve hukuki ayıptan ari olarak davacıya teslim edildiğini, meydana gelen olayda müvekkili şirketin hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkili şirketin 5188 sayılı kanun, ilgili yasal mevzuat ve sözleşme hükümleri uyarınca yerine getirmesi gereken tüm yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini bu sebeple davacının rücu talebinin yersiz olduğunu, dava konusu hırsızlık olayıyla ilgili olarak dava dışı sigortalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili şirket aleyhine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … e. sayılı dosyada tazminat davası ikame edildiğini ve halen derdest olduğunu, bu sebeple söz konusu dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava dışı sigortalının da zararının meydana gelmesinde müterafık kusurunun bulunduğunu bu hususunda dikkate alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücu talebine ilişkin olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dayanağı 12/02/2015 tarihli Güvenlik Sistemi Hizmet Sözleşmesidir. Bu sözleşmenin 9.3. maddesinde “(…) işbu sözleşmenin tatbik veya tefsirinden doğan uyuşmazlıklarda … Merkez Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu taraflar şimdiden kabul ve beyan ederler.” şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar davacı sigorta şirketi sözleşmenin tarafı değilse de sigortalısına ödeme yaparak onun tüm haklarına ve yetkilerine halef olmuştur. Bir başka deyişle yapılmış olan yetki sözleşmeleri, uyuşmazlığın taraflarının yanı sıra, onların küllî ve cüzî haleflerini de bağlayıcı bir etki doğurur. Aksine bir çözümleme, esas itibariyle, maddî hukuk kökenli bir kurum olan halefiyet kurumunun doğasıyla bağdaştırılamaz. (Tanrıver Süha, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Bağlamında Akdedilen Yetki Sözleşmeleri Üzerine Bazı Düşünceler, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 16, Özel Sayı, Prof. Dr. Hakan PEKCANITEZ’e Armağan 2014, s. 468) Yani sigortalı tarafından zarar sorumlusuna karşı tazminat davasının hangi yer mahkemesinde açılması gerekiyor ise, halefiyet ilkesi gereğince sigortacının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekmektedir. (Yargıtay 11.HD., 2004/13419 E., 2005/10817 K., 10/11/2005 T.)
Davalı yan da dosyaya süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile bu hususta yetki itirazında bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nun 17. maddesinde “Tacirler, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeleriyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yetki sözleşmesinin (şartının) bulunması halinde bu durumun nazara alınması (süresinde sunulacak cevap dilekçesiyle itirazda bulunmak koşuluyla) ve kesin yetki kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu halde davanın HMK. 17. maddesi uyarınca yetki şartında belirlenen yer mahkemesinde görülmesi gerekir. (Y.19.HD. T. 28.01.2016; E.2015/9554;K.2016/1043) Somut uyuşmazlıkta davaya bakmaya, tacir olan davalı ile tacir olan dava dışı … Ltd.Şti. (tacir olan davacının haklarına halef olduğu) arasında akdedilen 12/02/2015 tarihli sözleşmenin 9.3. maddesinde kararlaştırılan (yetki şartında bildirilen) …(Nöbetçi) Asliye Ticaret Mahkemesi yetkilidir. Yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili olması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-ç maddesine göre dava şartlarından olup, aynı Kanunun 115/2. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar vermek gerekir. Bu nedenle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/12/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza