Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/570 Esas – 2021/916
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/570 Esas
KARAR NO : 2021/916
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2021
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
K. YAZIM TARİHİ: 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı yanın kiralık olarak kullandığı … plakalı taksiyi tamir ettirmek amacıyla müvekkilin dükkanına getirdiğini, müvekkilinin, davalının aracının hem parçasını temin ettiğini hem de tamirini yaptığını, verdiği hizmet karşılığında KDV dahil 5.350,00 TL’lik faturayı düzenleyerek, imzası karşılığında davalı ….’e teslim ettiğini, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, taraflarınca bu alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara Batı İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalı yanca yapılan haksız ve kötü niyetli itiraz üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek, davalının Ankara Batı İcra Dairesi’nin …. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın % 20’ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; İcra takip dosyasında da belirttiği üzere, davacıya borcu olmadığını, dosyaya sunulan 31.07.2016 tarihli fatura incelendiğinde …. plaka no.lu araç için alınan yedek parçalara ilişkin olduğunun anlaşıldığını, mülkiyeti kendisine ait böyle bir araç olmadığını, kaldı ki tarafınca kullanılmakta olan araçların yedek parçalarını da başka bir firmadan aldığını, dolayısıyla alacaklıya herhangi bir borcum bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Dava, faturaya dayalı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
….. Vergi Dairesi Müdürlüğünün 16/08/2021 tarihli cevabi yazısından davalının herhangi bir mükellefiyet kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca davalı öninceleme duruşmasında ‘Benim herhangi bir esnaflık veya ticari faaliyetim bulunmamaktadır, ben sadece arkadaşlarımın araçlarını tamire götürmek için aracılık ederim.’ şeklinde beyanda bulunmuştur.
Eldeki davada; …. Vergi Dairesi Müdürlüğünün cevabi yazısında da belirtildiği üzere davalının tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzene karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/11/2021
Katip Hakim
e-imza e-imza