Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/589 E. 2021/1009 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/589 Esas – 2021/1009
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/589 Esas
KARAR NO : 2021/1009
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2021
KARAR TARİHİ: 09/12/2021
K.YAZIM TARİHİ : 03/01/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili ile … (…) arasında yapılan 29/12/2018 tarihli ortaklık sözleşmesi ile … Model … plakalı … şase nolu çekici tır ve … Model … şase nolu dorsenin yarı hissesini 40.000,00 TL peşinat ve 35 ay, aylık 1.800,00 TL taksit ile müvekkiline satıldığını, buna ilişkin olarak bir sözleşme tanzim edildiğini, ayrıca şifahi anlaşma ile de 35 ay boyunca devam edecek olan aylık 1.800,00 TL lik aylık ödemelerin aracın kazancından ödeneceği ve aracın artan aylık gelirin müvekkile ödeneceği kararlaştırıldığını, ancak aradan geçen sürede müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi herhangi bir bilgi de verilmediğini, bu sebeple de müvekkilinin bahse konu ortaklık ilişkisini tek taraflı olarak Sincan …. Noterliğinin … yevmiye 24/10/2019 tarihli fesih bildirimi ve ihtarname yazılı belgesi ile feshettiğini, buna rağmen müvekkiline bu tarihe kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ederek, davanın kabulü ile, aracın bilirkişi tarafından belirlenecek güncel piyasa değerine göre müvekkilinin payına düşen miktarın ve aracın elde ettiği kazançtan müvekkilinin payına düşen miktarın hesaplanmasından sonra fazlaya dair dava, talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’ nin, paranın ödendiği tarih olan (sözleşme tarihi) 29/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil müdürlüğü ve vergi dairesi müdürlüğü kayıtları, 29/12/2018 tarihli ortaklık sözleşmesi, trafik tescil kayıtları, ihtarname ve faturalar ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, Taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile sözleşme kapsamında davacının payına düşen miktarın hesaplanması ve davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava; taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile sözleşme kapsamında davacının payına düşen miktarın hesaplanması ve davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce, ticaret sicil müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda tarafların ticaret sicil kaydının bulunmadığı, ilgili vergi dairesi ile yapılan yazışma sonucunda davacının potansiyel mükellefiyet kaydının bulunduğu, davalının ise mükellefiyet kaydının bulunmadığı ve tarafların dava tarihi itibariyle tacir sıfatının olmadığı anlaşılmıştır. İşbu dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir.
Adi ortaklık sözleşmesi; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Bu sözleşme Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevi genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerine aittir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2014/3147 Esas 2014/6366 Karar)
Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/12/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı