Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2022/965 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/501 Esas – 2022/965
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/501 Esas
KARAR NO : 2022/965

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ: 25/10/2022
K.YAZIM TARİHİ: 21/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili firma ile davalı firmanın 20.08.2020 tarihli e-mail ile iletilen teknik şartları ve projesi haiz ürün ve işlemler için 04.09.2020 tarihinde teklif formu ve sözleşmesi kapsamında anlaştığını, müvekkilince talep edilen ürün ve hizmetlerin … işinde kullanıldığını, sözleşmenin 11. Maddesinde “Boru, flanş, fittings, daldırma galvaniz kaplama tarafımıza aittir” düzenlemesi gereğince tarafların fiyat belirlendiğini ve anlaşma sağladığını, anlaşma kapsamında temini ve işçiliği davalıya ait olan fittings olarak adlandırılan TE parçalarının davacı tarafça temini ve siparişlerde kullanılmasının kararlaştırıldığını, davalı tarafın bu parçaları temin edemediğini müvekkil firmaya beyanı üzerine, söz konusu parçaların müvekkilince satın alınması ve bedeli mukabilinde davalı tarafa satılması teklif edildiğini, işin aksamaması için müvekkili tarafından bu teklifin kabul edildiğini, müvekkil firmanın sözleşme kapsamında davalının yükümlülüğünde bulunan TE parçalarını 23.12.2020 tarih ve … sayılı sevk irsaliyesi ile üretici fimadan peşin olarak satın alıp, davalıya teslim ettiğini, 17.03.2021 tarih ve … Nolu fatura ile de 39.250,15TL fatura bedeli olarak davalıya fatura edildi ğini, ancak davalının bu faturayı kabul etmediğini, esasen faturanın içeriğinde “Bu ürünler tarafınızca … Projesi için imalatı yapılan … ve … çaplarındaki (galvaniz) kolektörlerin imalatı için kullanılmış olup, sizin adınıza tarafımızca satın alınmıştır, o ürünlere ait nakliye dahil ürün bedelleridir.” yazılması suretiyle fatura karşılığı malın bedeli ödenerek alındığını ve davalı tarafa teslim edildiğinin açıkça belirtildiğini, davalının müvekkilinin tüm uyarılarına rağmen 39.250,15TL tutarındaki fatura bedelini ödemediğini, bunun üzerine Ankara … Noterliği 12.04.2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, davalının ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını, nihayetinde bu alacağı tahsil etmek için Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının kötü niyetle takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı tarafın 04.09.2020 tarihli sözleşme ile yüklendiği işler nedeniyle, müvekkil firmaya 18.01.2021 tarih ve … nolu fatura ile yaptığı işleri fatura ettiğini ve fatura bedeli 279.163,46TL’nin eksiksiz olarak davalı tarafa ödendiğini, bu faturada müvekkili tarafından satın alınan ve davalıya teslim edilen TE parçalarının da yer aldığını, davalı tarafa 19.10.2020 tarihinde 45.351,05TL”’nin avans olarak ödendiğini, daha sonra 25.680 EURO karşılığı çek bedelinin ödendiğini, kur farkı sebebi ile yapılan ödemelerin fatura bedelini aştığını, ayrıca davalının yükümlülüğünde olan işleri gereği gibi ve süresinde tamamlayamadığını, bu nedenle müvekkil firmanın üst yükleniciye işin teslimini yapamadığını, üst yüklenicinin müvekkilinin alacağının %17,50 oranındaki kısmını teminat olarak içeride tuttuğunu, işin devamı niteliğindeki diğer işlerin bu eksiklikler nedeniyle alınamadığını ve müvekkilinin ayrıca zarara uğradığını, davalının ihtarnameye rağmen bir ödeme yapmadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasındaki haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin devamına, itiraz edilen kısım üzerinden davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına ve alacak için ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili firma ile davacı firmanın 04.09.2020 tarihinde teklif formu ve sözleşmesi kapsamında anlaştığını, sözleşmenin 11. Maddesinde “Boru, flanş, fittings, daldırma galvaniz kaplama tarafımıza aittir” düzenlemesi gereğinin müvekkil firmaca yerine getirilmediği ve bu sebeple müvekkilce temin edilemeyen fittings olarak adlandırılan TE parçalarının davacı tarafça satın alınıp, ücreti karşılığı satıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili firmanın sözleşme kapsamında tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı tarafın 11. Maddeye dayanarak ileri sürdüğü talep ve iddiaların hiçbirinin kabul edilmediğini, bununla beraber sözleşmenin 12. Maddesinde “projelerin ve ölçülerin tarafımıza onaylanmış şekilde verileceği, onaydan sonra imalatta revizyon yapılması durumunda ayrıca ücretlendirileceği” hükmünün yer aldığını, proje onaylandıktan sonra yapılan değişiklikler nedeniyle sözleşmenin 12. Maddesi gereğince ayrıca işçilik ücreti talep edildiğini ve işçilik faturası düzenlendiğini, müvekkili firmanın sözleşmeden yer alan tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, proje onaylarına göre işlemler yaptığını, kapsam dışında olmasına rağmen yapılan işlemlerin yanı sıra davacının müşterisi ile yaşadığı sorunların çözümüne katkıda bulunulduğunu, bir çok sorunun kendileri tarafından çözüldüğünü, kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkilinin yaptığı işi doğru bulmayıp, davacı tarafın malzeme alarak bu işi kendilerince düzelttirmek istediğini, ancak bu hususta taraflar arasında bir görüşme yada anlaşma olmadığını, bu nedenle davacının düzenlediği bu faturayı kabul etmediklerini, davacının gönderdiği ihtarnameye de bu faturayı kabul etmediklerini ifade eden cevabın verildiğini, sonuç olarak müvekkilinin sözleşmede yer alan tüm edimlerini yerine getirdiğini, harici olarak sözleşme dışı ek işler yaptığını, gerektiğinde davacıya teknik destek verildiğini, davacının yaptığı hataların düzeltilmesi hususunda destek olunduğunu, buna rağmen davacının davalının yükümlülüğünde olan işleri gereği gibi ve süresinde tamamlayamadığından bahisle, üst yüklenicinin alacağın % 17,50 oranındaki kısmını teminat olarak içeride tuttuğuna ilişkin iddianın tamamen nesnel, objektiflikten uzak haksız ve mesnetsiz değerlendirmeler olduğunu, bu iddialar karşısında hakları saklı kalmak kaydıyla ticari itibarlarına halel gelmesi durumunda yasal yollara başvurulunacağını beyan ederek, müvekkili aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, takibin iptaline ve %20’den az olmamak üzere icra inkar ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kaydı, tarafların 2020 ile 2021 yıllarına ait BA-BS formları, 18/02/2022 tarihli bilirkişi raporu, 01/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Dosyada sunulu bulunan 17/03/2021 ve 23/03/2021 tarihli faturaların içeriği konusunda davalı şirket yetkilisinin isticvabına karar verildiği, davalı şirket yetkilisi … duruşmada alınan beyanında, “bana göstermiş olduğunuz 17/03/2021 tarihli davacı tarafça düzenlenen fatura içeriği ile 23/03/2021 tarihli davalı şirket tarafından düzenlenen fatura içeriği birbirinden farklı olup aynı hususa ilişkin değildir, bizim düzenlemiş olduğumuz fatura revizyon işine ilişkindir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi raporunda, yapılan inceleme sonucunda; 28.04.2021 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 39.250,15TL alacaklı bulunduğu, davacının 12.04.2021 ihtarname tarihi davalıyı temerrüde düşürdüğünden söz konusu tutar için 90,06TL işlemiş faiz talep edebileceği, böylece takip tarihi itibarıyla toplam alacağın 39.340,21TL olduğu, 28.04.2021 takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte toplam tutarı talep edebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda, davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi ve yapılan yeniden inceleme sonucunda, 18.02.2022 tarihli kök raporda ulaşılan görüş ve kanaatimizi değiştirecek herhangi bir hususun bulunmadığı, 28.04.2021 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 39.250,15TL alacaklı bulunduğu, davacının 12.04.2021 ihtarname tarihi davalıyı temerrüde düşürdüğünden söz konusu tutar için 90,06TL işlemiş faiz talep edebileceği, böylece takip tarihi itibarıyla toplam alacağın 39.340,21TL olduğu, 28.04.2021 takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte toplam tutarı talep edebileceği belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 29/04/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 29/04/2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki hizmet ilişkisi kapsamında davalının temin etmesi gereken malı davalı adına temin ettiğinden bahisle temin edilen mala ilişkin tanzim ettiği faturadan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise hizmetin eksiksiz ifa edildiğini, gönderilen faturaya konu ürünün davacı tarafça teminine ilişkin taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, gönderilen faturanın kabul edilmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2020 ve 2021 yıllarına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2020 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 6.059,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça aynı şekilde davacı adına 2020 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 6.059,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, 2021 yılına ilişkin ise davacı tarafça davalı adına 1 adet belge karşılığı 236.579,00TL mal alış bildiriminde, 1 adet belge karşılığı 33.262,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça davacı adına 2 adet belge karşılığı 269.914,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, Ba formuyla bir alış beyan edilmediği tespit edilmiştir. Bu itibarla taraflar arasında davalının davacı adına düzenlediği 18/01/2021 tarihli fatura sebebiyle bir uyuşmazlık bulunmadığı, bu faturanın taraflarca Ba-Bs formlarıyla vergi dairesine bildirildiği, uyuşmazlığın davacı tarafça davalı adına tanzim edilen 17/03/2021 tarihli 39.250,00TL bedelli faturadan kaynaklandığı anlaşılmış, bu faturanın davacı tarafça Bs formuyla beyan edildiği, davalı tarafça ise bu faturaya ilişkin herhangi bir bildirimin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Tarafların defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen kök ve ek raporda davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten toplam 39.340,21TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Eser sözleşmeleri dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ile 486. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kural olarak eser sözleşmesi ilişkisinin kurulması herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp, tarafların “icap” ve “kabul” iradelerinin birleşmesiyle sözleşme ilişkisi kurulur. Şekil şartı, sözleşmenin geçerlilik şartı olmayıp, ispat şartıdır. Buna göre somut olayda, 04/09/2020 tarihli teklif formunun davacı tarafça imzalandığı, davalı tarafça teklif formundaki işler sebebiyle 18/01/2021 tarihli faturayı tanzim ettiği, davacının da bu fatura bedelini davalıya ödediği, bu suretle taraflar arasında geçerli bir eser sözleşme ilişkisinin kurulduğu, icap ve kabul iradelerinin birleştiği tespit edilmiştir. Zaten bu durum tarafların da kabulündedir. Uyuşmazlık, TE parçaları olarak adlandırılan ürünün temini neticesinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen 17/03/2021 tarihli 39.250,00TL bedelli faturadan kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı tarafın, sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirerek davacıya teslim ettiği ve buna ilişkin fatura düzenlediği, davacının da sözleşmeye konu ifayı kabul ederek faturaya itiraz edilmeksizin fatura bedelini davalıya ödediği, dosya kapsamına göre davacı yanın eksik veya ayıplı ifa konusunda bir beyanı, itirazının bulunmadığı, dosyaya sunulu bulunan teklif formunun 11. Maddesinde, boru, flanş, fittings, daldırma galvaniz kaplama olarak sayılan ürünlerin teklif veren davalı şirkete ait olduğunun düzenlendiği, ancak davalı tarafça temin edilmemesi halinde davacı tarafça temin edilerek davalıya fatura edileceği yönünde bir düzenlemeye, anlaşmaya, rastlanılmadığı, nitekim davacı tarafça düzenlenen faturanın davalı taraf defter ve kayıtlarında yer almadığı gibi Ba formuyla da vergi dairesine bildirilmediği, bilirkişi raporunda beyan edildiğinin aksine, davalı tarafça düzenlenen 23/03/2021 tarihli faturanın içerik bakımından 17/03/2021 tarihli faturadan farklı olduğu ve bu suretle iade faturası olarak nitelendirilemeyeceği, bu sebeple tüm dosya kapsamına göre ispat yükü üzerinde olan davacı yanın faturadan kaynaklı olarak alacaklı olduğu iddiasını ispatlayamadığı, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine, takibin kötüniyetli başlatıldığına dair dosya kapsamında ispat edilmiş bir iddia bulunmadığından davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davacı tarafın kötü niyetli olarak takip başlattığı ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 475,14TL harçtan mahsubu ile artan 394,44TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/10/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı