Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/638 E. 2022/954 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/638 Esas – 2022/954
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/638 Esas
KARAR NO : 2022/954

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2021
KARAR TARİHİ: 25/10/2022
K. YAZIM TARİHİ: 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 07.08.2020 tarihinde 1 adet … marka … model forklifti 40.000,00TL bedelle satın aldığını, müvekkiline ait aracın plaka numarasının … olduğunu, aracın … Ticaret Odası nezdinde tescilli olduğunu, Müvekkilinin forklifti 15.09.2020 tarihli kira sözleşmesi ile dava dışı … Şti.’ne kiraya verdiğini, imzalanan kira sözleşmesinin 6. maddesinde aracın münhasıran “…” adresinde kullanılacağı hususunda anlaşma sağlandığını, 19.10.2020 tarihinde GPS-araç takip sisteminden kontrol eden müvekkili şirket yetkililerinin aracın sözleşmeye aykırı bir yerde olduğunu tespit ettiklerini, bunun üzerine müvekkili şirket yetkilisinin eşi ile birlikte aracın bulunduğu yere gittiklerini, adreste bulunan şahısların o yerin yediemin deposu olduğunu, aracın 15.10.2020 tarihinde davalı şirket tarafından haczedilerek bu adrese getirildiğini öğrendiklerini, davalıya, aracın müvekkili şirkete ait olduğu ve borçlu şirketle bir bağlantısının bulunmadığı hususunun defalarca bildirilmesine rağmen, araç üzerindeki haczin kaldırılmadığını, bu yolla bir sonuca varamayan müvekkilinin aracın mülkiyetinin kendisine ait olması nedeni ile istihkak davası açtığını, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında forkliftin müvekkiline ait olduğunun tespit edildiğini, mahkemece verilen kararın kesinleştiğini, aracın haczedildiği 15.10.2020 tarihinden 14.06.2021 tarihine kadar yaklaşık 8 ay yediemin deposunda kaldığını, aracın haczedilmesi nedeniyle müvekkilinin aracın kiralanmasıyla elde edeceği gelirden mahküm kaldığını, ayrıca aracın yedieminde kaldığı yaklaşık 8 ay boyunca gerektiği şekilde muhafaza edilmemesi, aracın kullanılmaması, bakımlarının yapılmaması, aracın yedieminde kaldığı dönemin kış aylarına denk gelmesi nedeniyle aracın zarar gördüğünü, yedieminden alındıktan sonra bakıma sokulan araç için 5.478,74 TL ve 3.699,30 TL olmak üzere tamir masrafı yapmak zorunda kaldıklarını, müvekkilinin …’nın … ilçesinde faaliyetlerini sürdürdüğünü, haczedilen forkliftin müvekkiline ait olduğunun … sanayisinde tüccarlar tarafından bilindiğini, ilçe esnafınca, forkliftin müvekkilinin borçları nedeniyle haczedildiği şeklinde algılandığını ve bu nedenle müvekkili şirketin ticari itibarının zedelendiğini, ticari güvenilirliğinin azaldığını ifade ederek; davanın kabulü ile yoksun kalınan kar ve yapılan masraflara ilişkin şimdilik 50,00 TL maddi tazminatın haciz tarihi olan 15.10.2020’den itibaren işleyecek TCMB avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yaşanan sıkıntılara karşılık 10.000,00 TL manevi tazminatın haciz tarihi olan 15.10.2020’den itibaren işleyecek TCMB avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olayda müvekkilinin herhangi bir haksız eylemi bulunmadığını, alacağına kavuşmak ve ticari menfaatleri gözetmek yükümlülüğü kapsamında yasal/kanuni haklarını kullanarak haciz ve muhafaza işlemi yapan müvekkilinin bu eyleminin haksız fiil olarak değerlendirilemeyeceğini, davacıya ait olan forkliftin plakalı olması fiili haciz sırasında alacaklıya forklifitin kime ait olduğunu göstermediğini, zira forkliftlerin diğer taşıtlar gibi araç siciline değil ticaret siciline kayıt edildiğini, forklift üzerinde bu makinenin kime ait olduğuna dair herhangi bir ibare/stikerin bulunmadığını, kural olarak forkliftin dava dışı borçlu şirketin aktif olarak kullanıldığı adresinde bulunmasının o taşınırın borçlu şirkete ait olduğunu gösterdiğini, bu genel karinenin alacaklı müvekkili yararına olduğunu, hal böyle iken haciz esnasında o forkliftin davacı şirkete ait olduğunun icra memurunca ve alacaklı müvekkili tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davacı şirketin bu bakımından müterafik kusurlu olduğunu, öte yandan haciz esnasında sırf o forkliftle ilgili herhangi bir istihkak iddiasında bulunulmadığını, borçlu şirket çalışanı veya yetkilisi tarafından da forkliftin başkasına ait olduğu ve forkliftin kiracısı Olduklarının hiçbir şekilde icra memuruna ve müvekkiline beyan edilmediğini, dolayısıyla müvekkilinin herhangi bir kusurundan veya kötü niyetinden bahsedilemeyeceğini, müvekkili şirket tarafından bu haciz ve muhafaza işleminde vinç, nakliye, hammaliye ve yediemin ücreti için yaklaşık 20.000,00 TL’lik masraf yapıldığını, müvekkilinin alacağına kavuşmamasının yanı sıra haciz ve muhafaza işlemi ödenen yüksek masraf bedellerinin müvekkilini daha da mağdur ettiğini, Davaya konu olan ve haksız bir şekilde haczedildiği iddia edilen forkliftin ihtiyari haciz takibinden sonra el değiştirerek davacı şirket adına tescil edildiğini, bunun yanında davacının sunmuş olduğu forkliftin kiraya verildiğini gösteren kira sözleşmesinin adi yazılı ve taraflarca her zamanhazırlanabilecek nitelikte olduğunu, bu nedenle ispata elverişli olmadığını, davacı tarafın maddi tazminat talebine dayanak olarak gösterdiği tamirat masraflarını kabul etmediklerini, bu masrafların makinenin yıllık olağan bakım giderlerine ait olduğunu, forkliftin yediemin deposunda titizlikle muhafaza edildiğini ve zarar görmesinin mümkün olmadığını, şayet zarar oluşmuş ise de bundan kaynaklanan zarardan müvekkili şirketin hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını, bu sorumluluğunun yediemin deposuna ait olduğunu, davacının manevi tazminat talebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunuve haksız kazanç elde etme amacı taşıdığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ticaret sicil kayıtları, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyası, istanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, … İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, 01/09/2022 tarihli bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, haksız haciz ve muhafaza nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyası uyap üzerinden dosyamız arasına alınmış ve kesinleştiği görülmüştür.
Haciz işleminin 15/10/2020 tarihinde yapıldığı, davanın 19/08/2021 tarihinde açıldığı, ıslahın ise 28/09/2022 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından haksız fiil nedeniyle zamanaşımının 2 yıl olduğu gözetilerek davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla dosyaya kazandırılan 01/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı … Şti.’nin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde, dava konusu … marka … model forkliftin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 08.10.2020 tarihli icra takibinden sonra (15.10.2020 tarihinde haczedilmesinden sonra) kira alacağı veya başka bir gelirinin olmadığı, diğer bir ifadeyle, dava konusu forliftin icra takibi nedeniyle haczedilmesinden sonra davacının söz konusu araçla ilgili kira ücreti tahsil etmediği, dava dışı …. Şti. tarafından davacı … Şti.’ne dava konusu aracın bakım ve tamirine ilişkin 17.06.2021 tarihli 5.478,74 TL tutarlı ve 05.07.2021 tarihli 3.699,30 TL tutarlı (toplam 9.178,04 TL tutarındaki) 2 adet fatura bedelinin piyasa rayiçlerine uygun olduğu, dava konusu … marka … model forkliftin 15.10.2020 – 14.06.2021 tarihleri arasındaki aylık ortalama kira bedelinin KDV dahil 3.000,00 TL olarak tespit edildiği, 15.10.2020 – 14.06.2021 tarihleri arasında geçen yaklaşık 8 aylık süre için davacının talep edebileceği toplam kira bedelinin KDV dahil (8 Ay x 3.000,00 TL) – 24.000,00 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 28/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, 50,00 TL olan maddi tazminat talebini 32.728,04 TL artırarak 32.778,04 TL ye yükseltmiştir.
İddia, savunma, icra dosyaları, istihkak davasına ilişkin İstanbul … İcra Mahkemesi’nin dosyası, mahkememizce de denetime elverişli dosya kapsamına uygun kabul edilen bilirkişi raporu, toplanan deliller ile dosya kapsamından, istihkak davasında verilen kararın kesinleşmesi üzerine haciz ve muhafaza işleminin haksız olduğunun anlaşıldığı, haksız haciz ve muhafaza işlemi nedeniyle doğan maddi zararın tazmini için kusurun aranamayacağı, zira maddi tazminat yönünden sebep sorumluluğunun öngörüldüğü, haciz işlemi ile davacının dava konusu forklifte kavuşması arasında geçen süre dikkate alındığında davacının forklifte bakım ve onarımı yaptırmasının makul olduğu, dosya kapsamına sunulan ticari defterlerinde kayıtlı faturalardan bu hususta masraf yaptığı ve bilirkişilerce bu bedelin piyasa rayiçlerine uygun olduğunun tespit edildiği, yine kira bedeli talebi açısından davadışı … Şti’den gelen kira bedeli ödenmediğine ilişkin müzekkere cevabı ile davacının ticari defterlerinde dava konusu forklift nedeniyle herhangi bir kira kaydı tespit edilememesi karşısında davacının da bu süre içerisinde kira bedelinden kaynaklı yoksun kalınan karının bulunduğu anlaşılmıştır.
Bununla birlikte manevi tazminata hükmedilebilmesi için bundan sorumlu olanın kusurunun bulunmasının gerekli olduğu, haciz ve muhafaza işleminde davacının itirazına rağmen davalı tarafın ısrarlı olduğu, ısrarını da sürdürüp haciz ve muhafaza işlemini yaptırdığı dolayısıyla olayda davalı tarafın kusurunun bulunduğu anlaşılmıştır.O nedenle manevi tazminat talebi yönünden TBK.m.56’da öngörülen şartların olayda gerçekleştiği, bu durumda ise tarafların ticari hacimleri ve ekonomik durumları, forkliftin değeri, yoksun kalınan kar, tanık beyanları vs. hususlar dikkate alındığında manevi tazminat olarak 4.000,00 TL takdir edilmesinin dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında,23.600,00 TL kiradan kaynaklanan yoksun kalınan kâr kaybı, 9.178,04 TL tamir ve bakım için yapılan masraflara ilişkin zarar olmak üzere toplam 32.778,04 TL maddi tazminat ile 4.000,00 TL manevi tazminatın eylemin haksız fiilden kaynaklandığı ve tarafların tacir olduğu gözetilerek haksız haciz tarihi olan 15/10/2020 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talepli davanın KABULÜNE; 23.600,00 TL kiradan kaynaklanan yoksun kalınan kâr kaybı, 9.178,04 TL tamir ve bakım için yapılan masraflara ilişkin zarar olmak üzere toplam 32.778,04 TL maddi tazminatın haksız haciz tarihi olan 15/10/2020 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
2-Manevi tazminat talepli davanın KISMEN KABULÜNE; 4.000,00 TL manevi tazminatın haksız haciz tarihi olan 15/10/2020 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.512,30 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 730,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.781,67 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 171,63 TL peşin harç, 559,00 TL ıslah harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 798,43 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 101,40 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.601,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 1.376,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Maddi tazminat talebi yönünden;
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Manevi tazminat talebi yönünden;
a)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
b) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/10/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza