Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/607 E. 2023/1104 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/607 Esas – 2023/1104
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/607 Esas
KARAR NO : 2023/1104

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2021
KARAR TARİHİ: 26/10/2023
K.YAZIM TARİHİ: 23/11/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalı şirket nezdinde Z.M.M Sigortalı olan sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın seyir halinde iken müvekkili … yönetimindeki … plakalı araca çarparak sürücü … ve araçta yolcu olarak bulunan …’ın yaralanmasına ve araçta maddi hasara sebep olduğunu, kaza sonrasında düzenlenen tutanak itibariyle … plakalı aracın sürücüsü …’in kusurlu bulunmuş olduğunu, Ankara Batı …Asliye Hukuk Mahkemesince … E. Sayılı dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda ise kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracırı şürücüsü …’in kusurlu, … plakalı aracırı sürücüsü …’ın ise kusursuz olduğunun belirtildiğini, kaza sonrasında müvekkile ait aracını kullanılmaz hale geldiğini, pert kaydı girilen aracın 15.000,00TL bedel ile dava dışı …’e devredilmiş olduğunu, araçta dava konusu kaza nedeniyle oluşan hasar dolayısıyla müvekkilinin aracı rayiç bedelinin çok altında satmak zorunda kalarak maddi zarara uğradığını beyan ederek, fazlaya ilişkim hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğradığı maddi zararın telafisini teminen şimdilik 1.000,00TL’nin kaza tarihinden itibaren başlayarak işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05/09/2023 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve talebini 6.250,00TL’ye artırmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili; 01.09.2021 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir haline iken …’a ait … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, dava dilekçesinde aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, bu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından … no.lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte; mahkemece müvekkili şirketin sorumluluğu bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde teminat limiti ile sorumluluğunun bulunduğunu, dava konusu alacak zamanaşımına uğradığını, KTK’nın 109/1-a maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmü yer aldığını, söz konusu madde hükmü uyarınca, dava konusu olayın gerçekleşme tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, HMK 6. madde gereği yetkili mahkemenin davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, bahsi geçen kazaya ilişkin olarak davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını ve dava şartı olan zorunlu başvuru şartı yerine getirilmediğini, iş bu nedenle huzurdaki davanın usulden reddi gerektiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacının talep etmiş olduğu maddi hasar tutarının uzman bilirkişi tarafından hesap edilmesi gerektiğini, sigortalı aracın poliçe başlangıç tarihi 01.06.2015 tarihinden sonra olduğu için yapılacak hesaplamada ZMMS Genel Şartları’ndaki kriterler esas alınması gerektiğini, müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, davacıya ait aracın tramer kaydı, 26/04/2022 tarihli bilirkişi raporu, 20/07/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu, 27/03/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu, 30/05/2023 tarihli bilirkişi heyeti ikinci ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, meydana gelen trafik kazasında; … plakalı aracın sürücüsü …’in %100 oranında tamamen kusurlu olduğunu, … plakalı aracın sürücüsü …’ın ise tamamen kusursuz olduğunu, dava konusu kaza anında hasarlanan … plakal aracın kaza tarihi itibariyle hasarsız hal ikinci el satış bedelinin 40.000,00TL olacağını belirtmiştir.
Bilirkişi heyeti raporunda, söz konusu meydana gelmiş olan yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında; … plaka sayılı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 57/c-2 ve 84/h maddelerini ihlal ettiğinden %75 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’in2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/a maddesini ihlal ettiğinden %25 oranında tali kusurlu olduğu, davacının geçerli sigorta poliçesi ve dilekçesinde belirttiği ibranameyi sunduğu için ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 7.595,22TL tazminatı davalıdan talep hakkı olacağı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda, … plaka sayılı araç sürücüsü … 2918 sayılı kanunun 57/c-2 ve 8B4/h maddelerini ihlaliyle olayda %75 oranında kusurlu bulunduğu, … plakalı araç sürücüsü in aynı kanunun 52/a maddesini ihlal ettiğinden olayda %25 oranında kusurlu bulunduğu, … plakalı aracın pert total olmasında araç 05.08.2019 tarihinde dava dışı … 15.000,00TL karşılığında satılmış olduğu, dava dosyası bilgilerine göre … plakalı araca ait sadece hasarlı resimleri mevcut olup aracın hasarına ilişkin bilgi, belge bulunmamakta olup bilirkişi kurulundan cevaplanması hususlarına net olarak cevap verilemediği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti ikinci ek raporunda, bilirkişi heyeti olarak davaya konu … plakalı aracın hasarlı resimlerine göre onarımı yapılmış olsaydı takriben 12.000TL karşılığında onarılmış olurdu ve tamirinin ( onarımının) ekonomik olacağı, dava dosyasında mevcut bilirkişi raporunu hazırlayan Makine Mühendisi … aracın 2017 yılı itibariyle piyasa rayiç bedelinin orijinalinin hatasız daha öncesi kazası bulunmayan aracın 40.000,00TL olacağı tespitle, 2017 yıl itibariyle de sovtaj bedelinin 15.000,00TL olmasında bakiye zararın 40.000 -15.000 =25.000TL olacağı hesaplandığı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle davacıya ait aracın pert totel işlemine tabi tutulması sebebiyle oluşan zarardan bakiye kalan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
01/09/2017 tarihinde, davacının maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davalı sigorta şirketince sigortalı olan dava dışı …’in maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araç arasında yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
… plakalı aracın 01/08/2017 – 01/08/2018 tarihleri arasında davalı sigorta şirketince trafik sigortası poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, aracın kullanım durumunun hususi olduğu, poliçe teminat limitinin maddi hasarlarda araç başına 33.000,00TL olduğu, davacının oluşan zararının tazmini için davadan önce davalı sigorta şirketine 03/11/2020 tarihinde başvurduğu, başvurunun aynı tarihte tebliğ edildiği, 8 iş gününün eklenmesiyle davalı sigorta şirketinin 16/11/2020 tarihinde temerrüte düştüğü, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir.
Davalı yan yetki itirazında ve zamanaşımı definde bulunduğundan öncelikle bu itiraz defi incelenmiştir. HMK m.16 uyarınca kazanın meydana geldiği yer ve zarar görenin yerleşim yerinin mahkememiz yetki sınırları içerisinde olduğundan yerinde olmayan itirazın reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan istemlerin 2 yıl içinde zamanaşamına uğrayacağı düzenleme altına alınmış, aynı maddenin 2. fıkrasında ise eylemin suç teşkil etmesi durumunda ceza zamanaşımının uygulanacağı öngörülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 72. maddesinde de haksız eylemin suç oluşturması durumunda, o suç için öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Kaza tarihinin 01/09/2017 tarihi olduğu, arabuluculuğa başvuru tarihinin 05/05/2021 tarihi olduğu, arabuluculuğun 23/06/2021 tarihinde son bulduğu, dava tarihinin 09/08/2021 tarihi olduğu, kazanın yaralamalı olduğu ve uzamış ceza zamanaşımı süresinin somut olaya uygulanması gerektiği, dava tarihi itibariyle 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla yerinde olmayan zamanaşımı def’ine itibar edilmemiştir.
Dosya arasına alınan Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının taraflarının … Sigorta A.Ş. Ve … olduğu, davaya konu kazanın 01/09/2017 tarihli kaza olduğu, alınan kusur raporuna göre sürücü …’in %75, sürücü …’nin %25 oranında kusurlu olduğu, raporun hükme esas alındığı ve davanın kabulüne karar verildiği, kararın kesinleştiği tespit edilmiştir.
Dosya arasına alınan Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının taraflarının … Ve … olduğu, davaya konu kazanın 01/09/2017 tarihli kaza olduğu, alınan kusur raporuna göre sürücü …’in %75, sürücü …’nin %25 oranında kusurlu olduğu, raporun hükme esas alındığı ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği tespit edilmiştir.
Dosya arasına alınan Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında katılanların …, … olduğu, sanığın … olduğu, yargılamaya konu suçun taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma olduğu, hükme esas alınan kusur raporuna göre sürücü …’nin tali, sürücü …’in asli kusurlu olduğu, yapılan yargılama sonucu sanık hakkında hapis cezası verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, itirazın reddi ile kararın kesinleştiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan kusur raporunda sürücü …’nin %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememiz dosyasında alınan kusur raporu ile dosyaya kazandırılan aynı kazaya ilişkin düzenlenen üç adet kusur raporu arasında çelişki meydana geldiği tespit edildiğinden Karayolları Fen Heyetinde çalışmış üç kişilik bilirkişi heyetinden 20/07/2022 tanzim tarihli rapor alınmıştır. Alınan rapora göre … plaka sayılı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 57/c-2 ve 84/h maddelerini ihlal ettiğinden %75 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’in2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/a maddesini ihlal ettiğinden %25 oranında tali kusurlu olduğu rapor edilmiştir. Bu itibarla raporlar arasındaki çelişki giderilmiş, kazanın oluş şekline ve tespit edilen kural ihlallerine göre belirlenen kusur oranlarının yerinde olduğu değerlendirilmekle işbu rapor kusur tespiti yönünden hükme esas alınmıştır. Ancak raporda mahkememiz talimatına uygun tazminat değerlendirmesi ve hesaplaması bulunmadığından bilirkişi heyetinden iki kez ek rapor alınmıştır. Düzenlenen 29/05/2023 tanzim tarihli raporda değer kaybı yönünden yapılan hesaplamaya itibar edilerek rapor bu yönüyle hükme esas alınmıştır. Davacı ve davalı yanın rapora itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirildiğinden reddine karar verilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 01/09/2017 tarihinde, davacı sürücü …’ın, yönetimindeki … plakalı aracıyla bölünmüş yol olan … caddesini seyirle … Caddesi -… Caddesi kontrolsüz kavşak alanına giriş yaptığı sırada sağından, bölünmüş yol olan … caddesinden seyirle kontrolsüz kavşak alanına giriş yapan sürücü …’in yönetimindeki … plakalı araç ile kavşak içinde çarpışmaları sonucu somut olaya konu kazanın meydana geldiği, açıklanan şekilde meydana geldiği tespit edilen kazada, sürücü …’in kontrolsüz kavşakta sağından gelmekte olan … plakalı araca geçiş önceliği vermesi gerekirken vermeyerek kazanın meydana gelmesinde asli düzeyde etkili olduğundan %75 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nin ise kontrolsüz kavşağa yaklaşırken geçiş hakkı kendisinde olsa dahi tedbirli ve dikkatli şekilde hızını ayarlayarak kontrolsüz kavşağa girmesi gerekirken aksine davranışla kazanın meydana gelmesinde tali düzeyde etkili olduğundan %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Davacı yan aracının kaza sonrası pert – total olduğunu iddia ederek bakiyesini talep etmişse de, alınan gerekçeli ve denetime elverişli raporda aracın onarımının ekonomik olacağı, perte çıkarılmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davacının ancak ve ancak hasar bedelini talep edebileceği, bu itibarla raporda tespit edildiği üzere davacının aracında oluşan hasar bedelinin 12.000,00TL olacağı, sigortalı araç sürücüsünün %25 oranındaki kusuruna göre davacının 3.000,00TL hasar bedeli talep edebileceği kabul edilmiştir. Davacı tarafça sunulan ıslah dilekçesine karşı davalı tarafça zamanaşımı definde bulunulmuşsa da, ıslah tarihi olan 05/09/2023 tarihi itibariyle 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı tespit edildiğinden davalının bu savunmasına itibar edilmeyerek davacının davasının 3.000,00TL hasar bedeli yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, sigortalı aracın kullanım durumuna göre hüküm altına alınan tutara yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, 3.000,00TL hasar bedelinin temerrüt tarihi olan 16/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
2-Alınması gereken 204,93TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harç ile 100,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 45,63TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 633,60TL’sinin davalıdan, 686,40TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı ile 100,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 227,10TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 123,95TL tebligat ve posta gideri ile 2.750,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.873,95TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.379,49TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.000,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 ve 13/3 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 3.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.26/10/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı