Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/563 E. 2022/121 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/563 Esas – 2022/121
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/563
KARAR NO : 2022/121
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 19/07/2021
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 04/03/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin önceki genel kurul kararları aksine kararlar alıp milyonlarca liralık arsaların çok daha küçük bedeller ile adeta yarı fiyatlarla satışına olanak verdiklerini, önceki genel kurul kararları ile (2008 yılı) kendilerinden şerefiye bedeli alınmayacağının kararlaştırıldığını, mevzuata aykırı şekilde vekaleten birden fazla kişi adına bir çok üyenin oy kullandığını, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin kendilerinin ibrasında oy kullandıklarını, faaliyet raporların en az 15 gün önceden dağıtılarak incelenmesine fırsat verilmeden 1-2 gün önce incelemeye sunulmadığını, kendi faaliyet ve işlemlerini peçelemek üzere eski yönetimleri suçlayıcı bir ortamda Genel Kurula giderek objektif inceleme yapılmasını engellediklerini, gündem dışı konularla faaliyet, bilanço ve gelir-gider tablolarını gözden kaçırdıklarını belirterek, … Kooperatifinin 23.06.2021 tarihli genel kurulunda kararlaştırılan tüm kararların iptaline, aksi halde müvekkillerinin karşı koyduğu muhalefet şerhi yazdıkları … ve … numaralı kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacıların eski yönetim olarak … ve …Blokta yüzde …, ‘de yüzde … imalata karşılık 10.296 m2 arsa paylı …’nin %59’unu devrettiğini, oysa 2018 yılında imzalanan … Sözleşme ile 10.288 m2 arsa paylı …’nin %19,93’ü devredilerek; önceden yapılan
e-imza e-imza e-imza e-imza

%42 seviyesinin de yıkılıp yeni bir projeyle …’nin %100’ünün yeniden yapılması sağlanacağını, … Sözleşmesinde geçen 18 aylık sürenin, … yapım süresi olup, bu süre muvafakatlar toplanıp yeni inşaat ruhsatı alınması ile başlayacağını, müteahhide yapılacak ilk hakkediş ödemesinin (tapu devri); tüm muvafakatların toplanıp, yeni … ruhsatı alınıp, eski …’nin tamamen yıkılıp, yeni …’nin temeli atılıp, yeni … inşaatı seviyesinin subasman düzeyine gelmesinden sonra yapılacağını, halihazırda hiçbir şekilde tapu devri (hakkediş ödemesi) yapılmadığını, davacıların sanki tapu devri yapılmış gibi olayı hikâye ettiklerini, öte yandan yeni … projesinin yapımı için muvafakatlar tüm engellemelere karşın %93 oranında toplandığını, kooperatif üyesi dışındaki mal sahiplerinin de kooperatifin sözleşme imzaladığı müteahhit ile bireysel olarak sözleşmelerini imzaladığını, kalan mal sahiplerinden muvafakat alınması için hukuk yolu işlediğini, son çare olarak da ortaklığın giderilmesi sürecine geçileceğini belirterek, davacıların dilekçelerinde yazılan hususların doğru olmaması nedeniyle, haksız, mesnetsiz, samimiyetsiz ve tamamıyla gerçek dışı iddia ve iftiralar üzerine kurgulanan, önceki kendi uygulamalarıyla çelişen ve aslında hakkın kötüye kullanımı mahiyetindeki yersiz davalarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı kooperatifin ticaret sicil özeti bilgileri, kooperatife ait 23/06/2021 tarihli genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli ve gündemi gösterir belgeler, 03/01/202 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, …nin 23/06/2021 tarihinde alınan tüm Genel Kurul Kararlarının iptali olmadığı takdirde davacıların muhalefet ettiği … ve … nolu kararların iptali istemine ilişkindir.
1163 Sayılı Kanun’un 53. maddesinde; kanuna, ana sözleşme hükümlerine, iyi niyet esaslarına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine iptal davası açılabileceği hükme bağlanmış ve iptal davası açabilecekleri de; ortaklar, yönetim kurulu ve yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerden her biri olarak saymıştır. Ancak; anılan kanun iptal davası açma hakkını tanıdığı ortakları iki grupta toplamıştır.
1. Grup: Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen ortaklar.
2. Grup: Toplantıda hazır bulunsun ya da bulunmasın, toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden ortaklar.
– Bu dava toplantıyı izleyen günden itibaren bir ay içinde açılmalıdır.
– Öte yandan anılan madde gereğince, genel kurul kararları aleyhine birden fazla iptal davası açıldığı takdirde, bu davalar birleştirilerek görülür.
Kural olarak, bir ortağın genel kurulda alınan kararın iptalini talep edebilmesi için, 1163 Sayılı Kooperatifler Yasası’nın 53/I-1. maddesi hükmü uyarınca karara karşı ret oyu kullanıp muhalefet şerhini tutanağa yazdırması gerekmektedir. Bu husus dava ön şartı olup re’sen dikkate alınması gereği bulunmaktadır. Ayrıca oylama öncesi yapılan görüşme sırasında sonradan alınacak karara esas olması muhtemel bir hususa karşı olunduğunun belirtilmesi yahut eleştiri yapılması alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımamaktadır. Muhalefetin görüşülen konuya değil, alınan karara karşı yapılması gerekmektedir.
Davalı kooperatifin 23/06/2021 tarihinde yapılan genel kurul kararına karşı 19/07/2021 tarihinde dava açılmakla başvurunun bir aylık hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı görülmüştür.
Hazirun cetveline göre davacılar, dava tarihi itibariyle kooperatif ortağıdır ve toplantıya katılarak hazirun cetvelini imzalamışlardır. Toplantı tutanağı ile hazirun cetveli, bakanlık temsilcilerince imzalanmıştır.
İptal davası açabilmek için gerekli şartları içeren KK.’nun 53/1. maddesinde, “Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyetini tutanağa geçirten veya
e-imza e-imza e-imza e-imza

oyunu haksız olarak müsaade edilmeyen” şeklinde belirtilmiş olup, bu unsurların gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden yapılan incelemede; davacıların sadece iptale konu gündemin … ve … maddelerinin görüşülmesi sırasında, gündemin bu maddeleri için alınan karara muhalif kaldığı ve tutanağa şerh verdikleri anlaşılmıştır.
Tutanak altında yer alan davacıların şerhi; “Kooperatif ortaklarından … ve … gündemin … ve … maddelerine ret oyu kullandıklarını beyan edip konu hakkında şerh düşmek istediklerini beyan etmişlerdir. İş bu şerh şikayetçi gözetiminde yazılarak imza ile kayıt altına alınmıştır.” şeklinde olup, olumsuz oy kullanılmasının gerekçesi açıklanmamıştır.
Sonuç olarak; davacıların gündemin … ve … maddeleri ile ilgili olarak ret oyu kullanmaları ve bu madde için muhalefet şerhlerinin bulunduğunun anlaşılması karşısında gündemin söz konusu maddeleriyle ilgili olarak dava açmaya hakları bulunduğu yolunda kanaat oluşmuştur.
Kooperatif ana sözleşmesinin 28. maddesi gereği, olağan ve olağanüstü toplantılara çağrının toplantıdan 30 gün önce ve en çok iki ay içinde taahhütlü mektupla ya da yazılı olarak imza karşılığı yapılması ve bu çağrı yazısında toplantının gün ve saati ile yerinin ve gündem maddelerinin bildirilmesi icap etmektedir. Toplantı ile ilgili olarak hazırlanan hazirun cetveline göre, koopetalifin ortak sayısı 201’dir. Ana sözleşmenin 24. maddesi gereği tüm ortaklar toplantıya katılma hakkına sahip olduğundan, hazirun listesinde adları yer alan ortakların tamamının toplantıya çağrılması gerekmektedir.
Çağrıya ilişkin olarak tutanağın incelenmesinden; kooperatif ortaklarına gündemi içeren çağrı mektuplarının … Şubesi’nden 18/05/2021 tarihinde taahhütlü olarak postaya verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda çağrı ve toplantı günü hesaba katılmadığında; çağrıda, ana sözleşmesinin 28. maddesine uyulmuştur.
Davacılar, genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullandığını, ortak vekaletlerinin birden çok kişi için kullanıldığını, faaliyet raporlarının toplantıdan 15 gün öncesinden ortakların incelemesine sunulmadığını ileri sürmektedirler.
Genel kurul tutanağına ve haziruna göre toplantı nisabı 144 olup, 73 ortak asaleten 71 ortak vekaleten oy kullanmıştır. Bu nisaba göre karar yeter sayısı 73’dür.
Gündemin 3. maddesi yapılan görüşmeler sonucunda; Faaliyet raporlarının 13 ret oyuna karşılık 131 kabul oyu ile Denetim kurulu 14 ret oyuna karşılık 130 kabul oyu ile Bilanço ve hesaplar 14 ret oyuna karşılık 130 kabul oyu ile oy çokluğuyla kabul ve ibra görmüştür. Genel olarak 3 yönetim, 2 denetim kurulu üye sayısı olan 5 kabul oylarından düşüldüğünde, Faaliyet raporları 126 kabul ile Denetim kurulu 125 kabul ile Hesaplar 125 kabul ile onay ve ibra görmüştür. Dolayısıyla bu sayılar karar nisabı olan 73’den fazla olduğundan, yetkililerin toplantıda kullandıkları oy neticeyi değiştirmeyecektir.
KK. ve ana sözleşme hükümleri gereği her ortak bir oya sahip olup, yazılı izin vermek suretiyle bir başka ortağı oyunu kullanmak için temsilci seçebilir. Eş ve birinci derece akrabalar için temsilde ortaklık şartı aranmaz. Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile temsile yetkili kılınan kimseler vekaleten oy kullanamazlar.
Tüm bu açılardan yapılan incelemeler kapsamında, toplantının bakanlık temsilcilerinin gözetiminde açılması ve devam etmesi, bu konuda yapılmış bir itirazın tutanakta yer almaması ve sonuçta; toplantı nisabı ile olumsuz oy kullanan ortaklar dikkate alındığında, söz konusu iddianın gerçeği yansıtmadığı ve genel kurul kararının iptalini gerektirmediği değerlendirilmiştir.
KK.’nun 24. maddesi gereğince yıllık raporların genel kurul toplantısından en az 15 gün öncesinden itibaren bir yıl süre ile kooperatif merkezinde, varsa şubelerinde ortakların incelemesine sunulması zorunludur.
Anasözleşmenin 28. maddesine uygun surette yapıldığı anlaşılan çağrı mektubunda bu konunun; “…2019 yılı ve 2020 yıllarına ait Bilanço, gelir gider hesapları, mizan, yönetim
e-imza e-imza e-imza e-imza

kurulu faaliyet raporu, denetim kurulu faaliyet raporu kooperatif merkezinde ve … kooperatif resmi internet sitesinde (toplantıdan 3 hafta önce) incelemeye hazır bulundurulacaktır” şeklinde ortaklara duyurulmuştur. Ayrıca bilirkişiler tarafından yapılan incelemede site içerisinde de ilanın bulunduğu görüldüğünden, söz konusu iddianın genel kurul iradesini etkileyecek nitelikte olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı kooperatifin 23/06/2021 tarihinde alınan genel kurul kararlarının veya davacıların muhalefet ettiği … ve …. numaralı kararların iptali koşullarının bulunup bulunmadığı bakımından dosya kapsamı ve ekleri üzerinde HMK 266 vd. Maddeleri uyarınca bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişiler … ve …’nun mahkememize sunmuş oldukları 03/01/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı kooperatifin 23/06/2021 tarihinde yapılan genel kurul kararına karşı 19/07/2021 tarihinde dava açılmakla başvurunun bir aylık hak düştirücü süre içerisinde yapıldığı, hazirun cetveline göre davacıların, dava tarihi itibariyle kooperatif ortağı olduğu ve toplantıya katılarak hazirun cetvelini imzaladıkları, davacıların sadece iptale konu gündemin … ve … maddelerinin görüşülmesi sırasında, gündemin bu maddeleri için alınan karara muhalif kaldığı ve tutanağa şerh verdikleri dolayısıyla, gündemin söz konusu maddeleriyle ilgili olarak dava açmaya hakları bulunduğu Kooperatif ana sözleşmesinin 28. maddesi gereği, olağan ve olağanüstü toplantılara çağrının toplantıdan 30 gün önce ve en çok iki ay içinde taahhütlü mektupla ya da yazılı olarak imza karşılığı yapılması gerektiği, çağrıya ilişkin olarak tutanağın incelenmesinden; kooperatif ortaklarına gündemi içeren çağrı mektuplarının … Şubesi’nden 18/05/2021 tarihinde taahhütlü olarak postaya verildiği, bu durumda, çağrı ve toplantı günü hesaba katılmadığında; çağrıda, ana sözleşmesinin 28. maddesine uyulduğu, davaya konu gündemin 5. maddesi kapsamında, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada … parsel sayılt taşınmazın “Sağlık Tesisleri Alanı” olarak ayrılmamış olsaydı %45’i kooperatifte kalacak şekilde yükleniciye verilmesinin kooperatifi zarara uğratacağı, ancak; taşınmazın imar planında “Sağlık Tesisleri Alanı” olarak ayrılmış olması neticesinde %45 oranının makul olduğunun düşünüldüğü, Belediyelerce belirlenen asgari rayiç değerlerin genelde taşınmazlar için ödenen vergilerde asgari bir vergi değerinin belirlenmesinde kullanıldığı, ancak; reel piyasa şartlarında taşınmazlar bu asgari rayiç değerinin üzerinde alınıp satıldığı, genel kurul kararında anılan taşınmazların satış işlemi için uygun yöntemin bir gayrimenkul değerleme şirketinden hizmet alınarak güncel değerlerinin belirlenmesi ve bu değerler dikkate alınarak satışının yapılması gerektiği, bu kapsamda, kararın iptalinin gerekip gerekmediğinin Mahkemenin takdirinde olduğu, Gündemin 6. maddesinde alınan aylık aidatların 150,00 TL/Ay olarak saptanmasının ve yönetim kurulu ile denetim kurulu üyelerine ücret ödenmesi kararlarının KK. ve anasözleşme hükümlerine uygun düştüğü, ancak geciken aidatlar için %2 olarak belirlenen gecikme faizi oranının ise, TBK.’nunda yapılan düzenlemeye aykırı düştüğü, yine bu kararın problem yaratan kısmının eski yöneticiler hakkında “… Kuraya girmeyerek tercih ettikleri dubleksler için 50.000 TL dubleks farkı ödemeyen üç eski yönetim kurulu üyesine belirlenmiş en yüksek şerefiye tutarı olan 8.500 TL tutarlı meblağ düşülerek bakiye 41.500 TL’nin 2008 yılı fiyatlarıyla (Resmi Gazete ‘de yayımlanmış 2021 yılı (Çevre Şehircilik Bakanlığı karne katsayıları ile çarpılmak suretiyle) güncellenerek her birinin hesabımı ayrı ayrı belirlenen en yüksek şerefiye bedeli düşülmüş dubleks farkı olarak tahakkuk ettirilmesine,” şeklinde alınan son kısmı olduğu, iptali talep edilen karar ile 26/10/2008 günlü genel kurul toplantısında alınan karar tadil edilmek suretiyle dubleks konut sahibi ortaklar arasında eşitliğin sağlanması öngörüldüğünden metnin “Kuraya girmeyerek tercih ettikleri dubleksler için 50.000 TL dubleks farkı ödemeyen üç eski yönetim kurulu üyesine belirlenmiş en yüksek şerefiye tutarı olan 8.500 TL tutarlı meblağ düşülerek bakiye 41.500TL’nin… tahakkuk ettirilmesi” kısmının KK.’nun 23. ve 56. maddelerine uygun düştüğü, ancak; kararın devamında yer alan “2008 yılı fiyatlarıyla (Resmi Gazete ‘de yayımlanmış 2021 yılı (Çevre Şehircilik Bakanlığı karne
e-imza e-imza e-imza e-imza

katsayıları ile çarpılmak suretiyle) güncellenmesi” kısmının, KK.’nun 42. ve anasözleşmenin 23/6. maddesi doğrultusunda, geçmiş genel kurullarda alınan ve ortaklara uygulanan gecikme zammı (faizi) kararlarına uygun düşmediği belirtilmiştir.
İptali istenen 5. Maddede kooperatife ait taşınmazların emlak vergi değerlerinden az olmamak üzere satılması için yönetim kurulunun yetkilendirilmesine ve … ada … parsel sayılı taşınmazın %45’i kooperatifte kalacak şekilde yükleniciye verilmesine karar verildiği, davacı tarafça iptali istenen bu karar sebebiyle milyonlarca liralık taşınmazların gerçek değerinin çok çok altında satılabileceği ve daha önce alınan 50’sinin kooperatifte kalacağına ilişkin karara aykırı olduğu belirtilerek anılan kararın iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Anılan karar içeriği incelendiğinde, yönetim kurulu taşınmazın emlak vergi değerinden az olmamak üzere satılması için yetkilendirilmiş olup taşınmazlar emlak vergi değerinde satılabileceği gibi bu değerin üzerinde de satılabileceğinden ve alınan kararın mutlak suretle taşınmazın değerinin altında satılacağını göstermeyeceğinden iptalinin gerekmediği, … ada … parsel taşınmazın imar planında sağık tesisleri alanı olarak ayrılmış olması sebebiyle %45’inin kooperatifte kalmasının kooperatifi zarara uğratmayacağı ve makul olduğu, bu itibarla da iptalinin gerekmediği kabul edilmiştir.
İptali istenen 6. Maddede gecikme zammının %2 oranında uygulanmasına ve yönetim ve denetim kurulu üyelerine aidat mahsup edilerek huzur hakkı verilmesine karar verildiği, davacı tarafça eski yönetimdeki üç kişiden şerefiye payı ödemesi talep edilemeyeceğini, bu hususun 2008 yılındaki genel kurulda kararlaştırıldığını ve karara aykırı olduğunu, karara bağlanan huzur hakkı bedellerinin yüksek olduğu belirtilerek iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Anılan karar içeriği incelendiğinde, yönetim ve denetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesinin KK’nun 56. Maddesi ile Yapı Kooperatifi Anasözleşmesinin 23. Maddesine uygun düştüğü, belirlenen huzur hakkı bedellerinin makul olduğu bu nedenle bu yöndeki iptal talebinin yerinde olmadığı, eski yöneticilerden şerefiye alınmasına ilişkin kararla dubleks konut sahibi olan ortaklar arasında eşitlik sağlanmış olduğundan bu yöndeki iptal talebinin de yerinde olmadığı kabul edilmiştir. 6. Maddede gecikme zammının oranı %2 olarak belirlenmiş olup, aidat borçlarına faiz yürütülebilmesi için anasözleşmede bu konuda hüküm bulunması ya da genel kurulda bu hususa ilişkin karar alınması gerektiği, ancak bu konuda sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, buna göre gecikme zammı yönünden TBK’nın 88. Ve 120. Maddelerinin uygulanacağı, TBK’nın 88/2. Maddesinde getirilen düzenlemeyle sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranının birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasının aşamayacağı hüküm altına alındığı, TBK’nın 120/2. maddesi gereğince de sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranının birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı, buna göre belirlenen %2 gecikme zammı oranının kanuna aykırı olduğu anlaşılmakla iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla, davacıların davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalı kooperatif genel kurulunun 23/06/2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında gündemin 6. Maddesinde gecikme cezasının her ay %2 olarak uygulanmasına ilişkin, kararın her ay %1,5 oranı üzerindeki kısmının batıl olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilerek aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
Davalı … genel kurulunun 23/06/2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında gündemin 6. Maddesinde gecikme cezasının her ay %2 olarak uygulanmasına ilişkin, kararın her ay %1,5 oranı üzerindeki kısmının batıl olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
e-imza e-imza e-imza e-imza

Davacılar tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı ve 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 127,10TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 5.100,00TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen 2.000,00TL bilirkişi ücreti, 76,70TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.076,70TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.038,35TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Karardan sonraki yargılama giderinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacılara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.02/02/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza