Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/50 E. 2021/714 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/50 Esas – 2021/714

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/50
KARAR NO : 2021/714

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/01/2021
KARAR TARİHİ:29/09/2021
K.YAZIM TARİHİ:01/10/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın 10/11/2016 tarih ve 5.000.000,00TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak davalının kullandığı krediler nedeniyle borçlu olduğunu, davacı borçlunun kredi borçlarını vadesinde ödeyememesi ve sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle 23.11.2018 tarihinde hesaplarını kat ederek Ankara …Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, komiserler kuruluna ilanda verilen süre içerisinde kesin mühlet tarihi itibari ile Banka alacağının bildirildiğini, ancak bildirilen alacağın 69.126,48TL nakdi ve 35.600,00TL gayri nakdi olmak üzere toplam 104.726,48TL tutarındaki kısmının reddedildiğini, işbu davanın açıldığı tarih itibarı ile davacı bankanın, davalı firmadan 104.726,48TL alacağı bulunduğunu belirterek, mahkememizin 2018/799 esas sayılı dosyasından verilen 13.11.2020 tarihli davacı firma hakkında konkordatonun tasdiki yönündeki kararda itiraz edilen ve kabul edilmeyen müvekkili banka alacaklarının karar tarihinde konkordato yürürlükte bulunduğu sürece alacağın konkordato koşullarına göre, konkordato ortadan kalktığı takdirde ise, alacağın tam olarak tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın konkordato mühleti içerisinde işlettikleri faiz ve kendi sistemleri ile hesap ettikleri alacak bakiyesini talep ettiklerini, oysa ki konkordato mühleti içerisinde faiz işleyeceği gibi alacakların da ancak konkordato hükümleri sistemi içerisinde tespit edilebileceğini, davalı bankaya 16 adet çek yaprağının bizzat davalı tarafından iade edildiğini, bu çeklerin hiçbirinde çek bedelinin tedarikçiler tarafından tahsil edilmediğini,…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…geri kalan 16 adet çek için de banka tarafından hiç bir kimseye çek yaprağı bedeli ödenmediğini, Konkordato mühleti içerisinde ödenmesi mümkün olmayan bir bedel ödenmişse, bu bankanın sorumluğunda olacaksa da, davacının talep edilen alacağı ne şekilde kime ne kadar ödeme yaptığını ispat etmek zorunda olduğunu, bedeli talep edilen çek yapraklarının seri numaraları, basım tarihleri, hangilerinin iade olduğu, hangilerinin vadesinde ibraz edildiği ve hangileri için çek yaprağı bedeli ödendiği konusunun davacı tarafından açıkça belirtilmesi gerektiğini, çeklerin iadelerinin, konkordato projesi kapsamında alıcılara ödemeler tamamlandığında iade edilebileceğini, şu an bu bedellerin talep edilmesinin sebepsiz zenginleşmeye yönelik bir talep olduğunu, Konkordato mühleti içerisinde çek yaprağı bedelinin depo edilmesinin beklenemeyeceğini, eğer çek yaprağı bedeli ödemesi yapılırsa talep yönü ile davacının haksız olduğu ve hatalı ödemeden dolayı davacı bankanın sorumlu olacağını, ayrıca çek yapraklarının basım tarihi itibariyle zaman aşımı itirazlarının mevcut olduğunu, sadece bedeli ödenmiş çek yaprakları için dava açılabileceğini, muhtemel alacağa dayanarak talepte bulunulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizin 2018/799 esas sayılı dosyası, 13/06/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, konkordato davası neticesinde çekişmeli hale gelen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusu, Konkordato sürecinde kabul edilen alacak (646.451,02TL) dışında davacı bankanın alacağı bulunup bulunmadığı, böyle bir alacak mevcut ise söz konusu alacağın asıl alacak ve faiz kısımlarıyla birlikte toplam miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizin 2018/799 esas sayılı dosyasında; davalı şirketin Konkordato Teklifi Dahilinde Somutlaşan ödeme tablosu kapsamında Akbank … alacak miktarının 646.451,02TL olduğu yönünde karar verilmiştir. 20/11/2018 tarihinde geçici mühlet, 20/02/2019 tarihinde kesin mühlet ve 13/11/2020 tarihinde konkordato tasdik kararı verilmiştir.
İİK’nun 294/3 maddesine göre; tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.
Davacı Akbank … ile davalı … Şirketi arasında 10/11/2016 tarihli ve 5.000.000,00TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiştir.
Kayyım…’ın 27/09/2021 tarihli yazısına göre; Akbank … konkordato komiseri heyetine 569.126,48TL alacak bildiriminde bulunduğunu, davacı firmanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde, konkordato komiserler kurulu tarafından Akbank T.A.Ş. adına 500.000,00TL alacak kaydının yapıldığını, söz konusu alacağın tutanaklara çekişmeli alacak olarak geçirildiğini belirtmiştir.
7101 sayılı yasa ile İİK’nda yapılan değişiklik ile konkordato sürecinde asıl olan kesin mühlet olup geçici mühlet sadece konkordato ön projesinin uygulanabilir olup olmadığının tespiti ile sınırlı, kesin mühlet öncesi bir tedbir dönemidir. Bu nedenle her ne kadar İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı düzenlenmiş ise de ancak amacı, niteliği ve kapsamı ile örtüştüğü ölçüde geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Bu bağlamda İİK’nun 294/3. maddesinde ‘konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühletten itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur şeklindeki düzenlemenin geçici mühlet süresi için uygulanmasının mümkün olmadığı ve bu kapsamda geçici mühlet süresi içerisinde rehinle temin edilmemiş alacak için dahi faiz işleyeceği mahkememizce kabul edilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Çekin karşılıksız çıkması halinde muhatap bankanın yasal sorumluluk tutarını ödemesinden sonra çek hesabı sahiplerinden bu tutarı bankaya ödeme yükümlüğünün doğacağı için bu sözleşme eksik iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Fakat banka ödediği tutarı faizi ile birlikte talep eder ve hesap sahibinin bankaya ödeme yükümlülüğü doğarsa, bu yükümlülük hesap sahibi bakımından bir asli edim yükümlülüğü olur, bu sebeple de sözleşme tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme halini alır.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişi …’ın 13/06/2021 tarihli raporuna göre; 7101 sayılı Kanunun 22 maddesi ile faiz konusu 294/3 maddesinde; “Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur” hükmünden hareketle hesaplamaların Kesin Mühlet Tarihine göre yapıldığı, davalı firmanın, Kesin Mühlet Tarihi itibariyle, 23.11.2018 tarihli davacı banka ihtarnamesinde yer alan borçlarından; Kredili Mevduat Hesabı ( Artı Hesap) riskinin, kesin mühlet tarihinden önce kapandığı, İşlek Kredi ( BCH Kredisi) hesabına ilişkin anapara tutarı olan 500.000,00TL’nın kredinin firmanın konkordato projesine dahil edildiği ve bu kredi nedeniyle, 52.496,33 TL işlemiş faiz, 3.515,00TL BSMV olmak üzere toplam 56.011,33TL alacağı bulunduğu anlaşıldığından, davacının davasının kısmen kabulüne, çekin karşılıksız çıkması halinde muhatap bankanın yasal sorumluluk tutarını ödemesinden sonra çek hesabı sahiplerinden bu tutarı bankaya ödeme yükümlüğünün doğacağı için bu sözleşme eksik iki tarafa borç yükleyen sözleşme olduğundan, gayri nakdi alacağın konkordato davasında çekişmeli alacak olarak talep edilemeyeceğinden, ayrıca davacı bankanın konkordato sürecinde gayri nakdi alacak için alacak başvurusunda bulunmadığı dikkate alınarak davacının gayri nakdi alacak talebinin reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Davacının Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/11/2020 tarih ve 2018/799 esas 2020/583 karar sayılı dosyasında kabul edilen 500.000,00TL alacak haricinde 56.011,33TL banka alacağının olduğunun tespiti ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/11/2020 tarih ve 2018/799 esas 2020/583 karar sayılı dosyasında tasdik edilen proje kapsamında ilk taksit Şubat 2021’de tarihinde başlamak üzere 24 ay vadede eşit taksitler halinde davalı tarafından davacı bankaya ÖDENMESİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.788,47TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.729,17TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı ve 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 127,10TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 705,98’TL’sinin davalıdan, 614,02TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

6-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 48,70TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.048,70TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 560,88TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Karardan sonraki yargılama giderinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere ( kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı ) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza