Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/515 E. 2021/896 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/515 Esas – 2021/896
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/515 Esas
KARAR NO : 2021/896
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2021
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
K. YAZIM TARİHİ: 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ Şirket ile dava dışı şirket …. A.Ş arasında …. numaralı 01/05/2018 – 01/05/2019 vade tarihli Endüstriyel Paket Yangın Poliçesi bulunduğunu, 15/02/2019 tarihli dahili su ekspertiz raporu uyarınca 09/01/2019 tarihinde dava dışı şirketin … nin 1. katında yer alan …. mağazasında …. zemin katında yer alan … işletmesinin klima tesisatından sızan suların sigortalı işyerine sirayeti neticesi teşhirde montajlı halde bulunan 15 adet modüler yapıdaki mobilya / 4 adet led ışıklandırma emtiasında sudan dolayı hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini ve müvekkili şirket tarafından sigortalısına 20/02/2019 tarihinde 5.108,88-TL tazminat ödemesi yapıldığını, davalının kusuru nedeni ile müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına ödemek zorunda kaldığı tazminatı, davalıdan rücuen tazmin etme hakkı bulunduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla taraflarınca Ankara Batı İcra Müdürlüğü …. E. sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek, davalının kusuru nedeniyle ödemek zorunda kaldıkları 5.974,31-TL yönünden haksız itirazlarının iptali ile davalı aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, sigortalısı olan …. AŞ’nin maliki olduğu … ‘nin 1. katında su sızması sonucu hasar oluştuğunu belirterek oluşan hasar sebebi ile ödedikleri bedelin rücuen tahsili amacıyla başlattıkları icra takibine taraflarınca itiraz edildiğini, ica dosyasına yaptıkları itirazdan da anlaşılacağı üzere müvekkili şirket mağazasının altında tekzen şirketinin olmadığını ve dolayısıyla sızmanın müvekkili şirket klimalarından meydana gelmesinin mümkün olmadığını, bahse konu olay yerinin kiraladıkları alan dışında olduğunu, …. nin ortak alanı olduğunu ve anahtarlarının …’nin yönetiminde olduğunu, bahse konu olay ile ilgili olarak herhangi bir kusur ve sorumlulukları bulunmadığını beyan ederek davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, ticaret sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına celp edilmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından (borçlu) …. aleyhine 12/01/2021 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı dosyasıyla 5.108,88 TL asıl alacak, 865,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.974,31 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 20/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 27/01/2021 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 15. HD 2013/1140 esas, 2014/2454 karar sayılı ilamı şu şekildedir: ‘ …bir davanın itirazın iptâli davası olarak nitelendirilebilmesi ve davaya itirazın iptali davası olarak devam edilebilmesi için, borçlu davalı (gerçek temsilci) hakkında geçerli bir icra takibinin bulunması ön koşuldur.Temsilcide yanılma sonucu icra takibi tüzel kişiliği bulunan gerçek temsilciye karşı değil de, gerçek temsilcinin tüzel kişiliği bulunmayan birimine karşı yapılmışsa, ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığından açılan dava “itirazın iptâli davası” olarak nitelendirilemez ve davaya itirazın iptâli davası olarak bakılamaz.’
Yine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6.HD 2021/604 esas, 2021/766 karar sayılı kararı da aynı doğrultudadır: ‘Siyasi Partilerin temsilleri ile ilgili düzenlemeler dikkate alındığında siyasi parti ilçe ve il başkanlıklarının tüzel kişiliği olmadığı, siyasi partileri temsilin genel merkeze ait olduğu, davacı tarafından Adalet ve Kalkınma Partisi Hakkari il Başkanlığı aleyhine takip yapıldığı, itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı, il başkanlığının tüzel kişiliğinin olmaması nedeniyle taraf ehliyeti olmadığı, icra takibinde taraf olmayan kişinin itirazın iptali davasının tarafı olamayacağı, bu nedenle dava şartı eksikliğinin giderilmesinin mümkün olmaması dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygundur.’
Bahsedilen Yargıtay ve BAM kararları ışığında dosyanın incelenmesinde, Alacaklı/Davacı tarafından icra takibinin ‘….’ isimli işletmeye karşı açıldığı, itirazın ise …. Ltd.Şti tarafından yapıldığı, icra takibine itirazda davalı tarafından açıkça borçlunun sıfatına itiraz edildiği, …. unvanlı bir ticari işletme veya şirketin mevcut olmadığı belirtilerek tüzel kişiliği bulunmayan bir borçluya karşı yapılan icra takibinin geçersiz olduğu belirtilmiştir. İtirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibinin yapılmış olması bir dava şartıdır. Yukarıda bahsedilen ve aynı doğrultuda olan Yargıtay ve BAM kararları uyarınca icra takibinde borçlu olarak gösterilen …’ın tüzel kişiliğinin olmaması nedeniyle taraf ehliyetinin olmadığı, icra takibinde taraf olmayan kişinin itirazın iptali davasının tarafı olamayacağı, bu nedenle dava şartı eksikliğinin giderilmesinin mümkün olmaması dikkate alındığında davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN DAVA ŞARTI NOKSANLIĞI NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 72,16 TL harçtan mahsubu ile bakiye 12,86 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/11/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza