Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/520 E. 2021/910 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/520 Esas – 2021/910
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/520 Esas
KARAR NO : 2021/910

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/07/2021
KARAR TARİHİ:18/11/2021
K.YAZIM TARİHİ:01/12/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı… Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili alacaklı-davacı ….A.Ş. arasında TTNET Abonelik Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereğince müvekkili şirketin, üzerine düşen edimleri gerçekleştirerek davalıya internet hizmeti sağladığını, fakat davalı şirketin, …, …, …, …, … ve …numaralı faturalar da belirtilen bedelleri ödemediğini, fatura bedeli toplamı olan 1.942,97TL asıl alacak tutarının ödenmemesi üzerine, alacağımızın temini için, öncelikle 7155 Sayılı abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin takibin başlatılması usulü hakkında kanun gereğince, uyap sistemi bünyesinde oluşturulan merkezi takip sistemi üzerinden … (MTS) sayılı dosyasıyla, yetkili icra müdürlüğü olarak Ankara Batı İcra Müdürlüğü belirtilerek, 03.12.2020 tarihinde MTS takip başlatıldığını, borçlunun 23.12.2020 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu, davalının ödemeyi geciktirmek amacıyla itirazda bulunduğunu, davalının borca ve takibe ilişkin itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu beyan ederek, davalı borçlunun itirazlarının iptaline, UYAP Merkezi Takip Sisteminde Kayıtlı … E sayılı MTS takip dosyasının devamına, haksız ve dayanaksız olarak yapılmış bulunan itirazlar sebebiyle takip bedelinin %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, borçlunun temerrüde düşürülme tarihinden itibaren, aksi kanaatte takip ile karşı taraf temerrüde düşürülmüş olmakla takip tarihinden itibaren, reeskont avans faizine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; yetki ve görev itirazlarında bulunduklarını belirterek, davacı şirketin itirazın iptali davalarında öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süreyi kaçırdığını, bu nedenle davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin, davacı şirkete borcu bulunmadığını, davacı şirket ile müvekkili davalı şirket arasında herhangi bir hukuki ilişki kurulmadığını, müvekkili davalı şirketin, davacı şirket ile bir sözleşme dahi akdetmediğini, müvekkili şirketi temsile yetkili …’ın, davacı şirket yetkilileri ile hiçbir şekilde iletişim kurmadığını; davacı şirket ile sözlü ya da yazılı bir sözleşme akdetmediğini, aboneliğe onay vermediğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında hiçbir şekilde sözlü veya yazılı bir sözleşme akdedildiğini asla kabul etmemekle birlikte, şirket çalışanı …’ın davacı şirket tarafından aranması sırasında … A.Ş.’ye cayma bedelinin ödeneceği beyan edilmesine rağmen davacı şirketçe vadedilen şartların da yerine getirilmediğini, tüm bu hususlar ses kayıtları ile sabit olduğunu beyan ederek, davanın reddine, icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı şirket aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Merkezi Takip Sisteminin… esas sayılı takip dosyası, davalı şirketin ticaret sicil kaydı, davacı şirket kayıtları, taraflar arasındaki internet aboneliği sözleşmesi ve ekleri ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasında düzenlenen internet abonelik sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında imzalanan internet abonelik sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 17.12.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 23.12.2020 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davalı vekili süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin davalının adresinin bağlı bulunduğu Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyan etmiştir.
Davanın esasına girilmeden önce davalı yanın yetki ilk itirazı öncelikli olarak incelenmiştir.
Gerek HMK’da gerekse 6102 sayılı TTK’da itirazın iptali davalarında yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme yer almamaktadır. Yetkili mahkemenin, 6100 sayılı HMK’nun 6 ve 10. maddeleri gereğince belirlenmesi gerekmektedir. 6100 Sayılı HMK’nun 6/1 madde ve fıkrasında “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanunun 10. maddesindeki düzenlemeye göre ise; sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Bu durumda dava, davalının yerleşim yerinde açılabileceği gibi, sözleşmenin ifa yerinde de açılabilir. TBK nın 89.maddesinde de “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya kapsamından davalının adresinin …/Ankara Gölbaşı/ANKARA olduğu, davacının adresinin ise …/İSTANBUL olduğu, abonelik sözleşmesinde yetkiye ilişkin bir düzenleme olmadığı, dosya kapsamına göre ifa yerinin belirli olmadığı, buna göre uyuşmazlık para borcuna ilişkin olduğundan alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinin yetkili olacağı, bu itibarla İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olacağı, ancak davacı tarafça mahkememizde işbu davanın açıldığı, davacı yanın gerek HMK madde 6’daki genel yetkili mahkeme, gerekse HMK madde 10 ve TBK madde 89’daki özel yetkili mahkemede davasını açmadığından seçim hakkının davalıya geçtiği, davalı da cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin yerleşim yeri adresine göre Gölbaşı Mahkemeleri olduğunu beyan ettiğinden davalının yetki ilk itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevresi yeniden düzenlenmiş, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Ankara ilinin mülki sınırları (Ankara Batı Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenerek kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiğinden yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili olan Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/11/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza