Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/636 E. 2022/1003 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/636 Esas – 2022/1003
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/636 Esas
KARAR NO : 2022/1003

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
İFLAS İDARE MEMURLARI: 1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 19/08/2021
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
K. YAZIM TARİHİ: 25/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkilinin kooperatif ortağı olan …’tan ortaklığı ile özgülenen daireleri satın alarak davalı yana 18/12/2018 tarihinde başvurduğunu, kooperalif yönetim kurulunun 20/12/2017 günlü kararı ile (Ankara … Noterliği’nin 04012018 gün ve … yevmiye ile tasdikli) önceden kooaperatif ortağı …’ın … Blok …,…,…, …, … ve … numaralı dairelerinin devrinin kabul edildiğini, bu kararla müvekkilinin dairelere karşılık gelen bedelden ötürü bir borcunun olmadığının da kabul edildiğini, aradan uzun bir zaman geçmesine ve kooperatif ortaklarına konutları teslim edilmesine rağmen müvekkilinin dairelerinin teslim edilmediğini belirterek, dava konusu taşınmazların müvekkili adına tescilini mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02/12/2021 günlü dilekçesinde; dava konu taşınmmazların … Mahallesi, … Sokak No.: … …/… adresindeki …,…,…, …, … ve … numarafı daireler olduğu açıklamıştır.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; husumet yokluğu ve zamanaşımı sebebiyle davanın reddi talep edildikten sonra esasa yönelik olarak, … Kooperatifi, Sincan Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2009 gün, … E., … K, sayılı kararı ile iflas ettiğini, iflas işlemlerinin … iflas sayılı dosya üzerinden yürütüldüğünü, iflas tarihinden sonra yapılan işlemlerden iflas idaresi sorumlu olduğundan önceki yöneticilerin yaptığı işlemlerin geçersiz olduğunu, bu sebeple hisse devrinin hükümsüz olduğunu, kooperatifin eski yöneticilerinin nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm giydiğini, dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, kooperatifin bir çok evrakının kaybolduğunu ve bulunamadığını, huzurdaki davaya benzer davaların açılmış olduğunu ve davaların Mahkemelerince reddedildiğini, ayrıca …’ın kooperatif ortağı olduğunun açık olmadığını, bu sebeple devrin geçerli olup olmadığının araştırılması gerektiğini, ayrıca iflas işlemleri son bulmadan tapu devrinin söz konusu olamayacağını belirterek, davanın reddini talep elmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesinin … iflas sayılı dosyası, Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, mahkememizin … esas sayılı dosyası, … Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü kayıtları, bilirkişi kurul raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi kurulu 16/05/2022 tarihli raporu ile özetle; Davacıya hisse devrini kabul eden “… Kooperatifi-…’ unvanlı kooperatifin Müflis … Kooperatifi ile bir ilgisi bulunmadığı, bu paralelde, davacı vekilinin 02/12/2021 günlü dilekçesinde açıkladığı dava konu taşınmazların (… Mahallesi, … Sokak No.: … …/… adresindeki …, …, … …, … ye … Numaralı daireler) huzurdaki davalı Müflis kooperatifin konutlarıyla çakışmadığının anlaşılması nedeniyle değerinin belirlenmesine bu aşamada gerek olamadığı, diğer yandan, mevcut belgeler ile genel kurul hazirun cetvellerinin incelenmesinden, davacının ve hisseyi devraldığı …’ın adına tesadüf edilemediği, kaldı ki, yönetim kurulu karar tarihi itibariyle (20/12/2017) kooperatif iflas halinde olduğundan, yönetim kurulunun yetki sanırlarını aşmak suretiyle yeni ortaklık oluşturmak şeklinde Masaya dahil konutları devretmesi mümkün bulunmadığından, hisse devrinin geçeli olmayacağı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkin sıra cetveline kayıt ve kabul davasıdır.
Uyuşmazlığın çözümü ile alakalı olarak kooperatifin üyeliğinin öncelikle kime ait olduğunun tespiti gerektiğinden ve uyuşmazlık kooperatifler hukukunu ilgilendirdiğinden mahkememizin görevli olduğu kanaati ile esasa girilerek inceleme yapılmıştır.
Arsa sahibi … ve … Kooperatifi arasında Ankara … Noterliği’nce düzenlenen 25.06.2000 tarih ve … yevmiye numarasında kayıtlı “Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi İçerikli Kat ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” ile taraflar, … İli … İlçesinde kain imarın … ada … parsefinde kayıtlı taşınmazı Üzerine; İmarca azami Çapa ve irtifaya göre inşaat sahasını tam kullanarak kaloriferli, betonarme, Muhtelif bloklar halinde inşaat yapma konusunda anlaşmışlardır. Dolayısıyla davacı-vekilinin 02122021 günlü dilekçesinde açıkladığı dava konu taşınmazların (… Mahallesi, … Sokak No.: … …/… adresindeki …, …, …, …, … ve … numaralı daireler) huzurdaki davalı kooperatifin konutlarıyla çakışmadığı açıktır.
Kooperatif defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, dava konusu taşınmazın bağlı olduğu üyeliğin kime ait olduğunun tespit edilmesi, tarafların iddia ve savunmaları irdelenmesi ve taşınmazın değerinin tespiti için alınan bilirkişi raporu ile birlikte yapılan değerlendirme ile davacı, …’tan gelen … Blok … …,…,…, … ve … Rumaralı bağımsız bölümlere bağlı kooperatif hissesini devraldığını, devir talebinin 20/12/2017 tarihinde yönetim kurulunca karara bağlandığını ileri sürmektedir. Ortaklar defteri ve kooperatife ait yönetim kurulu karar defteri olmadığından, devrin muflis kooperatifle ilgisi olup olmadığı ile davacının adının ortaklar defterine işlenip işlenmediği saptanamamakla birlikte, davacının devrini kabul eden “… Kooperatifi-…’ unvanlı kooperatifin Müflis … Kooperatifi ile bir ilgisi bulunmadığı, Yapılan inçelemelerde, davacıya hissesini devretliği anlaşılan …’ın hiçbir zaman kooperatif ortağı olmadığı ve kooperatife ait bir hissesi bulunmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, devredilebilir bir hissenin olmaması halinde, geçerli bir devirden söz edilebilmesi mümkün olamayacağından, davacının kooperatif ortaklık sıfatını kazandığını söylemek mümkün değildir. Yani olmayan hisse devredilemeyeceğinden, devir yoluyla ortaklık oluşamayacaktır. Ayrıca, hisse olmadığından, hisse karşılığı kooperatif kayıtlarına yansımış bir tutarın da bulunması mümkün olmadığından talep edilen taşınmazların kooperatif adına kayıtlı bir taşınmazlar olmadığı nitekim davacının kooperatif hissesi ve kooperatif ortaklığı da bulunmadığından davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı kanaatiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 85,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/11/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.