Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/619 E. 2023/1242 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/619 Esas – 2023/1242
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/619 Esas
KARAR NO : 2023/1242

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN: 1-
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN: 2-

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
K. YAZIM TARİHİ: 01/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;müvekkili …’nın 04.05.2013 tarihinde … plakalı özel halk otobüsünden ineceği sırada, inişini tamamlamadan otobüsün aniden hareket etmesiyle dengesini kaybedip yere düşmesi sonucu meydana gelen kazada hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, kazanın oluşumunda otobüs sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, ancak kazanın meydana geldiği tarihte aracın geçerli bir Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının bulunmaması sebebiyle müvekkilinin uğradığı bedensel zararların tazmini için 05.04.2021 tarihinde davalı … Hesabına başvuru yapıldığını ancak talebin reddedildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davasının kabulü ile müvekkilinin geçici ve kalıcı iş göremezliği ile tedavi ve mutad giderleri nedeniyle şimdilik 30.000,00 TL’nin haksız fiilin meydana geldiği 04.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans oranında ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava talep etmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile özetle; belirsiz alacak davası olarak açılan davamızda 30.000,00 TL. olarak belirlenen değerin, (fazlaya ilişkin dava ve talep hakları baki kalmak kaydıyla) 220.000,00 TL. değer artırımına yönelik talebimizin kabulü ile (toplam) 250.000,00 TL. alacağın 04.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans oranında ticari faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu trafik kazasının 04.05.2013 tarihinde meydana geldiğinin iddia edildiğini, talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu kaza ile ilgili olarak davacı …nın yazılı başvuru dilekçesinin müvekkiline tebliğ edildiğini, ancak talebin reddedildiğini, Yargıtay … Ceza Dairesinin … E, … K sayılı ilamı ile kesinleşmiş Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … E, … K sayılı ilamı doğrultusunda … plakalı araç sürücüsünün beraat ettiğinin ve kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının hüküm altına alındığını, bu durumda müvekkilinin de tazminat yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası bulunmayan araç sürücüsünün kazanın oluşumundaki kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere meydana gelen kaza ile davacının gerçek zararı arasında illiyet bağı olup olmadığının, tazminat talep edenin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının, SGK tarafından zarar görene gelir bağlanıp bağlanmadığının belirlenmesi gerektiğini, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri ile tedaviye bağlı diğer giderlerin sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu SGK tarafından karşılanacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Araç trafik tescil kayıtları, tedavi evrakları, … Hesabı kayıtları, SGK kayıtları, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, davacının ekonomik ve sosyal durum araştırması, bilirkişi raporu, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 06/02/2023 tarihli raporu, mahkememizce alınan maluliyet raporu ile … Bölge Devlet Hastanesi raporu arasında çelişki bulunması nedeni ile çelişkinin giderilmesi amacı ile alınan İstanbul ATK … İhtisas Kurulunun 31/05/2023 tarihli raporu, aktüerya bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 27/01/2022 tarihli raporu ile özetle; meydana gelen kazanın oluşumuna kimin neden olduğu mevcut deliller ile somut olarak anlaşılamadığından, Tehlike Sorumluluğuna Katlanma İlkesi gereğince, tehlike eşit varsayıldığından kazanın meydana gelmesinde kusurun, … plakalı Otobüs sürücüsü … ve davacı olan Otobüs yolcusu … arasında yarı yarıya %50-%50 oranında paylaştırılabileceği bildirilmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 06/02/2023 tarihli raporu ile özetle; davacı …’nın 04.05.2013 tarihli yaralanması neticesinde; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre vücut genel çalışma gücünden %14 (yüzdeondört) oranında kaybettiği,12(oniki) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 2 (iki) ay süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin 12. Maddesine (03.08.2013-28727 sayılı resmi gazete) göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı belirtilmiştir.
İstanbul ATK … İhtisas Kurulunun 31/05/2023 tarihli raporunda özetle; Mevcut belgelere göre;… ve … oğlu, … doğumlu, …’in 04/05/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 III(1B……….13)A %17, E cetveline göre %14.0(yüzdeondörtnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18(onsekiz) aya kadar uzayabileceği, … Bölge Devlet Hastanesinin raporunun Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği, Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği bildirilmiştir.
Aktüerya uzmanı bilirkişi 28/09/2023 tarihli raporu ile özetle; 04.05.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %14 oranında malul olan ve % 50 kusurlu olduğu tespit edilen … doğumlu davacı … için; 7.511,97 TL geçici tam işgücü kaybı, 351.999,07 TL sürekli kısmi işgücü kaybı yönünden maddi tazminat ile, 981,46 TL bakıcı gideri hesaplandığı, kazaya sebep olan … plakalı ticari otobüsün olay tarihi itibariyle geçerli bir Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi bulunmadığı, davacı tarafından uğranılan maddi zararların tazmini için 05.04.2021 tarihinde davalı … Hesabına başvuruda bulunulmuş, hasar dosyası açılmış, talep reddedilmiş olduğunu, mahkemece davacı tarafından gerekli belgelerle, … Hesabı Yönetmeliğinin 9, 14. Ve 15. maddelerinde yazılı biçimde başvuruda bulunulduğunun tespiti halinde, poliçe teminat limitleri dahilinde hükmedilecek tazminata başvuru tarihinden itibaren, aksi halde dava tarihinden itibaren faiz takdir edilmesinin uygun olacağının düşünüldüğü bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı geçici iş göremezlik, kalıcı iş göremezlik, tedavi giderlerinin tazmini talebine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
Somut olayda asıl tartışılması gereken husus davacının kendiliğinden araç durduktan sonra mı araçtan düştüğü yoksa dava dışı araç sürücüsünün araç durmadan arabayı hareket ettirmesi nedeniyle mi davacının araçtan düştüğünün tespiti haksız fiilden sorumluluk esasları kapsamında kusur ve illiyet bağının bulunup bulunmadığı ve bu kapsamda davalının sorumluluğunun tartışılması gerekmektedir. Olayın meydana gelmesine davacının eyleminin neden olduğu Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin kesinleşen … Esas;… Karar sayılı ilamı ile Tanık … beyanında ” ..kesinlikle inmeye çalışırken araç durmuş vaziyetteydi.” şeklinde beyanı ve kesinleşen mahkeme ilamı gerekçesinde tanık ifadesi hükme esas alındığı ilgili gerekçede “beyanı alınan tanık … ifadesinde olay günü müştekinin alkollü gibi bir durumunun söz konusu olduğunun hatta oturmazsa düşeceğini söyleyerek uyardığını araçtan inerken ayağı boşluğa gelerek yere düşüğünü ifade etmiştir. Buna göre müştekinin kendi kusuruyla araçtan indiği sırada ayağının boşluğa geldiği ve yere düştüğü bu yaralanma nedeniyle sanığın bir kusuru bulunmadığı anlaşılmakla sanık …’in beraatine” karar verilmiştir. İş bu sebeple davalı araç sürücünün kazaya neden olan bir eyleminin bulunmadığına ilişkin ceza mahkemesince tespit edilen ve Yargıtay incelemesi ile kesinleşen maddi vakıa mahkememizce kesin delil oluşturmaktadır. Davacının araç durmuş vaziyetteyken araçtan indiği sırada ayağının boşluğa geldiği ve yere düştüğü, bu kapsamda dava dışı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından davalının Karayolları Trafik Kanunu hükümleri kapsamında sorumluluğu cihetine gidilemeyeceği kanaatine varılmakla, Araç durmuş vaziyetteyken davacının araçtan inmeye çalışırken düştüğü hususu mahkememizce kesinleşmiş maddi vakıa kabul edildiğinden ve kesin delil oluşturduğundan davacının kendi kusurlu eylemiyle zarar oluştuğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcının, tamamlama harcı olarak yatırılan 102,46 TL ve 751,41 TL harçtan mahsubu ile artan 584,02 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında alınması gereken 1.096,27 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacının adli yardım talebinin reddine karar verilmeden önce suç üstü ödeneğinden karşılanan 38,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 39.500,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/11/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı