Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/550 E. 2022/265 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/550 Esas – 2022/265
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/550
KARAR NO : 2022/265
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
DAVA : Değer Kaybı Tazminatı
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirkete ait olan … plakalı 01/11/2017 tescil tarihli, … marka … … tip aracın 01/07/2018 tarihinde davalılardan … Limited şirketine ait ve diğer davalı …’ un sürücüsü olduğu … plakalı … marka kamyonla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında ağır hasar aldığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, oluşan hasar nedeniyle müvekkiline ait araçta değer kaybı oluştuğunu, davacıya ait araçtaki değer kaybının tahsili için taraflarınca sigorta şirketlerinin sorumluluğu için tahkim yoluna gidildiğini, tahkim sırasında alınan bilirkişi raporu ile araçtaki değer kaybının 57.429,00 TL olduğunun tespit edildiğini, bilirkişi raporunun taraflarınca kabul edilmediğini, değer kaybı ve yeni değer kozlu uygulanması taleplerinin reddedildiğini, kazaya karışan araç maliki davalı şirkete ve gerçek kişi davalıya iş bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, yargılama sırasında bilirkişiler tarafından tespit edilecek değere artırmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 43.000,00 TL değer kaybının 01/07/2018 tarihinden işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve yargılama giderlerinin davalılara yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza

CEVAP :Davalı (şirket yetkilisi) … Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesi ile özetle; olayda kendisinin kusuru olmadığını, araç sürücüsünün arkadan vurduğu için tam kusurlu olduğunu, kendisini oyuna getirip yolu kapatmayalım tutanağı …’ da tutarız diye kaza mahallini terk etmelerine sebep olduğunu ve iyi niyetli olarak aracı parka çektiklerini ve davacı araç sürücüsünün gelmediği için trafiği aradığını durumu izah ettiğini, kazanın oluş şekline göre fotoğraf çektiğini, kusur yönünden rapor alınmasını istediğini, hasar bedelinin kendi aracının sigortası tarafından karşılandığını, davaya bakma yetkisinin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, yetki itirazının kabulü ile dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dava konusu … ve … plakalı araçların trafik kaydı, … plakalı aracın tramer kaydı, hasar dosyası, poliçe, 28/01/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Davanın açıldığı Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesi 17/09/2020 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı ile görev ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mahkememizin 09/03/2021 tarihli ve … esas, … sayılı kararı ile; “Dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 Sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi 10/06/2021 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı ile; “davacı vekili tarafından 18.11.2019 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılmış, yargılama devam ederken 01.10.2020 tarihinde arabulucuya başvurulmuş ve tarafların uzlaşmadığına dair 20.10.2020 tarihinde tutanak düzenlenmiştir. Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında ticaret mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiş, dosya Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine 19/02/2021 tarihinde tevzi edilmiştir. Yargıtay …. Hukuk Dairesinin kararında da açıklandığı üzere elde ki dosyada istisnai olarak görevsiz mahkeme aşamasında eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinde davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlandığı anlaşıldığından mahkemece esasa girilerek karar verilmesi gerekirken tekrar davacıdan arabuluculuk yasası gereklerini “anlaşmazlık tutanağının getirilmesi” istemek yasanın uygulanmasındaki amacına da uygun düşmeyeceği, somut olayda HMK’nin 115/3. maddesinde gözönüne alındığında dava şartı yokluğundan red kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına, yerel mahkemece davada arabuluculuk dava şartının görevsiz mahkemede eksikliğin tamamlanması ile giderildiğinin nazara alınmasıyla yargılamaya devam edilerek, davanın esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.” denilerek mahkememiz hükmünün kaldırılmasına karar verilmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan ve bakiye kalan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce hükme esas alınan 27/01//2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Dava konusu kazanın, 01.07.2018 tarihinde gece vakti saat 00:25 civarında, … ilçesi, … istikameti yolda davalı sürücü …’un idaresindeki … plakalı Kamyonuyla … Varyantından gelip ayırımı dubalarla geliş ve gidiş olarak dubalarla düzenlenmiş olan … istikameti yola dönüş yaparken, sağından düz seyirle … ili istikametinden gelip … ili istikametine seyir halinde otan sürücü … idaresindeki … plakalı Otomobilin düz seyirle geçişini beklemeden yola ginmesi ile sürücü … idaresindeki Otomobilin sol ön ve
e-imza e-imza

yan kısımlarına kendi idaresindeki Karmyonunun sağ yanı kısımları ile çarpması ve … plakalı Otomobilin de ötelenmesine ve sürekli yol çizgisini de ortalayarak … plakalı Kamyonu ile bariyerlerin arasına sıkışmasına neden olması şeklinde kazanın meydana geldiği değerlendirilmiştir.
… plakalı Kamyon sürücüsü davalı … savunma dilekçesinde, davacıya ait araç sürücüsünün sol sinyalini yakarak kendisini sollamak istediği ve karşıdan araç gelmesi üzerine ise sollamayıp sağından bariyer ile kendisi idaresindeki araç arasına girip idaresindeki araca arkadan çarpmış olduğu, polis memurunun da kendisine konuşma hakkı dahi vermeden yanlı tutanak tutmuş olduğu, dolayısıyla açıklandığı üzere kusur hususuna itirazının olduğu…” şeklinde belirtilmiştir. Oysa dosyaya sunulan ve yukarıda da belirtileri fotoğraf incelendiğinde, diğer … plakalı Otomobil sürücüsünün, … idaresindeki … plakalı Kamyona arkadan çarpmadığı anlaşılmaktadır. Kaza yeri krokisinde görüldüğü üzere olay yeri yol bölümü ortası dubalarla ayrılmış iki yönlü bir yol bölümü olup, … plakalı Kamyon sürücüsü davalı …’un varyanttan … plakalı Otomobilin yoluna kontrolsüz çıkmaması durumunda … plakalı aracın araç sollama gibi bir durumunun da olmayacağı gibi, olay yeri tek gidiş tek geliş yol bölümü zaten dubalarla iki yönlü bir yol haline getirilmiş olunmakla, … plakalı Otomobil sürücüsünün sollama diye bir hususunun da olay yeri yol bölümünde olmayacağı, dolayısıyla dava konusu kazanın; … pfakalı araç sürücüsü …’un … Varyantından gelişle “T” kavşak şeklindeki yol bölümünde durup düz seyirle seyir halinde oları araçlara geçiş önceliği tanıması ve yolun girişe uygun olduğunu gördüğü an kontrollü şekilde yola girmesi gerekirken, aksine hareketle yola kontrolsüz şekilde girerek, sağından … istikametine doğru düz seyirle yine olay yeri dubalı yol yapım bölümünde hızını olay yeri yol yapım ve varyantlı yol kısmına göre ayarlamayarak kontrolsüzce gelen sürücü … idaresindeki … plakalı Otomobile geçiş önceliği tanımayarak kontrolsüzce yola girip, … plakalı Otornobilin sağ yan tarafından çarpıp, … plakalı Otomobili sağa öteleyip bariyerlere de çarpmasına neden olması şeklindeki kazanın meydana geldiği değerlendirilmekle kazanın oluşumunda;
… plakalı Kamyon sürücüsü …’un … Varyantından olay yeri bölünmüş yol kavşağına yaklaşımda hızını azattması, yolu kontrol etmesi ve yolun girişe uygun olduğunu anladığı an kontrollü manevra ile yola girmesi gerekirken, aksine hareketle sağından gelen … plakalı Otomobilin geçişini beklemeden kontrolsüzce yola girerek … plakalı Otornobilin de freni tedbiri ile duramaması ile Otomobilin sol yan taraflarından çarparak Otomobili bariyerlere de sıkıştırdığı kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun “Madde 47-Karayollarından faydalananlar aşağıdaki sıralamaya göre; c)İrafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara, uymak zorundadırlar.”, “Madde 52- Sürücüler: a)Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerina, hemzemin geçitlere, tünellera, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, zorundadırlar.”, “Madde 52-Sürücüler: b)Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, zorundadırlar.”, “Madde 57/b-Kavşaklarda aşağıdaki kurallar uygulanır. 5.Tali yoldan anayola çıkan sürücüler anayoldan gelen araçlara, geçiş hakkını vermek zorundadırlar.”, Madde 84/h-Araç sürücüleri trafik kazalarında; “Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama,” Hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” ve KTY. Madde “109-Kavşaklarda aşağıdaki kurallar uygulanır. a)Kavşağa yaklaşan sürücüler, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar. b)Trafik zabılası veya trafik işaret fevhası veya ışıklı işaret cihazları bulunmayan kavşaklarda; 5)Tali yoldarı ana yola çıkan sürücüler, ana yoldan geler araçlara,
e-imza e-imza

8)Dönüş yapan sürücüler, doğru geçmekte olan araçlara, geçiş hakkını vermek zorundadırlar.” maddeleri kural ihlatlerini işlemiş olmakla %75 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dava konusu kaza gece vakti meydana gelmiş olup olay yeri yol bölümü de mühtemel yol çalışması yapımından dolayı trafiğin yolun bir bölümünden ortası dubalarla bölünmüş yol halinde getirilmiş olan bir yol bölümü olmakla, … plakalı Otomobil sürücüsü …’ın aracının hızını gece koşulları, olay yeri yol yapım bölümü ve duba olarak konmuş trafik işaret fevhalarını da dikkate alarak hızını düşürmesi, hatalı ve kontrolsüz şekilde yan varyanttarı yola kontrolsüzce girdiği anlaşılan … plakalı Kamyonu görüp etkili fren tedbiri ile kazayı önlemesi gerekirken, aksine hareketle karıştığı kazada, 2918 sayılı KTK.nun “Madde 47-Karayollarından faydalananlar aşağıdaki sıralamaya göre, c)Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara, uymak zorundadırlar.”, “Madde 52-Sürücüler: b)Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydummak, zorundadırlar.”, maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %25 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 60.000,00 TL, sigorta genel şartları hesaplama yöntemine göre ise 75.780,00 TL olduğu,
Davalıların … plakalı araç sürücüsü davalı …’un %75 kusuru oranında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybından 2918 sayılı KTK.nun 85. maddesi gereği sorumlukları olmakla, davalıların bu bağlamda;
Reel piyasa koşullarına göre bakiye değer kaybı sorumluklarının müşterekeri ve müteselsilen (60.000,00 TL) * %75 = 45.000,00 TL olacağı,
Sigorta Genel Şartları hesaplama yöntemine göre ise değer kaybı sorumluklarının müştereken ve müteselsilen (75.780,00 TL)*%75 = 56.835,00 TL olacağı,
Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarih, 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2019/40 Es. 2020/40 Karar, 17.07.2020 tarihli Kararında; “13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı KTK.nun; A.14.04.2016 tarih ve 6707 sayılı Kanunun 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin; 1.nci cümlesinde yer alan; a.“..ve bu Kanunun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda,..” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, ..OYÇOKLUĞUYLA, b.İkinci cümlesinde yer alan “..ve Genel Şartlarda ..” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,….OYÇOKLUĞUYLA, 17.07.2020 tarihinde karar verildi.” şeklindeki kararı gereği Sigorta Genel Şartları ekindeki formüle göre Değer Kaybı hesaplanması iptal edilmiş olunmakla birlikte, derdest dosyalarda hangi hesaplama yöntemiyle belirlenen değer kaybının esas alınması gerektiği hususunun sayın Mahkemenin değerlendirme ve takdirinde olacağı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan mahkememiz ve kanun yolu denetimine elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı olarak düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davalının %75 oranda kusuru ile gerçekleşen kaza nedeniyle, kusur oranına göre hesaplanan ve karşılanmayan Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gözetilerek reel piyasa koşullarına göre hesaplanan değer kaybı zararından işleten ve sürücü sıfatlarını haiz olan davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; 43.000,00TL değer kaybı tazminatının 01/07/2018 tarihi itibariyle işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak davacıya ödenmesine,
e-imza e-imza

2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.937,33TL karar ve ilam harcından peşin alınan 734,34TL harcın mahsubu ile bakiye 2.202,99TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 734,34TL peşin harç, 44,40TL başvurma harcı ve 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 785,14TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c)Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.360,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 6.390,00TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 750,00TL bilirkişi ücreti, 538,65TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.288,65TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı ve davalı şirket yetkilisi yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/03/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza