Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/6 E. 2021/883 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/6 Esas – 2021/883
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/6 Esas
KARAR NO : 2021/883
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
K. YAZIM TARİHİ: 06/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkilinin şahıs firması olup halı saha, tenis sahası vb iş ve işlemlerin yapı imal ve kurulum işlemlerini yaptığını, müvekkilinin bahse konu okulla sentetik çim halı saha yapımı ve tenis sahası koruma filesi yapım işi için sözlü olarak anlaştığın, 16.09.2017 tarihinde işi yapmaya başladığını 18.09.2017 tarihinde işi bitirip teslim ettiğini, taraflar arasında yapılan anlaşma ve davalının bir eğitim kurumu olmasına güvenen müvekkilinin davalının işi bitirmeden “file kapatma işini de yap ondan sonra ödemeni yapalım” demelerine güvenerek 31.12.2017 tarihinde de tenis saha file kapatma işlemini yaptığını ve bu işi de davalı çalışanlarından ….’e teslim ettiğini, müvekkilinin davalının ödeme yapmamakta direnmesi ve oyalaması sonucunda sürekli olarak firma ile iletişim kurmaya çalıştığını, ancak sonrasında davalı şirketin muhasebecisi müvekkiline fatura kesip göndermesini (hatta eğitim kurumu olduğundan KDV’den muaf olduğunu belirtmiş, yapılan işin de 3065 sayılı kanunun 13/d maddesi gereğince buna göre fatura kesmesini beyan etmiştir) söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin faturasını kesip davalıya iade taahhütlü olarak gönderdiğini, ancak davalı kurum tarafından 29.03.2019 tarihinde ” firmamız ile herhangi bir ticari faaliyetiniz, sözleşmeniz, çalışmanız bulunmaması nedeniyle tarafımızca işleme alınamamış, gönderildiği şekilde açılmadan kapalı olarak tarafınıza iade edilmek üzere firma adresinize geri gönderilmiştir” şeklinde cevap verildiğini, davalı firmanın müvekkili ile herhangi bir iş yapmadığını herhangi bir çalışması vs olmadığını beyan etmişse de 31.05.2019 tarihinde de müvekkiline, davalının iki blok arasında boşluk alanın arka cephesinin tel örgü ve demir imalatını yaptırdığını, müvekkiline bahse konu davalı okulun kurucusu ve sahibi …. tarafından düzenlenmiş bir adet 7.200 TL bedelli senet düzenlenip verildiğini ve bunun sonucunda yapılan iş karşısında müvekkiline elden ödeme yapıldığını, bu sebeplerle davanın kabulü ile alacakları olan 55.073,75 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirkete ait …. okullarının 2017-2018 yıllarında yapılan inşaatında davalıya, A ve Blok arasında bulunan alanın etrafına korkuluk niteliğinde tel örgü yapılması işi verildiğini, iş bedelinin garantiye alınması adına müvekkili şirket yetkilisi tarafından şahsi senet verildiğini ve devamında iş bedeli ödenerek, senet iade alındığını, verilen işin bedeli olarak kararlaştırılan 7.200,00 TL şirket yetkilisinin kendi hesabından davalıya ödendiğini, bu iş dışında, müvekkili şirketle veya şirket yetkilileriyle davacı arasında başkaca bir hukuki ilişki bulunmadığını, davacının iddia ettiği işlerin müvekkili tarafından sözleşme ve resmi kayıt karşılığı dava dışı bir firmaya yaptırıldığını, bu firmaya da sözleşmeyle belirlenen ödemelerin yapıldığını, davacı tarafından müvekkiline bir kısım fatura gönderilmişse de, bu faturaların davacı ile müvekkilinin herhangi bir iltisakının bulunmaması, herhangi bir alacak veya borç ilişkisinin bulunmaması nedenleriyle 29.03.2019 tarihinde iade edildiğini, o tarihten bu yana da davacı tarafından alacak talebinde bulunulmadığını, davacının, müvekkiline bir kısım iş yaptığını ve karşılığında alacağı olduğunu iddia etmekteyse de, yapılan işe ilişkin hiçbir somut delil sunmadığını, sözleşme, fatura, ticari defter, SGK kaydı ve sair herhangi yazılı, kayıtlı veya resmi belge ibraz edemeyen davacının iddialarının gerçeklikten uzak olduğunu, müvekkili yetkilisi tarafından, tamamen dava konusu olarak ifa edildiği iddia edilen işten bağımsız bir iş nedeniyle verilen, işin tamamlanmasını takiben ödemesi yapıldığını senet, kanun maddesi kapsamında iddia edilen işin varlığını ispat eder nitelikte olmadığını, ayrıca, müvekkili şirket yetkili tarafından verilen senet nedeniyle herhangi bir işle ilgili müvekkili ve davacı aralarında hukuki bir ilişki olduğu iddia edilmesi hayatın doğal akışına da aykırı olduğunu, işbu nedenlerle, gerçeklikten uzak, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların ticari defter ve kayıtları, vergi kayıtları, ba-bs formları, keşif, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Keşfe katılan bilirkişi kurulu 27/10/2021 tarihli raporu ile özetle; yapılan keşif neticesinde; Halı saha mahallinde 630,00 m2 metrajda sentetik çim halının bulunduğu, fatura tarihi itibariyle değerinin 630 x 85 = 53.550,00 TL, dava tarihi itibariyle değerinin 630 x 115 = 72.450,00 TL olduğu, ancak imalatların kim tarafından yapıldığının tespit edilemediği, tenis sahası mahallinde 265,00 m2 metrajda saha koruma filesinin bulunduğu, fatura tarihi itibariyle değerinin 265 x 5,75 = 1.523,75 TL, dava tarihi itibariyle değerinin 265 x 7,5 = 1.987,50 TL olduğu, ancak imalatların kim tarafından yapıldığının tespit edilemediği, davalı tarafça bahsedilen 7.200,00 TL’lik senedin …. tarafından …. adına kesildiği görüldüğü hususlarının tespit edildiği bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında ifa edildiği iddia edilen iş bedelinin tahsili istemine ilişkin 15/09/2018 sevk 03/03/2019 tarihli …. seri sıra numaralı 55.073,75 TL tutarlı faturadan kaynaklı alacak davasıdır.
Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı bu kapsamda dosya kapsamı Tarafların ticari defter ve kayıtları, vergi kayıtları, ba-bs formları, keşif, bilirkişi raporu ile değerlendirildiğinde; Davacı iddiasında bahse konu okulla sentetik çim halı saha yapımı ve tenis sahası koruma filesi yapım işi için sözlü olarak anlaştığını, 16.09.2017 tarihinde işi yapmaya başladığını 18.09.2017 tarihinde işi bitirip teslim ettiğini 15/09/2018 sevk 03/03/2019 tarihli …. seri sıra numaralı 55.073,75 TL tutarlı faturadan kaynaklı alacağı bulunduğu iddiasında bulunduğu, Davalı taraf ise …. okullarının 2017-2018 yıllarında yapılan inşaatında davacıya, A ve Blok arasında bulunan alanın etrafına korkuluk niteliğinde tel örgü yapılması işi verildiğini, iş bedelinin garantiye alınması adına müvekkili şirket yetkilisi tarafından şahsi senet verildiğini ve devamında iş bedeli ödenerek, senet iade alındığını, verilen işin bedeli olarak kararlaştırılan 7.200,00 TL şirket yetkilisinin kendi hesabından davalıya ödendiğini, bu iş dışında, müvekkili şirketle veya şirket yetkilileriyle davacı arasında başkaca bir hukuki ilişki bulunmadığını savunmuştur.
Uyuşmazlık hususları yapılan işin çim halı saha yapımı ve tenis sahası koruma filesi yapım işi mi yoksa A ve Blok arasında bulunan alanın etrafına korkuluk niteliğinde tel örgü yapılması işi mi olduğu noktasında ve yapılan işten kaynaklı 15/09/2018 sevk 03/03/2019 tarihli …. seri sıra numaralı 55.073,75 TL tutarlı fatura alacağının ticari defterlerde bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Sözleşme ilişkisinin ispatlanması halinde, tebliğ edilip itiraz edilmeyen fatura miktar itibarıyla kesinleşir. Eser sözleşmesinde iş bedeliyle ilgili olan TBK’nın 481. maddeye göre iş bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse işin yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak bedel belirlenir. Bu kuraldan anlaşılması gereken, bedelin mahalli piyasa rayicine göre belirleneceğidir. Belirtilen açıklama ve kurallar somut olayla değerlendirildiğinde Bilirkişi tarafından akdi ilişkinin varlığı, faturaların tartışılması ve fatura içeriklerinin kesinleşip kesinleşmediğinin değerlendirilmesi ve iş bedelinin tartışılması kapsamında alınan bilirkişi raporunda Halı saha mahallinde 630,00 m2 metrajda sentetik çim halının bulunduğu, fatura tarihi itibariyle değerinin 630 x 85 = 53.550,00 TL, dava tarihi itibariyle değerinin 630 x 115 = 72.450,00 TL olduğu, ancak imalatların kim tarafından yapıldığının tespit edilemediği, tenis sahası mahallinde 265,00 m2 metrajda saha koruma filesinin bulunduğu, fatura tarihi itibariyle değerinin 265 x 5,75 = 1.523,75 TL, dava tarihi itibariyle değerinin 265 x 7,5 = 1.987,50 TL olduğu yapılan iş noktasında anlaşmazlığın bulunduğu davalının akdi ilişkinin A ve B blok arasında bulunan alanın etrafına korkuluk niteliğinde tel örgü yapılması ilgili olduğu savunması kapsamında iş bedelinin garantiye alınması adına davalı şirket yetkilisi tarafından şahsi senet verildiği ve devamında iş bedeli ödenerek, senet iade alındığı, verilen işin bedeli olarak kararlaştırılan 7.200,00 TL’nin davalı şirket yetkilisinin kendi hesabından davalıya ödendiğine yönelik beyanı dosya kapsamında senet örneği incelendiğinde davalı beyanı ile aynı doğrultuda olduğu davalı şirket yetkilisi …. tarafından davalı …. adına kesildiği görülmüştür. Davacı adına kesilen senet olduğu sabittir.
Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen karineden kaynaklanmaktadır. İşin bedeli sözleşme kurulurken kararlaştırılmış olup, fatura ise bu aşama ile ilgili değil, ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Faturayı alan (faturayı defterlerine kaydetmemesi koşulu ile) akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerekir. Fatura, sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davacının veya O’nun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura, ile de sözleşme ilişkisinin ispatı gerekmektedir. 7.200TL’lik ödeme tarafların kabulünde olduğu gibi iki blok arasında boşluk alanın arka cephesinin tel örgü ve demir imalatına ilişkin olduğu, bunun dışında yapıldığı iddia edilen çim halı saha yapımı ve tenis sahası koruma filesi yapım işine ilişkin akdi ilişkinin varlığının sabit olmadığı, buna ilişkin işin yapımını davacının 15/09/2018 sevk 03/03/2019 tarihli …. seri sıra numaralı 55.073,75 TL tutarlı faturaya dayandırdığı fakat iş bu faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, faturadan kaynaklı anlaşılan ve yapılan iş miktarı yönünden akdi ilişkinin varlığı ve fatura içeriğinin kesinleşip kesinleşmediğinin davacı tarafından ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 940,53 TL harçtan mahsubu ile bakiye 881,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 7.959,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/11/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍