Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/577 E. 2022/392 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/577 Esas – 2022/392
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/577
KARAR NO : 2022/392
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/07/2021
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişkiden doğan faturalara konu malları tam ve eksiksiz olarak davalıya teslim ettiğini, buna rağmen ürün bedellerinin davalı borçlu tarafından ödenmediğini, davalı borçlunun bu faturalardan haberdar olduğunu, ancak ödeme yapılmayınca faturalardan doğan alacağın tahsili için, … İcra Müdürülüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının borca itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu, alacağın varlığının hem müvekkil şirketin hem de davalı şirketin ticari defter kayıtlarından tespit edilebileceğini, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde, davalı ile görüşme yapılmadan anlaşamama tutanağı düzenlendiğini beyan ederek, … İcra Müdürülüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamıma, takibe haksız itiraz eden davalının en az %20 oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı usulüne uygun tebligata rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara iştirak etmemiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil özeti bilgileri, … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların vergi dairesi kayıtları, 28/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, faturaya dayalı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
e-imza e-imza

28/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davacının ticari defterlerine göre işlemler öncelikle limited şirket ünvanı ile kayıtlara yansıtılmış, Ekim/2019 tarihinde yapılan ünvan değişikliği ile anonim şirket olarak devam ettirilmiştir. Her iki ünvanda da davalı aynı hesap kodu ile izlenmiştir.
Davacının ticari defterlerine göre 2021 yılı sonu itibarıyla 18.796,30 TL cari hesap bakiyesinden kalan alacağı bulunmaktadır.
Ancak davacı icra takibini 27.02.2020 tarihinde başlatmış olup, bu tarih itibarıyla cari hesap bakiyesinden kalan alacağı 6.068,82 TL’dır.
Ayrıca 30.07.2021 dava tarihi itibarıyla da davacının mevcut alacağı 6.068,82 TL’dır. Dava tarihinden sonra gerçekleşen işlemler neticesinde bu alacak tutarı 18.796,30 TL’na yükselmiştir.
Buna göre, 27.02.2020 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 6.068,82 TL alacaklı bulunduğu, davacının söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede % 9 yasal faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı ticari defterlerine dayanarak alacak talep etmiştir. Bir gerçek veya tüzel kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeyi yine kendi lehine delil olarak kullanamaması bir usul kuralıdır. Zira kişi kendi lehine, başkası aleyhine delil oluşturma eğilimine girebilir. Ancak, bir kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeye yine kendi lehine delil olarak dayanamayacağına ilişkin genel kurala bir istisna getirilmiş ve kanunda belirtilen şartlar altında ticari defterlerin sahibi lehine delil olacağı kabul edilmiştir. Sahibi tarafından oluşturulan ticari defter kayıtları, uyuşmazlığın her iki tarafının defter tutma yükümlülüğüne tabi olması ve uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasına ilişkin genel şartlar dışında, kanunda öngörülen ek şartların gerçekleşmesi halinde, sahibi lehine delil teşkil edebilir. Bu kuralın istisnası olan ticari defterlerle ispat HMK’nın 222/2-3. Maddesinde bazı sıkı şartlara bağlanmıştır. HMK 222/2’de, ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz, usulüne uygun şekilde tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması gerektiği hüküm altına alınmıştır. HMK 222/3. Maddesinde ise, HMK 222/2’de öngörülen şartlara uygun şekilde tutulan ticari defter kayıtlarının, sahibi lehine delil olabilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defter kayıtlarının bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı).
Davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olduğu adresine HMK 222. Maddesi ihtarlı davetiye gönderilmiş ancak süresinde davalı tarafça ticari defterler sunulmadığı gibi yerleri de bildirilmemiş, davalı tarafın usulüne uygun tutulması halinde davacı ticari defterlerinin içeriğini kabul ettiği kabul edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar, hükme esas alınan bilirkişi raporu, HMK 222 ve belirtilen Yargıtay kararı ışığında tüm ödemeler düşüldükten sonra davanın kabulüne, takibin
e-imza e-imza

devamına, icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın iptaline takibin devamına,
2-6.068,82 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak yüzde yirmi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 414,56TL karar ve ilam harcından peşin alınan 103,65TL harcın mahsubu ile bakiye 310,91TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 103,65TL peşin harç, 59,30TL başvurma harcı ve 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 171,45TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 700TL bilirkişi ücreti, 112,50TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 812,50TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/04/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza