Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/602 E. 2022/371 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/602 Esas – 2022/371
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/602
KARAR NO : 2022/371
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 09/08/2021
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacıların tamamının önceki dönemlerde muhtelif zamanlarda yönetim kurulunda görev yaptıklarını davacı …’nun halen denetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını, dava tarihi itibariyle görevli ve yetkili yönetim kurulunun defter ve belgeler üzerinde yaptıkları incelemeler neticesinde haklı nedene ve somut belgeye dayanmayan tespitlerini kooperatif ortaklarını etkilemek suretiyle kullandıklarını ve böylelikle yönetim organı olarak genel kurul kararlarını istedikleri gibi çıkarttıklarını, soyut suçlamalarla genel kurul iradesini etkilediklerini, mali konuları kapsamında gündem gereği genel kurulun önüne getirilen konularda ortakların yasa ve anasözleşmeden kaynaklanan haklarını kullanmatarına izin verilmeyerek, yazılı ve sözlü önergeler dikkate alınmadan oylamaya gidildiğini, 2019 yılı genel kurulunda eski yönetim hakkında soyut ve dayanaksız suçlamalar sayesinde yönetime seçildikleri halde, yeni yönetimin bu kısa dönem için kooperatif hukukunun gereği olarak kanun, anasözleşme ve afaki iyi niyet kuralları
e-imza e-imza e-imza e-imza

çerçevesinde hesap verme borcunu yerine getirmediğini, … Şirketine ait hesapların incelenmesi konusunda genel kurulun verdiği görevin yerine getirilmediğini, toplantıda neden yerine getirilmediğinin açıklanmadığını, ortakların incelemesine sunulması gereken 2020 çalışma raporu düzenlenmeden genel kurulun toplanlıya çağırıldığını, 10/07/2021 tarihinde yapılan toplantıda gündemin 5. maddesiyle alınan kararın ortaklıklar konusunda kanunun emredici düzenlemesine açıkça aykırı olduğunda gündeme alınmasının ve oylanmasının yasak olduğunu, bakanlık temsilcisinin toplantıya çağrılıp çağrılmadığının belli olmadığını, temsilcinin yokluğunda maddenin oylandığını, … kişi gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce gündeme itiraz etmelerine ve önerge vermelerine rağmen divan başkanlığınca maddenin gündemden çıkarılmadığını ve böylelikle yasaya aykırı karar alındığını, toplantı anında tutanak düzenlenmediğini ve bir örneğinin davacılara verilmediğini, davacılardan … tarafından mevcut yönetime yazılı başvuruda bulunulması neticesinde halen toplantı tutanağının düzenlenmemiş ya da düzenlense bile müvekkillerine verilmediğini, genel kurul tutanağı dışında elde dava konusu iddiaların ispatı için belge ve kayıtların tespiti ile güyence altına alınması başvurusunda bulunulmasına rağmen gerçeğe aykırı beyanlarda bulunmak suretiyle belge verilmediğini, kooperatif yöneticilerinin görevleri kapsamında hukuki ve cezai sorumlulukları bulunmalarına rağmen görevleri gereğini yapmadıklarını, genel kurul tarihinden 20 gün sonra Mahkemece (Ankara Batı … Sulh Hukuk … D. İş) 30/07/2021 tarihinde keşfe gidilmesine rağmen hiçbir belge, dokürman, kamera kaydı verilmediğini, ellerinde olmadığından tutanağın dosyaya sunulamadığını, tüm bu sebeplerle genel kurul kararının yok hükmünde olduğunu belirterek, kararın yürütülmesinin durdurulmasını ve gündemin 5. maddesiyle ilgili olarak alman kararın geçersiz olduğunun tespilini talap ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; usul ve dava şartı itirazlarında bulunduktan sonra esasa yönelik olarak; genel kurul toplantısı öncesinde usulüne uygun surette ilgili bakanlığa bildirimde bulunulmasına ve ücreti yatırılmasına rağmen temsilcinin toplantıya katılamadığını, makul bir süre beklenildikten ve temsilciyle irtibata geçildiklen sonra temsilcinin salgın nedeniyle katılım göstermeyeceğinin anlaşılmasıyla toplantıya başlanıldığını, temsilcinin katılmamasının geçerlik şartı olmadığını, dava konusu ibraların geriye dönük olarak kaldırılmasında yokluk şart ve unsurları bulunmadığını, ayrıca hukuki sorumluluk davalarında genel kurul kararı alımmasının dava şartı olduğunu, davacıların kararın yürütülmesinin durdurulmasını istemelerinin zarar konusu işlemlerini ortaya çıkmasını engellemeye yönelik olduğunu, bu yönüyle reddini talep ettiklerini, dava dilekçesi ile gerçek durumu yansıtmayan İddiaları reddetliklerini, davacıların toplantı anındaki tüm taleplerinin divan tarafından dikkate alındığını, söz haklarının kullandırıldığını, gündemin 5. maddesinin gündemden çıkarılması talebinin yapılan oylama ile reddedildiğini, durumun tutanakla sabit olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı kooperatife ait ticaret sicil özeti bilgileri, 10/07/2021 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanakları, hazirun cetveli ve gündemi gösterir belgeler, 08/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davalı … Kooperatifinin 10/07/2021 tarihinde yapılan “2020 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında” gündemin 5.maddesi ile alınan kararın emredici yasa hükümlerine aykırı, mutlak butlanla sakat ve baştan itibaren geçersiz olduğunun tespiti ve iptali istemine ilişkindir.
… Valiliği “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün … günlü yazısı eki dava konusu edilen 2020 yılına ait … günlü toplantı belgelerinin incelenmesinden; 04/06/2021 günlü … sayılı yönetim kurulu kararı ile gündemin; “(1) Açılış ve başkanlık divanının oluşturulması ve istiklal marşının okunması, (2) Diyan kurulunun seçimi ve tutanaklara imza yetkisi verilmesi, (3) 2020 hesap yılı yönetim ve denetim kurulu raporları, bilanço ve gelir/gider hesaplarının okunarak görüşülmesi, (4)
e-imza e-imza e-imza e-imza

Yönetim ve denetim kurulu çalışmalarının ayrı ayrı ibrası, bilanço ve gelir gider hesaplarının ayrı ayrı kabulünün oylanması, (5) Geçmiş yıllara ait hesapların incelenmesi için yönetim kurulunun yetkilendirilmesi, geriye dönük 5 hesap yılı içinde kalan 2015, 2016, 2017, 2018 hesap yılları yönetim kurulu ibralarının kaldırılması, iş bu hesap yılları ve kısmi ibra edilmeyen 2019 hesap yılı için cezai sorumluluk davası için yönetim kurulunun, hukuki sorumluluk davası açılması, gerekli mercilere başvurularda bulunulmasının görüşülmesi, (6) Kooperatifimize ait … ada üyelerinin … Sayılı Kooperalifler Kanunu’na göre hak ve vecibe eşitliğinin sağlanmasının görüşülmesi, (7) Geçmiş dönemlere ait yapılan imalatların incelenerek projeye uygun olup olmadığının tespitinin yapılması ve yapılan tespit sonucunda olumsuz durumların rapora bağlanarak, bu imalatları yapan yükleniciler ile ilgili kooperatife vermiş oldukları zararlardan dolayı gerekli hukuki sorumluluk davası için yönetim kurulu ve denetim kurulunun yetkilendirilerek işlemlerin başlatılmasının görüşülmesi, (8) Yönetim ve denetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçilmesi, (9) Tahmini bütçenin görüşülerek onaylanması ve aidatlarını zamanında ödemeyen ortaklar için gecikme cezasının belirlenmesi ile fasıllar arasında aktarma yetkisinin yönetim kuruluna verilmesi, (10) Huzur haklarının görüşülmesi, (11) Yönetim kuruluna verilecek yetkilerin görüşülmesi, (12) Dilek ve temenniler ve kapanış.” olmak üzere 12 madde halinde görüşüldüğü hususları tartışmasızdır.
Kural olarak, bir ortağın genel kurulda alınan kararın iptalini talep edebilmesi için, 1163 Sayılı Kooperatifler Yasası’nın 53/-1. maddesi hükmü uyarınca karara karşı ret oyu kullanıp muhalefet şerhini tutanağa yazdırması gerekmektedir. Bu husus dava ön şartı olup re’sen dikkale alınması gereği bulunmakladır.
Ayrıca oylama öncesi yapılan görüşme sırasında sonradan alınacak karara esas olması muhtemel bir hususa karşı olunduğunun belirtilmesi yahut eleştiri yapılması alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımamaktadır. Muhalefetin görüşülen konuya değil, alınan karara karşı yapılması gerekmektedir.
Diğer yandan; gerek Kooperatifler Kanunu’nda gerekse TTK.’nda hangi kararların batıl olduğu belirtilmemiştir. Borçlar Kanunu ışığında, kanunun emredici hükümlerine aykırı olan kararların batıl kararlar olarak kabul etmek gerekmektedir. Böyle olduğu saptanan bir toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitini ise, 1163 Sayılı Kanun’un 53. maddesindeki koşullar aranmaksızın genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu öne süren her ortak isteyebilir. Batıl olan genel kurul kararları kooperatif ortakları ve üçüncü kişiler için hiçbir hak ve borç doğurmaz. Bu gibi kararların iptali bir aylık hak düşürücü süreye tabi olmayıp her zaman istenebilir. Bu nedenle, genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu ileri süren ortakların, genel kurul toplantılarında hazır bulunması ve itirazını tutanağa yazdırması da şart değildir.
Dolayısıyla, genel kurul toplantılarına katılmayan artakların bile böyle bir iddia ile dava açmaları mümkündür. Nitekim Yargıtay’ın 11.H.D. 09/02/1998-E.9820/K.596, 11.H.D. 22/10/1982 E.3370/K.4077, 41.HD. – 20/12/1994 E.5936/K.9835, 11.H.D. – 13/1111995 E.7504/K.8438, – 11.H.D. 21/03/1978 E.1038/K.1458, 11.H.D. 06/07/1978-E.3158/K.3661, 11.H.D. 01/10/1985-E.4005/K.4268 sayılı kararları da bu yöndedir. (Kooperatifler Kanunu, Orhan Nuri ÇEVİK, Ankara 2003, Sayfa 472, 529, 534-538)
Dava açma süresi yönünden yapılan değerlendirmede; KK.’nun 53. maddesi hükmüne göre, genel kurul kararlarının alındığı tarihten başlamak üzere bir ay içerisinde açılması gerekmektedir.
Davalı kooperatifin 10/07/2021 tarihinde yapılan genel kurul kararına karşı davacılar tarafından 09/08/2021 tarihinde dava açılmakla, başvurunun bir aylık hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı görülmüştür.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Dava açma şartları açısından yapılan değerlendirme; Hazirun cetveline göre davacılar, dava tarihi itibariyle kooperalif ortağıdır ve toplanlıya katılarak hazirun cetvelini imzalamıştır.
Huzurdaki dava ile gündemin 5. maddesinin yasaya aykırı olarak karara bağlandığı ileri sürülerek, yokluğunun teşpiti istenilmektedir. 1163 Sayılı Kanun’un 53. maddesindeki koşullar aranmaksızın genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu öne süren her ortak isteyebileceğinden, davacıların dava açma hakları bulunduğu yolunda kanaat oluşmuştur.
İptali istenilen gündem maddesinin irdelenmesinde; Kooperatifin 10/07/2021 tarihinde yapılan 2020 yılı olağan genel kurul toplantısının gündeminin 5. Maddesinde ilgili kooperatifin 2015-2016-2017 ve 2018 yıllarında yapılan ibraların kaldırılmasına, 2019 yılı hesap yılı için ise cezai sorumluluk davası açılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
KK.’nun 98. maddesi atfı ile TTK.’nun 558. Maddesi; “(1) İbra kararı genel kurul kararıyla kaldırılamaz. 445 inci madde hükmü saklıdır. (2) Şirket genel kurulunun, sorumluluktan ibraya ilişkin kararı, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak, şirketin, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payt iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldırır. Diğer pay sahiplerinin dava hakları ibra tarihinden itibaren altı ay geçmesiyle düşer.” şeklindedir.
TTK madde 558/2’de genel kurul taplarıtısında yönetim kurulu üyelerinin ibrası için olumlu yönde oy kullanması halinde sorumluluk davası açma hakkı sona ereceğini düzenlemekledir. Buna ilaveten, eğer pay sahipleri ibra kararı aleyhine oy vermişlerse bu durumda ibra kararı tarihinden itibaren allı 6 süre içerisinde sorumluluk davası açmaları gerekmektedir. TTK’nun gerekçesinde altı aylık sürenin hak düşürücü süre olduğu belirtilmektedir. Yani. geçerli bir ibra kararının bulunması halinde, yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası ikame ederken gözetilmesi gereken süre 6 ay olup, bu hak karara katılmayan pay sahiplerine aittir.
558. maddenin gönderme yaptığı 445, madde ise; “(1) 446 ncı maddede belirtilen kişiler. kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” denilmektedir.
Bu hükümler gereğince, önceden verilen ibra kararı, daha sonra yapılan bir genel kurulca geri alınamamakla birlikte (Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … esas, … karar sayılı ilamı), bu durum, ibra kararının alındığı genel kurula ilişkin iptal davası açılmasına engel değildir. Dolayısıyla kanunda sayılan kimseler 1 ay içinde dava açabilirler.
Yukarda da açıklandığı gibi, 14/05/2016, 27/05/2017, 29/04/2018, 20/02/2019 ve 20/09/2020 tarihlerinde yapılan toplantılarda ibra kararları oy çokluğuyla karara bağlandığından, olumsuz oy kullanan ortakların kanunda tanınan süre zartında dava açmaları gerektiği açıktır.
Tüm bu kapsamda, buyurucu nilelikteki TTK.’nun 558. maddesi gözelildiğinde, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait ibra kararlarının kaldırılmasına yönelik olarak gündemin 5. maddesi ile alınan kararının yoklukla batıl olduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile davalı kooperatifin 10/07/2021 tarihinde yapılan genel kurulun 5.maddesi ile alınan kararın kanun hükmüne aykırı olması nedeniyle iptaline karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı kooperatifin 10/07/2021 tarihinde yapılan genel kurulun 5.maddesi ile alınan kararın kanun hükmüne aykırı olması nedeniyle İPTALİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
e-imza e-imza e-imza e-imza

b)Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvurma harcı ve 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 127,10TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 118,80TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.118,80TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/04/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza