Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/568 E. 2022/113 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/568 Esas – 2022/113
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/568 Esas
KARAR NO : 2022/113
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2015
BİRLEŞEN … E SAYILI DAVA DOSYASI
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2015
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
K. YAZIM TARİHİ : 17/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin davalı firma ile … projesi kapsamında 09/05/2015 tarihli teklife uygun olarak alım-satım sözleşmesi akdettiğini, teklif gereğince davalı şirketin 20 m3 kapasiteye sahip bir adet besleme bunken … barkod numaralı bir adet sabit bantlı …, … numaralı bir adet çekiçli kinci, … barkod numaralı bir adet stok bantlı … ve bir adet elektrik kumanda sistemi dahil olmak üzere seri üretim makinelerden toplam beş parça makineyi müvekkiline siparişe müteakip dört ile altı haftalık bir süren m sonunda müvekkilinin işyerine gönderilecek araç üzerinde teslim etmeyi yükümlendiğini ve karşılığında toplamda 180.000,00 TL ödemeyi kabul ettiğini, davalı şirketin belirttiği hesaba 50,000,00 TL peşin bedeli yatırdığını, belirlenen sürenin dışında makul ölçünün üzerinde sayılacak bir süre geçmesine rağmen davalı şirket tarafından sözleşmeye uygun bir teslimatın gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin 14/08/2015 tarihinde kurumsal mail hesabından sözleşme gereği yapacağı bakiye nakit çeklerce ödemeye hazır olduğunu ve teslimatın gerçekleştirilmesi konusunda kendilerinden olumlu ya da olumsuz bir yanıt alamadıklarını, iyiniyet kuralları çerçevesinde gereken sürenin çok üzerinde malın 00000000teslimim beklediklerini, eğer teslimat yapılmayacaksa başta verilen 50.000,00 TL’nin ödenme tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte kendilerine iade edilmesini bildirerek davalıdan gereğinin yapılmasını istediğini, davalı şirketin mal m üretim ve teslimine yönelik ifasını yerine getirmemesi nedeniyle İzmir ….Noterliği nde tanzim olunan 17/08/2015 tarihli ihtarname ile davalı şirkete ihtarda bulunulduğunu ancak davalının ihtarnameye uymayarak iki iş günlük sürede borcunu ifa etmediğini, davalının … Noterligince tanzim olunan 17/08/2015 tarihli cevabi ihtarnamesinde ödemeye konu olan çeklerin bankalar ve serbest piyasa nezdınde muteber olmadığı yönünde herhangi bir somut delile dayanmayan bir gerekçe ilen sürerek malı teslim etmediğini resmi bir belge ile ikrar ettiğini, davalı firmanın açıkça hukuka aykırı bu tutumu ve sözleşmeden kaynaklanan borcunu gereği’ gibi ifa etmediğini ileri sürerek davalıya makine teslimi için ödenen toplam 50.000,00 TL tutarındaki bedelin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalıya gönderilen ihtarname için yapılan 141,21 TL tutanndaki masrafın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, birleşen dosya davacı/davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıya 09/05/2015 tarihinde … teklifi gönderdiğini ve taraflar arasında anlaşma imzalandığını, anlaşmaya göre sözleşme miktarının 180.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin işe başlama tarihinin 50.000,00 TL peşinatın müvekkilinin hesabına yatması ile başlayacağım ve davalı tarafından bu bedelin yatırılması ile sözleşmenin geçerlik kazandığını, davalının ürünü teslim almadan veya aynı gün 35.000,00 TL nakit bedeli müvekkilinin hesabına yatırması gerektiğini, müvekkili şirketin zamanında ürünleri ürettiğim ve hazır lıale getirdiğini bunu davalıya yazı ile bildirdiğini, ancak davalının nakit miktarı bulamadığı için müvekkili şirketten zaman talep ettiğim, davalının ürünlen teslim almak için araç gönderdiğini ancak nakit ödemesi gereken 35.000,00 TL yi müvekkili şirketin hesabına yatırmaması ve taahhüdünde olan üç adet çeki teslim etmemesi üzerine müvekkili şirketin ürünü teslim etmediğini davalının müvekkili şirkete bakiye nakit bedelini ödemediğini ve hiçbir zaman çekleri teslim etmediğini, müvekkilinin bu sözleşme gereği büyük maddi ve manevi zarara uğradığını, ürünleri üretebilmek için borçlandığını ve sonunda davalının ürünleri teslim almadığı ve yükümlülüklerini yerine getirmediği için elinde ürünlerin kaldığını, ürünleri üretebilmek için üçüncü kişilere ödemede bulunduğunu, müvekkili şirketin maddi zarara uğradığını ileri sürerek davalının taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirmemiş olmasına rağmen haksız ve tek taraflı olarak sözleşmeyi fesih etmesi sonucunda sipariş verilen ürünlerin üretiminden, kar kaybından, kur farkından ve depolama nedeni ile uğradığı zararların tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında aktolunan 09.05.2015 tarihli sözleşme gereğince daacı müvekkili tarafından davalıya makine teslimi için ödenen toplam 50.000 TL tutarındaki bedelin, davalı satıcı tarafın haksız biçimde makineleri teslim edimini ifa etmemesi nedeniyle sözleşmenin bozulduğunu belirterek, taraflarına iadesine, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı nedeniyle bu bedele ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine ve iadeye bu şekilde hüküm verilmesine, müvekkilinin uğradığı menfi ve müspet zararlar ile yaptığı tüm gider ve harcamalar bakımından talep ve dava hakları saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte İzmir …. Noterliğinde tanzim olunan 17.08.2015 düzenleme tarihli … yevmiye numaralı ihtarname için yapılan 141,21 TL tutarındaki masrafın da davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalısı/davacı taraf da aşamalarda birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Keşif, 29/03/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi kurulu 30/12/2021 tarihli ek raporları ile yapılan değerlendirme ile özetle; nihai takdir ve değerlendirmesi mahkemeye ait olmak üzere; Daha önceki bilirkişi kök raporunda açıklanan hususlar doğrultusunda, görüşlerinde bir değişiklik olmadığı, Türk Borçlar Kanunu’nun 125.maddesinde; Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.a. Sözleşme konusu peşinat 01.06.2015 tarihinde yatırıldığına göre 4-6 haftalık teslim süresine istinaden 15.7.2015’te malların en geç teslim için hazır olduğunun bildirilmesi gerekirken satıcının 25.7.2015’te teslime hazır olduğunu bildirmesi öncelikli olarak teslimde satıcının sözleşmedeki süreyi geçirdiğini göstermektedir.b. TTK’ya göre; tacirler arasında yapılan bazı ihtar ve ihbarlar bazı şekil şartlarına tabidir. Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi feshetme, karşı tarafı temerrüde düşürmek için yapılacak ihtarlar noter, telgraf, taahhütle mektup, güvenli elektronik imzalı posta ile yapılmalıdır. Fakat TTK’de bu şekil şartları ispat şartı olarak düzenlenmiş olup geçerlilik şartı değildir. Mail yazışmaları TTK’nın aradığı anlamda tacirler arası ihtar şekil şartlarına uygun olmasa da fiili olarak temerrüde ilişkin ihtarın yapıldığı kabul edildiğinde satıcının 25.7.2015 tarihinde malları teslime hazır olduğu 35.000 TL ve … çek kendilerine gönderildiğinde teslimatın yapılacağını bildirmesi yine sözleşmeye aykırılık oluşturacaktır. c. Alıcının 14.8.2015 tarihinde göndermiş olduğu mailde 35,000 TL’yi teslimle havale edeceği kısmı sözleşmeye uygun olmakla birlikte … çekin kargoyla gönderileceğini bildirmesi, malın tesliminde verileceği sözleşme hükmü karşısında aykırılık oluşturacaktır. d. Mail yazışmalarının mahkemece muteber ispat vasıtası olarak kabul edilmemesi halinde, 17.08.2015 tarihinde satıcı tarafından gönderilen ihtarname de örnekleri eposta ile gönderilen çeklerin muteber olmadığı, teslim tarihinde ödenmesi gereken 35,000 TL’nin banka hesabına yatırılması ve bakiye çeklerin kargo ile gönderilmesi ve ödemeler gönderildikten sonra bir hatta içinde ise ürünlerin teslim alınması yönündeki ihtar sözleşmeye göre teslim de yapılması gereken ödemelerin peşinen talep edilmesi, kanuna uygun olarak düzenlenmiş olduğu tespit edilen çeklerin kabul edilmediğinin bildirilmesi nedeniyle sözleşmeye aykırılık oluşturacaktır. Hem mail yazışmaları hem de noter ihtarı yönünden yapılan değerlendirmeye göre satıcının sözleşmeye uygun olmayan talepleri nedeniyle, alıcının sözleşmenin feshinde haklı olduğu sonucuna varılmıştır şeklinde ek rapor düzenlenmiştir.
GEREKÇE :
Asıl dava ve birleşen dava alım satım sözleşmesinden kaynaklanan karşılıklı olarak açılmış alacak ve zararın tazmini talebinden ibarettir.
Mahkememizin 09/02/2017 tarih, … esas … karar sayılı kararı ile özetle”Davanın KABULÜ ile, 50.000,00TL’nin dava tarihinden itibarten işletilecek avans faizi ile davalı … Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacı …’a verilmesine, Mahkememizin birleşen … Esas sayılı dosyada açılan davanın REDDİNE,” dair karar verilmiş, Ankara BAM …. HD’nin 02/06/2020 tarih, … esas … karar sayılı ilamı ile özetle istinaf başvurusunun esastan reddine dair temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği, ilamın temyiz edilmesi üzerine ;
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 29/06/2021 tarih, … esas … karar sayılı ilamı ile özetle; “Asıl davada davacı iş sahibi yapmış olduğu kısmi ödemenin iadesini istemekle sözleşmeden dönme iradesini koymuştur. Davalı da birleşen davada sözleşmeye bağlı olarak çıkan zararlarını talep etmekle sözleşmede fesih iradesini ortaya koymuştur. İki tarafın karşılıklı iddiaları değerlendirilerek öncelikle fesih konusunda hangi tarafın haklı olduğunun değerlendirilmesi gerekir. Bunun için de aralarında yapılan sözleşmede malın üretilmesi ve hazır edilmesi ile ödeme konusundaki karşılıklı yükümlülüklerin dikkate alınması, hangi tarafın temerrüde düşerek edimi ifa etmediğinin belirlenmesi ve bu husus açıklığa kavuşturulduktan sonra davalı-birleşen davada davacı tarafın talebinde ileri sürülen zarar kalemlerinin değerlendirilmesi gerekir. Her ne kadar bu konuda rapor alınmış ise de rapor yeterli olmadığı gibi davalı-birleşen davada davacının bu husustaki itirazları da 6100 sayılı HMK’nun 281. maddesi gereği karşılanmadan reddedilmiştir. Mahkemece yapılacak iş; yukarıdaki ilkeler dikkate alınarak davalı-birleşen davada davacının itirazları değerlendirilmek üzere rapor veya ek rapor almak ve sonucuna göre karar tesisinden ibaret olmalıdır. Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile karar verilmesi sebebiyle kararın bozulması uygun bulunmuştur.” denmekle mahkememiz kararı bozulmuş olup, yeni esası kayıt edilip yargılamaya devam edilmiştir.
TBK’nın 125. Maddesine göre sözleşmenin feshi halinde taraflar karşılıklı olarak verdiklerini isteyebileceklerdir. Davacı da sözleşmeyi feshederek ödediği bedelin iadesini talep etmiştir. Birleşen davada davacı ise haksız fesihten kaynaklı menfi ve müspet zararın tazmini talebinde bulunmuştur.Nakit bedel karşılığı eser sözleşmeleri yönünden sınırlayıcı istisnai bir kural bulunmadığından mahkeme kararına gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönme mümkündür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.11.2006 tarih … Esas, … Karar sayılı kararı ve Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 04.06.1998 tarih … Esas, … Karar sayılı kararında da bedel karşılığı eser sözleşmesinden dönme için tek taraflı irade beyanının yeterli olduğu benimsenmiştir. Tek taraflı irade beyanı ile dönme (fesih) mümkün olmakla birlikte, sözleşmeyi haksız ya da kusuruyla fesheden taraf, fesih bildiriminin sonuçlarına da katlanmak durumundadır. Fesih sonucu zarara uğrayan kimse koşulları mevcutsa haksız fesih sebebiyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ile Bilirkişi kurulu 30/12/2021 tarihli ek raporu ile birlikte yapılan değerlendirmede ;Taraflar arasında 09.05.2015 tarihinde makine satımına ilişin sözleşme imzalanmış, makinelerin 4-6 hafta aralığında teslim edileceği belirtilmiş, toplam 180.000,00 TL olan ödemenin 50.000,00 TL’si peşin olarak ödeneceği, 35.000,00 TL’sinin makinelerin teslimi esnasında nakit olarak geriye kalan bedelin ise 23.750,00’şer TL olarak 30, 60, 90 ve 120 günlük çekler olarak teslim edileceği belirtilmiştir. Sözleşme konusu peşinat 01.06.2015 tarihinde yatırıldığına göre 4-6 haftalık teslim süresine istinaden 15.7.2015’te malların en geç teslim için hazır olduğunun bildirilmesi gerekirken satıcının 25.7.2015’te teslime hazır olduğunu bildirmesi öncelikli olarak teslimde satıcının sözleşmedeki süreyi geçirdiğini gösterdiği nitekim Mail yazışmaları TTK’nın aradığı anlamda tacirler arası ihtar şekil şartlarına uygun olmasa da fiili olarak temerrüde ilişkin ihtarın yapıldığı kabul edilerek davalı satıcının 25.7.2015 tarihinde malları teslime hazır olduğunu ve 35.000 TL ve … çek kendilerine gönderildiğinde teslimatın yapılacağını bildirmesi üzerine davacı alıcının dosya kapsamı ve 08/12/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile yapılan incelemeler ile yine davalı satıcının 17/08/2015 tarihli ihtarnamesi ile e-posta ile gönderilen çek örneklerine göre bu çeklerin piyasada muteber olmadığı belirtilmiş ise de dosya kapsamında örnekleri bulunan çeklerin bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere gerekli şekil şartlarını taşıdığı ileri tarihli olarak düzenlendiği için muteber olmadığı iddiasının da yerinde olmadığı bu kapsamda geçerli çekleri kabul etmediğinden Sözleşmeye aykırılık oluşturacağından davalı satıcının teslimde temerrüde düştüğü asıl dava davacısının sözleşmeyi fesih iradesini kullanarak karşı tarafı temerrüde düşürdüğü mahkemece kabul edilerek davalı satıcı edimi ifa yükümlülüğünde temerrüde düşmüştür iş bu sebeple sözleşmeye uygun olmayan talepleri nedeniyle teslimi yerine getirmemesi sebebiyle fesihte haksız olması sebebiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir. asıl davacı-birleşen davalı alıcının sözleşmenin feshinde haklı olduğu, birleşen dosya davacısı- asıl dosya davalı satıcının fesihte haksız olduğu kanaatine varıldığı Asıl davada davacı iş sahibi yapmış olduğu kısmi ödemenin iadesini istemekle sözleşmeden dönme iradesini koyduğu davacı tarafın ödemiş olduğu 50.000,00 TL’yi sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında davalı taraftan talep edebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir. Birleşen dava yönünden ise hem mail yazışmaları hem de noter ihtarı yönünden yapılan değerlendirmeye göre satıcının sözleşmeye uygun olmayan talepleri nedeniyle, alıcının sözleşmenin feshinde haklı olduğu sonucuna varıldığından birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KABULÜ İLE, 50.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı … Tic. Ltd. Şti’nden alınarak davacı …’a verilmesine,
2-Mahkememizin birleşen … esas sayılı dosyasında açılan davanın REDDİNE,
3-Ana dava yönünden;
a-Alınması gereken 3.415,50TL karar ve ilam harcından peşin alınan 853,88TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,62TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Bu konuda mahkememizce yazılan 17/04/2017 tarih … esas … karar ve … harç nolu harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesi için müzekkere yazılmasına,
b-Davacı tarafından sarf edilen 853,88 TL peşin harç, 27,70TL başvuru harcı, 4,10TL vekalet harcı olmak üzere toplam 885,68 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafından sarf edilen tebligat ve posta gideri ile bilirkişi ücretlerinin bir kısmı olmak üzere ödenen 858,75 TL , 195,40 TL keşif harcından davacı tarafça karşılanan 97,00 TL ile keşif araç ücreti olarak karşılanan 100,00 TL olmak üzere toplam 1.055,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
d-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Birleşen dava yönünden;
a-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile bakiye 90,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
c-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle,Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/02/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.