Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/505 E. 2022/966 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/505 Esas – 2022/966
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/505 Esas
KARAR NO : 2022/966

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ: 25/10/2022
K.YAZIM TARİHİ: 25/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; olay günü davalı …’in yönetimindeki … plakalı halk otobüsü ile bir araç çarpmamak için ani fren yaptığı sırada otobüs içinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin fren sırasında dengesini kaybederek düşerek yaralandığını, meydana gelen kazada davalı …’in tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin uğradığı zararların giderilmesi amacıyla 01/12/2020 tarihinde … A.Ş.’ne başvuru yapıldığını ancak sigortadan olumlu bir geri dönüş alınamadığını, müvekkilinin meydana gelen trafik kazası neticesinde beyin kanaması geçirmiş olup uzun süre tedavi gördüğün ve sürekli olarak kontrollere gitmek zorunda kaldığını, beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10,00TL maddi tazminatın ve 5.000,00TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 22/10/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 12/07/2021 tarihli beyan dilekçesi ile tedavi masrafı için 4,00TL, tedavi ve kontroller için yapılan yol masrafı için 4,00TL ve geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi zarar için 2,00 TL olmak üzere toplam 10,00TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini belirtmiştir.
CEVAP :
Davalı sigorta şirketi vekili; … plaka sayılı plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde …-…-… no’lu ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunmakta olup, söz konusu poliçe nedeniyle teminatımız kişi başına sakatlık ve ölüm halinde 360.000,00-TL, kişi başına sağlık gideri 360.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere yapılacak yargılama sonucunda sigortalı araç sürücüsünün kusurlu bulunması ve sorumluluğu yönünde karar verilmesi halinde sorumluluklarının, poliçe teminatından sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ile sınırlı olacağını, 22.10.2019 tarihinde diğer davalı … idaresindeki … plaka sayılı otobüs … kavşağından … kavşağı istikametine seyir halinde iken … plaka sayılı aracın aniden önünde çıkması neticesinde aniden fren yapması nedeniyle, otobüs içerinde yolcu olarak bulunan …’ın düşmesi sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, davacı tarafından her ne kadar geçici bakıcı teminatı talep edilmiş ise de, müvekkili şirketin geçici işgörmezlik ve geçici bakıcı giderlerine ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere dava dilekçesinde her ne kadar kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de TTK ‘na göre sigorta şirketlerinin sorumluluğu temerrüt tarihinden itibaren başlayacağını, dava dilekçesinde müvekkili şirket yönünden de manevi tazminat talebinde bulunulduğu, Ancak Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinin (f) bendi ile Zorunlu Trafik Genel Şartları’nın 3. maddesinin (e) bendi uyarınca manevi zararlar trafik sigortası teminatının dışında olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, davacı hakkında … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabili Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen maluliyet raporu, 05/01/2022 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 06/07/2022 tarihli doktor bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Davacı hakkında … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabili Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen maluliyet raporunda, davacı …’ın 22/10/2019 tarihli yaralanması neticesinde; Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik esas alındığında kişinin engel oranının %0 olduğu, 4 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 1 hafta süre ile yardıma ihtiyaç duyabileceği, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin 12. Maddesine (03.08.2013-28727 sayılı resmi gazete) göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı belirtilmiştir.
Kusur bilirkişisi raporunda, meydana gelen trafik kazasında; meçhul plakalı meçhul aracın meçhul sürücüsünün %80 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı … sürücüsü …’in ise %20 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı Özel Halk Otobüsünde yolcu olarak bulunduğu anda gelişen süreç aşamasında yaralanan …’ın ise tamamen kusursuz olduğunu belirtilmiştir.
Doktor bilirkişi raporunda, …’ın dava konusu trafik kazası sonrası hastanede görmüş olduğu tedavi ve tetkikler nedeni ile sağlık harcamasının kurumları olan SGK tarafından karşılandığı, …’ın dava konusu kaza sonrasında maluliyet hesaplanmasında; Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik esas alındığında, kişinin engel oranı; %0 olarak hesaplandığı, 4 ay süre ile iş göremez halde kaldığı, bu süre zarfında 1 hafta yardıma ihtiyacı olduğu, 1 haftalık bakıcı giderinin; brüt asgari ücret üzerinden hesaplandığında: 639,60TL net asgari ücret üzerinden hesaplandığında ise 505,22TL olarak hesaplandığı, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda kalmadığı, kişinin kontrol ve tedavi için yapmış olduğu yol masrafları 197,98TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile tedavi masraflarının ödenmesi talebine ilişkindir.
22/10/2019 tarihinde davalı …’in maliki ve sürücüsü olduğu, davalı sigorta şirketince sigortalı olan … plakalı aracın ani fren yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ın yaralandığı, işbu dava ile davacının oluşan yaralanması sebebiyle maddi ve manevi zararların tazmininin talep edildiği anlaşılmıştır.
… plakalı aracın 28/01/2019 – 28/01/2020 tarihleri arasında trafik sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketince sigortalı olduğu, poliçe teminat limitinin kişi başına 360.000,00TL olduğu, davacının davadan önce sigorta şirketine 01/12/2020 tarihli dilekçeyle başvurulduğu, başvuru üzerine hasar dosyasının açıldığı, cevap dilekçesindeki beyandan başvurunun davalı sigorta şirketine 08/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu suretle 8 iş gününün eklenmesiyle 21/12/2020 tarihinde temerrütün oluştuğu, başvuruya rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir.
Davacı yan dava dilekçesiyle 10,00TL maddi ve 5.000,00TL manevi tazminat talep etmiş, dilekçesinin açıklamalar başlıklı kısmının 3. fıkrasında maddi tazminat talebini “gerek tedavi halinin belli bir süre devam etmesi gerek kontrollere gelip gidişleri için yapılan harcamalar ve tedavi masrafları vs. için şimdilik 10,00TL maddi tazminat” şeklinde açıklamış olup, 10,00TL’nin ne kadarının tedavi masrafı ne kadarının yol masrafı olduğu belirli olmadığından açıklaması için tensip zaptı 14 nolu ara karar ile tarafına süre verilmiş, davacı vekili 12/07/2021 tarihli dilekçesiyle, tedavi masrafı için 4,00TL, tedavi ve kontroller için yapılan yol masrafı için 4,00TL ve geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi zarar için 2,00TL olmak üzere toplam 10,00TL olarak açıklamıştır. İşbu davanın basit yargılama usulü hükümlerine göre yürütüldüğü, basit yargılama usulünde iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının davanın açılması ve cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesi ile başladığı(HMK md.319), davacı vekilinin 12/07/2021 tarihli dilekçesindeki geçici işgöremezlik tazminatı talebinin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğu ve yasak kapsamında olduğu, davalı yanın bu hususa ilişkin açık muvafakati bulunmadığı gibi davacı tarafça davanın ıslahı yoluna da başvurulmadığı anlaşıldığından davacı yanın geçici işgöremezlik talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının yapılan muayenesinde kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre engel oranının %0 olduğu, 4 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 1 hafta süre ile başka birinin yardımına ihtiyaç duyabileceğinin tespit edildiği, alınan kusur raporunda meçhul plakalı meçhul aracın meçhul sürücüsünün %80 oranında kusurlu olduğu, … plakalı Özel Halk Otobüsü sürücüsü davalı …’in ise %20 oranında kusurlu olduğu, davacının yaralanmasında tarafına atfı kabil kusurun bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının somut olayda tespit edilen müterafik kusuru da bulunmamaktadır.
Davacının tazminat talebi yönünden alınan gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporunda, davacının hastanede görmüş olduğu tedavi ve tetkikler nedeni ile sağlık harcamalarının SGK tarafından karşılandığı, bu nedenle talep edebileceği tedavi masrafının bulunmadığı, tedavi sürecindeki hastaneye gidiş-geliş için yapmış olduğu yol masrafının 197,98TL olduğu belirlendiğinden davacının maddi tazminat taleplerinden yol masrafı talebinin yerinde olduğu, tedavi masrafının yerinde olmadığı kabul edilmiştir. Davanın kısmi dava olduğu değerlendirilmekle davacının talep edebileceği yol masrafının 197,98TL olduğu, ancak taleple bağlı kalınarak 4,00TL yol masrafının kabulüne, tedavi masrafı ve geçici işgöremezlik tazminatı talep edemeyeceği değerlendirildiğinden bu taleplerinin reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yapılan yargılama neticesinde davalı sürücü …’in haksız eylemi neticesinde davacı yolcu …’ın 4 ay süreyle geçici işgöremez kalacak şekilde yaralandığı anlaşılmakla bir miktar manevi tazminata hak kazandığı değerlendirilmiştir. Davalının, sevk ve idaresindeki aracın önüne çıkan araca çarpmamak için ani fren yapması sonucu davacının yaralanmasına sebebiyet verdiği ve davacının beden bütünlüğüne zarar verdiği belirlendiğinden, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha özenli olmaya sevketmek hedeflenerek, günün ekonomik koşullarına göre davacının yaralanmasının boyutu gözetilerek takdiren belirlenen 5.000,00TL manevi tazminatın davalı …den olay tarihi olan 22/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı yanın maddi tazminat taleple davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
-4,00TL yol masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hüküm altına alınan tutara davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 21/12/2020 tarihinden, diğer davalı … yönünden olay tarihi olan 22/10/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacı yanın fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
-Davacı yanın fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin ( tedavi masrafı ve geçici iş göremezlik) reddine,
2-Davacı yanın manevi tazminat talepli davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
-5.000,00TL manevi tazminatın davalı …’den olay tarihi olan 22/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davalı sigorta şirketi aleyhine açılan manevi tazminat talepli davanın reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 0,27TL karar ve ilam harcından peşin alınan 0,17TL harcın mahsubu ile bakiye 0,10TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.360,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.358,37TL’sinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1,08TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen; 1,63TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 0,17TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 67,97TL harcın (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 0,05TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT madde 13/2 gereğince hesap edilen 4,00TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
d-Reddedilen maddi tazminat talebi bakımından, davalı … A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/3 uyarınca belirlenen 4,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 341,55TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 85,39TL harcın mahsubu ile bakiye 256,16TL karar ve ilam harcının, davalı …den alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 85,39TL peşin harcın davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı için 5.000,00TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
C-Davalı … A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen 248,80TL tebligat ve posta gideri ile 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.448,80TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.447,06TL’nin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1,15TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı …’in yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/10/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı