Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/562 E. 2023/127 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/562 Esas – 2023/127
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/562
KARAR NO : 2023/127

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
: 2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ: 01/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 28/02/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin kooperatif ortağı olup, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, anasözleşmenin 6. maddesi gereğince kooperatifin ana amacının ortaklarına toplu işyeri yaptırmak olduğunu, kooperatifin zamanla bu amacından uzaklaşarak işyeri inşaatlarını yapmadığını, bir kısım ortakların çabaları ile mevcut arazi üzerine çiftlik yapılarak besi ve süt sığırcılığı faaliyetinde bulunulmaya başlandığını, müvekkili ve benzer durumdaki bir kısım ortağın tek başlarına işyeri yapma imkanına sahip olmadıklarından onlara ait parsellerin atıl durumda tarla olarak kaklığını, … ortaklı kooperatifte kendi imkanıyla çiftlik binası yaparak faaliyete geçen ortak sayısının en fazla 40 olduğunu, kooperatifçe bu 40 ortağa hizmet götürüklüğünü, kooperatifin işletme kooperatifi gibi hareket ederek amacına aykırı olarak faaliyetini sürdürdüğünü, 18/06/2021 günlü genel kurul toplantısında parsel başına (işyeri olup olmadığına bakılmaksızın) tüm ortaklardan 500,00 TL aylık aidat alınmasının karara bağlandığını, işyeri bulunmayarı ve kooperatif hizmetlerinden yararlanmayan ortaklardan da aynı tutarda aidat alınmasının koopefağifçilik ilkelerine aykırı düştüğünü, bu bakımlardan yapılan harcamalar denetlendiğinde faaliyetlerin mevcut işyererinin işletilmesine yönelik faaliyetler olduğunun anlaşıdacağını, mevcut durumda 2.000 dönüm arazinin 40 adet işletme sahibi tarafından tasaruf edildiğini, şu anda işyeri yapmayan ve yapma olanağı bulunmayan kooperalifçe yeni dönemde toplanması gereken aidat tutarının 100,00TL olduğunu, ayrıca bu durumdaki kooperatifin dağılması gerektiğini, böylelikle aslında müvekkillerinden alınmaması gereken aidatın haksız olarak alındığını ve diğer ortaklara aktarıldığını,
e-imza e-imza e-imza e-imza

müvekkillerinin anılan toplantıya katılarak, karara muhalefet şerhi verdiklerini, öncelikle toplantıya katılan ve hazirun cetvelinin imzalayanların ortak olup olmadıkları ile bir önceki genel kuruldan en son yapıları genel kurula kadar gecen süre içerisinde toplanan aidatlar karşılığında kendilerine ve diğer ortaklara eşit şekilde hizmet verilip verilmediğinin ve işyeri bulunan ortaklara götürülen hizmet tutarının araştırılması gerektiğini belirterek, 18/06/2021 günlü toplantıda parsel başına ayda 500,00TL aidat alınması kararının eşit yararlanma ilkesine aykırılık teşkil ettiği için iptalini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla her bir müvekkili için 500,00TL olmak üzere 1.000,00TL’nın davalı kooperatiften geri alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; usule yönelik itirazı sonrasında esasa yönelik olarak, dava dilekçesinde yer alan iddiaların hukuki mesnetten uzak ve asılsız olduğunu, davacının aklat bedelinin iptaline yönelik daha önceden de istemde bulunduğunu, Mahkemece davanın reddedildiğini, kooperatifin temel amacının “organize hayvancılık bölgesi” oluşturmak ve bu amacı güden ortaklarına işyeri yapmak olduğunu, ortakların başvuru anında “Tahsis Sözleşmesi” ve “Ek Profokol” metinlerini kabul ettikten sonra ortaklığa kabul edildiğini, kooperatifin bazı ortaklarının düşük miktarlı aidatlarla çiftlik kurulamayacağını ileri sürerek projenin bir an önce yaşama geçmesi amacıyla bireysel çiftlik yapımını önermeleri sonrasında, davacının da divan başkanlığını yaptığı 19/03/2006 günlü toplantıda anasözleşme değişikliği konusu görüşülerek (Bakanlığın 23402/2006 günlü … sayılı oluru) kabul edildiği, bu suretle bireysel çifliklerin yapılabilmesi için arasa tahsisi yapılması olanağı sağlandığını, kooperatifin genel amacının “Hayvancılık Bölgesi Oluşturulması” olduğundan, bu çerçevede her ortağın bu amacın gerçekleşmesine katkı sağlaması gerektiğini, salgın başlangıcı sonrasında 2018 yılından bu yana aidatlarda herhangi bir artış yapılmadığından istenilen aidatların mali duruma uygun düştüğünü, kooperatifin sadece işlelmetere hizmet verdiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, elektrik ve su hatlarının ilgil kurumlardan devir alınması nedeniyle kooperatif uhdesinde olduğundan kooperatif tarafından takip edildiğini, kooperatifçe de işletme sayaçları okunarak işletmelere fatura edildiğini, ayrıca acil ihtiyaçlar için kooperatif şantiyesinde bulunan iş makinelerinin ortaklara kiralanarak bedelinin işletmelerden tahsil edildiğini, bunların dışında işletmelere özel bir hizmet verilmediğini, bölge içinde yer alan parsellerin emlak rayiç değerleri her gün arttığından davacının kooperatiften fayda sağlamadığı iddiasının da gerçek olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı kooperatife ait ticaret sicil özeti bilgileri, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kayıtları, Mahkememizin 2018/521 esas ve 2016/423 esas sayılı dosyaları, tanık beyanları, kooperatif kayıtları, 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporu, 03/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davalı kooperatifçe 18/06/2021 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali, olmadığı taktirde üyelerden parsel başına ayda 500,00 TL aidat alınmasına dair kararın iptali ile işyeri yapılmayan üyelerden geçmişe dönük olarak haksız surette ana sözleşmeye aykırı olarak alınan aidat miktarlarının tespiti ve iadesi istemine ilişkindir.
Davanın mahiyeti gereği yerleşik içtihatlara göre davacı tarafın kooperatif üyesi olması gerekmektedir. Bu durum yargılamanın her aşamasında aranan dava şartıdır. Ancak bilirkişi raporunda belirtildiği gibi dosya içerisindeki evraktan da anlaşılacağı üzere davacı taraf yargılama sırasında üyeliğini üçüncü kişiye devretmiştir. Bu durumda davacı tarafın dava açma ehliyeti dolayısıyla dava açma hakkı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nın 114/d. maddesi gereğince usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
e-imza e-imza e-imza e-imza

2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalının kendini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/02/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza