Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/614 E. 2022/480 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/614 Esas – 2022/480
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/614 Esas
KARAR NO : 2022/480
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
K. YAZIM TARİHİ: 30/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davaya konu 03/10/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı müvekkilinin … altında yaya olarak bulunduğu esnada plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın çarparak olay yerinden kaçması suretiyle yargılamaya konu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ağır şekilde yaralanmış olduğunu, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, bu sebeple bakıcı ihtiyacı doğduğunu, kaza anında yaya olan müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, kimliği belirsiz sürücünün asli kusuru ile meydana geldiğini bildirerek 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına ilişkin 03/10/2016 tarihinde ve sonrasında düzenlenmiş bir tutanak bulunmadığını, davacının uğradığını iddia ettiği zarara neden olanlar hakkında bir başvuru yada şikayeti olmadığını, olaydan 1 sene sonra ifade verilmek suretiyle davacı tarafından şikayetçi olunduğunu, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Müvekkiline yapılan eksiksiz bir başvuru da bulunmadığından temerrütten bahsetmek mümkün olmadığını, Muaccel bir alacak bulunmadığından, temerrüt tarihinden söz etmek mümkün olmadığını, müvekkil ile davacı arasında ticari bir ilişki bulunmadığını, zarara neden olan araç ticari bir araç olmadığını, Ticari avans talebi de yerinde bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı CBS’ nin … Esas sayılı dosyası, Arabuluculuk evrakı, Hastane kayıtları, Mahkememizin keşif tutanağı, 08/11/2021 tarihli ATK bilirkişi raporu, 25/04/2022 tarihli hasar -kusura ilişkin bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava,Trafik kazası nedeniyle oluşan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacıya ait tedavi evrakları, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiş, davacının ekonomik ve sosyal durumları araştırılmıştır.
Davacı vekili 23/05/2018 tarihinde savcılığa müracat ederek, 03/10/2016 tarihinde müvekkilinin … yaya olarak bulunduğu sırada plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın müvekkiline çarptığını ve şikayetçi olduğunu beyan etmesi üzerine soruşturma başlatılmıştır.
Ankara Batı CBS’nın … soruşturma sayılı dosyasında yürütülen soruşturma sonunda 20/03/2019 tarihli daimi arama kararı ile, müşteki davacı …’a çarpıp kaza mahallini terk eden araç sürücüsünün dava zamanaşımına kadar kimliğinin tesbit edilmesi daimi arama kararı çıkarılmıştır.
Tarafların kusur durumlarının tespiti ve zarar hesabı için alınan 25/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı yaya …’ın %75 (Yüzde Yetmiş Beş) oranında kusurlu olduğunu, meçhul plakalı aracın, meçhul sürücüsünün ise %25 (Yüzde Yirmi Beş) oranında olduğu yönünde kanaatini bildirmiştir.
… Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca Düzenlenen 08/11/2021 tarihli Maluliyet Raporundan özetle; Özürlülük Ölçütü Sımıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kişinin özür oranının %3 (yüzde üç) olduğu, 9 (dokuz) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı ve 1 (bir) ay süresince başkasının yardımıma ihtiyaç duyduğu yönünde kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; 6098 sayılı TBK nın 54. Maddesi gereğince cismani zarara uğrayan kişi çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararlarını talep edebilir.
5684 sy. Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve … Hesabı Yönetmeliği’nin 9. Maddeleri gereğince; zorunlu sigortalarla ilgili olarak, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, Sigorta şirketinin ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için, Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, KTK uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde kişiye gelen bedensel zararlar için …’na gidilebilecektir. Davacının ne şekilde yaralandığı, trafik kazası olup olmadığı, iddia ettiği gibi bir aracın kendisine çarpıp çarpmadığı , hatta bir araç çarpmış ise kusurun kimde olduğu belli değildir. Dava konusu mahalde keşif yapılmasına rağmen davacı bu hususlarda herhangi bir cevap vermediği gibi, cevap verdiği hususlarda da tereddütlü cevaplar vermiştir. Hatta bir aracın çarpıp çarpmadığı ya da ne yönden çarptığı hususunda dahi net cevaplar vermemiştir. Yine hem duruşmada hem de keşif mahalinde beyanı alınan tanık da kazaya şahit olmadığını açıkça beyan ettiği gibi kaza sonrasına ilişkin de çelişkili beyanlar vermiştir. Bu nedenle kaza anına tanıklık edebilecek çelişkili olmayan ve hükme esas alınabilecek bir tanık beyanı da dosyada bulunmamaktadır. İspat yükü davacıda olup herhangi bir delil gösterilmemiştir. Soruşturma dosyasında da, trafik kazası hakkında herhangi bir delil, tanık beyanı, kamera kaydı vs yoktur. Dahası davacı, 03/10/2016 tarihinde gerçekleştiğini ileri sürdüğü kazadan yaklaşık 1,5 yılı aşkın süre sonra 23/05/2018 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına müracat etmiştir. Şu halde herhangi bir kaza tespit tutanağı da düzenlenmediği gözetilerek ve davanın ispatlanamadığı kabul edilerek reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (Adana BAM 3.HD 2018/1999 esas, 2019/750 karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,20TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı … Hesabı’nın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/05/2022

Katip Hakim
e-imza