Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/608 E. 2021/729 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/608 Esas – 2021/729
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/608 Esas
KARAR NO : 2021/729

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/05/2015
KARAR TARİHİ:05/10/2021
K. YAZIM TARİHİ:14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 14/03/2015 tarihli satış sözleşmesi ile davacının 65.590,00.TL bedel ile çiftçilik ve hayvancılıkla uğraştığı çiftliğinde kurulu mandırasında kullanmak üzere koyun sağımı için sözleşmede belirtilen makine ve soğutma tankı ekipmanlarını satın aldığını, bakiye kalan borcu için 3 adet bono verdiğini, bonoların tahsile verildiğini, ancak sözleşmeye konu sağım makinesinde sorunlar olduğunu, davalı şirketin garanti kapsamında çağrıldığını, ayıpların tespit edilmesine karşın hataların giderilmediğini, arızaların giderilememesi üzerine yapılan tespitte gizli ayıp olduğunun anlaşıldığını, davacının ayıplı makine ve ekipmanları nedeniyle davalı şirkete verdiği bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, ödenen 20.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki satım/kurulum anlaşması kapsamında davacıya teslim edilen sanayi tipi sağım sisteminin ayıplı olduğu iddiasıyla davalı şirket aleyhine açılan haksız ve kötü niyetli davanın reddini talep etmiştir.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esasına kayden açılan davada taraflar arasındaki ihtilafın kaynağının bono olduğu, kambiyo senedi niteliğini taşıyıp taşımadığının değerlendirilmesinin yapılması için Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinin gerektiği gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilmiş, gönderilen dosya Mahkememizin 2017/33 esas sırasına kaydedilmiş; mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda bonoların vasfıyla ilgili olarak taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, ayrıca davacının tacir de olmadığı, uyuşmazlığın temelinde taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesinin bulunduğu, uyuşmazlığın bu sözleşme çerçevesinde çözümünün gerektiği, bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevinin Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle 24/01/2017 tarih …E-K. sayılı ilam ile karşı görevsizlik kararı verilerek dosya merci tayini için Ankara BAM’a gönderilmiş, Ankara BAM … Hukuk Dairesinin 11/04/2017 tarih 2017/266-191 E-K.sayılı ilamıyla mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmesi üzerine gönderilen dosya bu kez mahkememizin 2017/224 esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin 2017/224 esasına kayden yapılan yargılama sonucunda 13/03/2018 tarih 2017/224E-2018/148K sayılı ilam ile davanın kabulüne, davacı tarafından davalı şirkete verilen 25/05/2015 vade tarihli ve 9.500,00TL bedelli, 28/05/2015 vade tarihli ve 18.000,00TL bedelli, 28/07/2015 vade tarihli ve 18.000,00TL bedelli bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının ödemiş olduğu, 20.000,00TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taraflar arasında akdedilen 14/03/2015 tarihli satış sözleşmesine konu makine ve ekipmanların davalıya iadesine dair verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM … Hukuk Dairesinin 28/06/2021 tarih 2018/2742 E-2021/1155 K sayılı ilamı ile “…Davalı yan taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığa bakmaya sözleşmedeki yetki şartı uyarınca “Konya Mahkemelerinin” yetkili olduğunu süresinde verdiği cevap dilekçesinde ileri sürmüş, bu konudaki itirazını istinaf başvurusunda da dile getirmiştir.
Davanın taraflarının kabulünde olan her iki yanca imzalanan satım sözleşmesinde sözleşmeden doğacak her türlü ihtilaf ve anlaşmazlıklarda “Konya Mahkeme ve İcra Dairelerinin” yetkili kılındığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmüne yer verilmiştir.
Görüldüğü üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile getirilen yeniliklerden bir tanesi de, yetki sözleşmelerine ilişkin olup, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.Madde metninde tacirden anlatılmak istenen, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişiler olmasıdır. Sözleşmenin konusunun ticari iş olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir.
Sözleşmede yer alan yetki şartının geçerli olup olmadığının belirlenmesi bakımından davacının “tacir” olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir…/…
…/…Davanın taraflarından davacı gerçek kişi olup, açıklanan nedenlerle Mahkemece davacının tacir olup olmadığına ilişkin bir araştırma yapılmadan yetki itirazı yönünden yapılan araştırma neticesinde değerlendirme yapılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” şeklinde görüş bildirmek suretiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
BAM kararı doğrultusunda davacının tacir olup olmadığının tespiti bakımından Ayaş Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, verilen 19/08/2021 tarihli cevabi yazıda, davacının faaliyetinin esnaf faaliyeti olmadığı, 27/03/2002 tarihinden itibaren “Kendine Ait veya Kiralanan Gayrimenkullerin Kiraya Verilmesi Veya Leasingi” faaliyetinden dolayı mükellef olduğu ve faaliyetinin halen devam ettiği bildirilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut uyuşmazlığın dayanağı, taraflar arasında akdedilen 14/03/2015 tarihli Satış Sözleşmesidir. İş bu sözleşmenin E-Koşullar başlıklı maddesinin “…Bu sözleşmeden doğacak her türlü ihtilaf ve anlaşmazlıklarda Konya mahkeme ve icra daireleri yetkilidir…” şeklinde olduğu görülmüştür. Buradaki hüküm, dayanak sözleşmeden kaynaklanacak uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin Konya Mahkemelerinin olduğunu belirlemiştir. Hüküm yetki şartı niteliğindedir. Tarafların tacir olması, kesin yetki hallerinin de bulunmaması karşısında, sözleşmedeki yetki şartı geçerlidir. Yerleşik Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, taraflar buna dayanarak yetki itirazlarında bulunduklarında, mahkemenin işin esasına girmeden yetkisizlik kararı vermesi gerekir.(Y.15HD. 05.12.2017 T., 2016/3367E., 2017/4287K.) Davalının süresinde yetki itirazında da bulunduğu gözetildiğinde bu durumda davanın Konya Mahkemelerinde görülerek karara bağlanması gerekmektedir.Başka bir deyişle davaya bakmaya Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkilidir. Hal böyle olunca Mahkememizce yetkisizlik kararı verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili Konya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza