Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/556 E. 2021/742 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/556 Esas – 2021/742
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/556
KARAR NO : 2021/742
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
ASLİ MÜDAHİLLER: 1-
VEKİLİ :
: 2-
VEKİLİ :
: 3-
VEKİLİ :
: 4-
VEKİLİ :
: 5-
VEKİLİ :
: 6-
VEKİLİ :
: 7-
VEKİLİ :
: 8-
VEKİLİ :
e-imza e-imza e-imza e-imza

: 9-
VEKİLİ :
: 10-
VEKİLİ :
: 11-
VEKİLİ :
: 12-
13-
VEKİLİ :
: 14-
15-
VEKİLİ :
: 16-
VEKİLİ :
: 17-
VEKİLİ :
: 18-
VEKİLİ :
: 19-
VEKİLİ :
: 20-
VEKİLİ :
: 21-
VEKİLİ :
: 22-
VEKİLİ :
: 23-
VEKİLİ :
: 24-
VEKİLİ :
: 25-
VEKİLİ :
: 26-
DAVA : İflas/İflas Erteleme
DAVA TARİHİ : 15/07/2016
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2021
e-imza e-imza e-imza e-imza

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin aynı adreste ikamet eden, mali, idari ve ortaklık yapısı itibariyle birbirleriyle ilişkileri güçlü olan grup şirketleri olduklarını, biri hakkında verilecek kararın diğer şirketleri de etkileyecek nitelikte olduğunu, bu nedenle birlikte dava açtıklarını, müvekkillerinden … Tic. Ltd. Şti.’nin lojistik taşımacılık, nakliyat ve hafriyat işleri gerçekleştirdiğini, şirketin sermayesinin 3.500.000,00TL olduğunu, ödenmemiş sermaye borcu bulunmadığını, şirketin faaliyet gösterdiği taşımacılık sektöründeki en büyük maliyet kalemi olan motorin litre fiyatında yaşanan artışların ve taşıtlarla ilgili olarak yedek parça, lastik tedarikinde yaşanan sıkıntılar, genel ekonomik dalgalanmanın davacı şirketin mali yapısını bozduğunu ve ekonomik sıkıntılarının artmasına sebep olduğunu, bu şirketin nakliye ve arsa payı karşılığı inşaat işi yaptığını, davacı şirketin borca batık olduğunu, yaptığı işlerin karşılığı olan hak edişlerini tahsil edemediğini, bu nedenle ekonomik sıkıntıya girdiğini, alacaklarını tahsil ettiğinde borca batıklıktan çıkacağını; davacılardan …. Ticaret Limited Şirketinin taşımacılık ve hafriyat işleri yaptığını, şirketin ortaklık yapısının ilk davacı şirketle aynı olduğunu, elinde devam eden taahhüt işleri bulunduğunu, halen borca batık olduğunu, alacaklarını tahsil edemediğini, bu nedenle ekonomik sıkıntıya girdiğini; davacılardan …. Ticaret Anonim Şirketinin ortaklık yapısınında diğer şirketlerle aynı olduğunu, şirketin … Isı Yalıtım Levhaları üretimi sektöründe faaliyet gösterdiğini, … Karayolu üzerinde fabrikasının bulunduğunu, diğer şirketler aynı sebeplerden dolayı mali sıkıntıya girdiğini, borca batık olduğunu, elinde devam eden taahhüt işleri bulunduğunu, haciz baskısı olmadan çalışması halinde borçlarını ödeyeceğini bildirmiş, yapılacak yargılama neticesinde müvekkilleri şirketler yararına bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasının davacısı …. Ticaret Limited Şirketi vekili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine (Ankara …. ATM’nin ….E.) sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ana faaliyet konusunun her türlü petrol, petrol türevleri ürünlerinin alım satımı, yükleme, boşaltma, depolama ve dağıtım tesisleri kurmak, demir çelik endüstrisi alanında faaliyet görmek olduğunu, şirket ortaklarının …. ve …. olduğunu, halen şirketin borca batık olduğunu, elinde devam eden işlerinin bulunduğunu, alacaklarını tahsil edemediğini, ekonomisinin bozulduğunu, yararına iflas erteleme tedbirlerine hükmedilmesi halinde ekonomik durumunu düzelteceğini, yapılacak yargılama neticesinde; bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi yaptığı inceleme neticesinde, davacı şirketin adresinin mahkememiz yargı sahası içerisinde kaldığından bahisle …. esas, … karar sayılı ilam ile davanın usulden reddine, yetkisizlik nedeni ile dava dosyasının mahkememize gönderilmesine karar vermiştir. Dava dosyası mahkememizin …. esasına kaydedilmiştir.
CEVAP :Davalar hasımsız açılmıştır.
Ana dosyaya ve birleşen dosyaya beyanda bulunan alacaklılar bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verilmesi talebinin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
DELİLLER :Davacı şirketlerin defter ve kayıtları, ortaklar kurulunun iflasın ertelenmesine başvurulmasına dair kararları, yıl sonu bilançoları, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları; birleşen mahkememizin …. esas sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde dosyaya sunulan 11.01.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 07.03.2016 tarihli rayiç değer tespit raporları, 25.07.2016 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu,../…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…mahkememizin 09.09.2016 tarih …E., …K. sayılı birleştirme ilamı; ana dosyada birinci bilirkişi heyetinden alınan 27.07.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporu, ikinci bilirkişi kurulundan alınan 17.08.2016 tarihli rapor, 19.10.2016 tarihli rayiç değer tespit raporları, marka bilirkişisi raporu, 11.09.2017 tarihli üçüncü bilirkişi kurulu raporu, 30.10.2018 tarihli ek rapor, 02.11.2018 tarihli ikinci ek rapor, dönemsel kayyım heyeti raporları, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … esas, …. karar sayılı ilamı, mahkememizin …. esas sayılı iflas erteleme süresinin uzatılması talepli davada alınan 23/11/2020 tarihli kayyım raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mahkememizin 05/12/2018 tarihli ve … esas, … sayılı kararı ile; “Ana davanın ve birleşen davanın kabulüne; Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun …. sicil nosunda kayıtlı olan …. Ticaret Limited Şirketi, Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun …. sicil nosunda kayıtlı olan … Ticaret Limited Şirketi, Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun …. sicil nosunda kayıtlı olan …. Ticaret Anonim Şirketi, Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun …. sicil nosunda kayıtlı olan …. Ticaret Limited Şirketi’nin 6102 sayılı TTK’nun 376, 377.maddeleri (6762 sayılı TTK’nun 324/2) ile İİK.179, 179/a ve 179/b maddeleri gereğince, İİK.206 maddesinin 1.sırasında olan alacaklara ilişkin olanları hariç olmak üzere, 6183 Sayılı kanuna ilişkin icra takipleri de dahil olmak üzere, diğer alacaklılar tarafından davacılara yönelik yapılmış yada yapılacak tüm icra takip ve hacizlerin (ihtiyati hacizler de dahil olmak üzere) 05/12/2018 tarihinden (saat 11.45’den) başlamak üzere bir yıl süre ile ertelenmesine, (taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehiniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılmış ve ya başlatılacak takiplerde ise sadece satışın durdurulmasına), erteleme süresinin bitiminde yeniden uzatılıp uzatılmayacağının kayyım raporları, şirket mali durumu ve iyileştirme projesinin gerçekleşme şartlarının gözetilerek (Bilirkişi kurulundan alınacak raporla) yeniden değerlendirilmesine,” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi 18/04/2019 tarihli ve … esas, …. karar sayılı ilamı ile, istinaf taleplerinin reddine karar vermiş, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, temyiz incelemesini yapan Yargıtay … Hukuk Dairesinin 23/06/2021 tarihli ve …. esas, …. karar sayılı ilamı, bozma ilamında; “Mahkemece iflas erteleme talep eden ve grup şirketi olduğu anlaşılan dört şirket hakkında gerekçeli kararda hangi tarihli raporun esas alındığı belirtilmemekle beraber şirketlerin borca batık olduğu gerekçesiyle iflas erteleme talebi kabul edilmiştir. İflas erteleme taleplerinde borca batıklık kamu düzenine ilişkin olup şirket aktif malvarlığına dahil olan değerler belirlenirken güncel – rayiç değerlerinin aktif malvarlığında dikkate alınması grup şirketlerde ise kefalet borçlarının sadece kefil olunan asıl borçlu şirket pasif malvarlığında gösterilmesi yine borçlar belirlenirken güncel değerler esas alınması gerekmektedir. Alınan bilirkişi raporunda rayiç değerler esas alınmadığı gibi şirketin mali durumunda kısmi iyileşme olduğu belirtilmiş olmasına rağmen aradan geçen kısa süre içerisinde talep eden şirketlerin borca batıklık durumunda bu kadar büyük değişimlerin yaşanması mahkeme kabulünün aksine mali durumun bozulduğu veya borca batıklık hesabının yanlış yapıldığı kanaatini doğurmaktadır. Raporlar arasında sadece borca batıklık tutarı bakımından değil tüm aktif ve pasif değerler bakımından nedeni belli olmayan büyük farklılıklar vardır. Diğer yandan tahsil kabiliyeti olmadığı kesin olarak tespit edilmeden şüpheli alacakların şirket aktif hesabında gösterilmemesi de doğru görülmemiştir. Bu nedenle mahkemenin bilirkişi raporlarında yukarıda açıklandığı üzere oluşan açık ve uzlaştırılması mümkün olmayan çelişkiyi gidermeden karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, iflas talep eden şirketlerin aktif malvarlığının rayiç değerleri ve güncel alacak../..
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…borç durumları değerlendirilmek suretiyle borca batık durumda olup olmadığının belirlenmesi, kefalet borçlarının grup şirketler bakımından sadece asıl borçlu şirket pasifinde değerlendirileceğinin gözetilmesi, buna göre tüm şirketlerin borca batık durumda olup olmadığının belirlenmesi, borca batık olmadıklarının tespiti halinde iflas erteleme taleplerinin reddi, borca batık olduklarının tespiti halinde ise yürürlükten kaldırılan ancak derdest davalarda da uygulanmasına devam edilen İİK’nın 179/b-7 maddesi gereğince iflas erteleme tedbirlerinden en fazla 5 yıl süre ile yararlanılabileceği gözetilerek, şirketlerin tespit edilen mevcut mali durumu itibariyle iyileşme olanağının bulunmadığının tespiti halinde ise iflasa karar verilmesi gerekmektedir.” denilerek mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
GEREKÇE :Talep, davacı şirketler yararına bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Ana dosyanın davacıları … Ticaret Limited Şirketi, …. Ticaret Limited Şirketi ve …. Ticaret Anonim Şirketi 15.07.2016 tarihinde iflas erteleme istemi ile mahkememize müracaat etmiştir. Mahkememizin …. esas sayılı dosyasının davacısı …. Ticaret Limited Şirketi ise 21.12.2015 tarihinde Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesine iflas erteleme istemi ile başvurmuş, davacı şirketin adresinin mahkememiz yargı sahası içerisinde bulunması gerekçe gösterilerek yetkisizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir. Ana dosyanın davacı şirketleri ile mahkememizin …. esas sayılı dosyanın davacısının aynı gruba ait şirketler olması nazara alınarak, yargılamanın daha sağlıklı yürütülebilmesi bakımından 09.09.2016 tarihinde birleştirme kararı verilmiş, buna göre mahkememizin … esas sayılı dosyası yine mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
Davacı şirketlerin ortaklar kurulunda/genel kurulunda iflas erteleme/iflas istemli dava açılabilmesine ilişkin alınan karar örneğinin, vekile iflas erteleme başvurusu yapabilme yetkisini içeren vekaletnamenin sunulu olduğu görülmüştür.
İflas/iflas erteleme talebiyle mahkememize başvurulması neticesinde, İİK’nun 179/a-2, 166/2 maddesi uyarınca yasal ilanlar yapılmış, davacı şirketlere kayyım görevlendirilmesi yapılmıştır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, davacı şirketlerin sicil dosyaları getirilmiş, ana ve birleşen dosyalarda (birleşme kararı verilmezden evvel) ayrı ayrı bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Ana dosyada yaptırılan bilirkişi incelemeleri neticesinde, ana dosyanın davacılarının borca batık olduğu, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu, bu projenin hayata geçirilmesi neticesinde davacı şirketlerin borca batıklıktan çıkacaklarının bildirilmesi karşısında, davacılar yararına 22.08.2016 tarihinde iflas erteleme tedbirlerine hükmedilmiştir.
Ülkemizde 21.07.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Olağanüstü Hal ilan edilmiştir. 31.07.2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 669 sayılı KHK’nın 4. maddesi ile “Olağanüstü Hal’in devamı süresince, 2004 sayılı İİK’nun 179. maddesi uyarınca sermaye şirketleri ile kooperatifler tarafından iflasın ertelenmesi talebinde bulunamaz; bu yönde yapılan talepler mahkemelerce reddedilir” hükmü getirilmiştir. Resmi Gazetede 01.09.2016 tarihinde yayınlanan 673 KHK’nın 10. maddesi ile de, 669 sayılı KHK’nın 4. maddesine bir fıkra ilave edilmiştir. Bu (iki sayılı) fıkrada, “Olağanüstü Hal’in ilanından önceki dönemde yapılan iflasın ertelenmesi talepleri ile ilgili olarak;
a-Olağanüstü Hal süresince iflasın ertelenmesine karar verilemez.
b-Olağanüstü Hal’in ilanından sonra ve devamı süresince herhangi bir tedbir kararı verilemez, verilmiş ise derhal kaldırılır” denmektedir. Somut uyuşmazlıktaki (ana) dava…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…Olağanüstü Hal’in ilanından önce 15.07.2016 tarihinde açılmıştır.Tedbir kararı ise Olağanüstü Hal’in devamı sırasında 22.08.2016 tarihinde verilmiştir. Yasanın “tedbir kararı verilmiş ise derhal kaldırılır” şeklindeki amir hükmü karşısında, dosya kapsamında ana dosyanın davacıları yararına 22.08.2016 tarihinde verilen tedbir kararlarının kaldırılmasına hükmedilmiştir.
Olağanüstü Hal döneminde iflas ertelemeye ve davacılar yararına tedbir kararı verilemeyecek olması nazara alınarak, davacı şirketlerin ekonomik durumu, dönemsel kayyım heyeti raporları kapsamında izlenmiştir. Dosyaya giren dönemsel kayyım heyeti raporlarında davacı şirketlerin borca batıklığının devam ettiği, tedbir kararlarından yararlanmamalarına rağmen ekonomik faaliyetlerini sürdürdükleri, zaman içerisinde kısmide olsa iyileşme sağlandığı, iflas erteleme tedbirlerinden yararlanmaları halinde kısa bir süre içerisinde borca batıklıktan çıkacaklarının bildirilmesi karşısında, davacı şirketler hakkında iflas kararı verilmemiş, borca batıklıktan çıkmaları veya Olağanüstü Hal’in kaldırılmasına yönelik gelişmeler beklenmiştir.
İflas erteleme müessesine ilişkin yasal düzenlemelerin yürürlüğü, 673 sayılı KHK ile durdurulmuştur. Burada Olağanüstü Hal süresince iflas erteleme kararı verilemeyeceği, bunlara ilişkin tedbirlere hükmedilmeyeceği açıklanmıştır. Ülkemizde Olağanüstü Hal (süresinin uzatılmaması nedeniyle) 18.07.2018 tarihinde sonlandırılmıştır. Bu tarihten sonra her dava yönünden, davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemeler geçerli olmak üzere (önceden karar verilmeyen dosyalarda) iflas erteleme taleplerinin değerlendirilmesinin gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu durum neticesinde, davanın açıldığı tarihten itibaren geçen sürede nazara alınarak, tüm davacı şirketler yönünden uhdesindeki mal varlığının yeniden rayiç değerlerinin tespiti cihetine gidilmiş ve akabinde de borca batıklığının devam edip etmediği, borca batık olmaları halinde de, sunulan iyileştirme projesi kapsamında borca batıklıktan çıkıp iyileşme imkanı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetininden bir adet ana ve iki adette ek rapor alınmıştır.
Davacıların talebi, bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir. İflasın ertelenmesi talebiyle birlikte mahkemeye bir iyileştirme projesinin sunulması iflasın ertelenmesinin şekli şartlarındandır. Sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olması ise iflasın ertelenmesinin maddi şartlarındandır.
İflasın ertelenmesi süreci statik değil dinamik bir süreçtir. Bu bakımdan şirketin borca batıklığı ve iyileşme durumu sürekli değişiklik arz eden durumlardır. Dava ve keşif tarihi itibariyle mevcut olan borca batıklık ve iyileşme ihtimali karar aşamasına kadar geçen süreçte değişiklik arz edebilir. Mesela bu sürede bazı borçların ödenmesi, yapılan işlemler sebebiyle veya isleyen faizler sebebiyle borçların artması, değişen piyasa şartlan veya ekonomik şartlar sebebiyle aktif pasif dengesinde bir kısım değişikliklerin olması mümkündür. Dava ve karar tarihi arasındaki bu gelişmeler de dikkate alınarak şirket hakkında iflas veya erteleme kararı verilmelidir. Yargıtay, isabetli olarak borca batıklık yönünden dava tarihinden sonraki gelişmelerin de dikkate alınması gerektiği görüşündedir.
TTK. m. 324/2’de “şirket durumunun ıslahı mümkün görülüyorsa”, İİK m. 179’da ise “şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğu” ve sunulan iyileştirme projesi “ciddi ve inandırıcı’’ olduğu taktirde iflasın ertelenmesine karar verilebileceği belirtilmiştir. Gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında ise bunun yerine, yaygın olarak “iyileşme ümidi” ve “iyileştirme ümidi”nden söz edilmektedir.(Atalay, 2007:103) “…erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması ve mali durumunu iyileştirme ümidinin bulunması gerekir”.
İflasın ertelenmesinde sunulan iyileştirme tedbirleri ilke olarak “proje” olmakla birlikte şirketin iştigal konusuna, geçmişteki çalışmalarına ve piyasa koşullarına göre uygulanabilir ve sonuçları kontrol edilebilir olmalıdır
e-imza e-imza e-imza e-imza

Mahkememizin …. esas sayılı dosyasında alınan kayyım raporuna göre; mevcut bilanço döneminde borca batıklığı sona eren …. Ticaret Limited Şirketi Ve …. Ticaret Limited Şirketinin mevcut iyileştirme projeleri ve revize projeleri incelenmiş, davacı şirketlerin 30.09.2020 tarihli finansal verilerinin ve dosva kapsamının incelenmesi neticesinde; TTK 376/3. maddesinde ifade edilen aktiflerin satış fiyatı (rayiç değerleri) esasına göre yapılan hesaplama ve değerlendirmelerle; …. Tic. Ltd. Şti.nin varlıklarının 30.09.2020 tarihinde varlıklarının 36.672.544,90 TL, borçlarının 36.253.658,39 TL, borca batıklık (reel öz varlık) tutarının (+) 418.886,51TL, varlıklarının borçlarını karşılama oranının % 101,16 olduğu, yani 30.09.2020 bilanço döneminde şirketin borca batıldıktan kurtulduğu, …. Tic. Ltd. Şti.’nin, 30.09.2020 tarihi itibariyle varlıklarının 9.010.135,51TL, borçlarının 8.829.059,62TL, borca batıklık (reel öz varlık) tutarının (+) 181.075,89TL varlıklarının borçlarını karşılama oranının % 102,05 olduğu, yani 30.09 2020 bilanço döneminde şirketin borca batıldıktan kurtulduğu, mahkememizin 05/12/2018 tarihli ve … esas, … sayılı kararından sonra dosyaya ibraz edilen 28/11/2019 tarihli 15 nolu kayyım raporuna göre; davacı …. Ticaret Limited Şirketinin varlıklarının 30.09.2019 tarihinde varlıklarının 15.093.674,34TL, borçlarının 14.152.180,16TL, borca batıklık (reel öz varlık) tutarının (+) 941.494,18TL, varlıklarının borçlarını karşılama oranının %106,65 olduğu, yani 30.09.2019 bilanço döneminde şirketin borca batıldıktan kurtulduğu, davacı … Ticaret Anonim Şirketinin varlıklarının 30.09.2019 tarihinde varlıklarının 5.111.953,23TL, borçlarının 4.620.482,76TL, borca batıklık (reel öz varlık) tutarının (+) 491.470,47TL, varlıklarının borçlarını karşılama oranının %110,6 olduğu, yani 30.09.2019 bilanço döneminde şirketin borca batıldıktan kurtulduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacı … Ticaret Limited Şirketinin ve … Ticaret Anonim Şirketinin 30.09.2019 bilanço dönemi itibariyle iflas erteleme şartlarından borca batıklık şartını taşımadığı, davacı … Ticaret Limited Şirketi ve … Ticaret Limited Şirketinin 30/09/2020 ilanço dönemi itibariyle iflas erteleme şartlarından borca batıklık şartını taşımadığı anlaşılmıştır. Yargıtay bozma ilamı uyarınca çelişkinin giderilmesi yolunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtilmiş ise de; davacı şirketlerin borca batıklıktan çıktıkları dikkate alınarak, usul ekonomisi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. İflas yada iflas erteleme talebinin değerlendirilmesi için davacı şirketlerin borca batık durumda olması gerekmektedir. İyileştirme projesinin hayata geçirilmesi neticesinde geçen süreçte davacı şirketlerin borca batıklıktan kurtuldukları, amaçlanan iyileşmenin sağlandığı anlaşıldığından şartları oluşmayan iflas erteleme talebinin reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı şirketler yargılama aşamasında borca batıklıktan çıktığı belirlendiğinden şartları oluşmayan iflas ertelenmesi davasının REDDİNE,
Davacıların iflas erteleme sürecinden çıkartılmasına, iflas ertelemeden önceki normal şirket durumuna getirilmesine,
Bu dava ile ilgili verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
Kayyımların görevlerine son verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90TL harcın davacılardan…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…alınarak hazineye gelir kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. Maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacıların gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının ve iflas avansının davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekili ile asli müdahil … ve … vekili ve asli müdahil …. Aş vekilinin yüzlerine karşı, Temyiz yasa yolları açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle hükmün Temyiz edilebileceği, Temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza