Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/499 E. 2021/529 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/499 Esas – 2021/529
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/499 Esas
KARAR NO : 2021/529

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/06/2021
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
K. YAZIM TARİHİ: 02/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … Genel Müdürlüğü tarafından müvekkiline ait Sincan … … ada 4 parselde kayıtlı taşınmazın kısmen kamulaştırılması nedeniyle Ankara Batı …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden açılan kamulaştırma davasında, mahkeme tarafından 18.04.2019 tarihli kararla, toplam 1.174.910,42 TL. kamulaştırma bedelinden 915.780,41 TL.nın ” üçer aylık vadeli mevduat hesabına en yüksek ek faizden nemalandırılarak” karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verildiğini, tarafların istinaf yoluna başvurmaları üzerine bu defa Ankara BAM… HD.nin 2019/1883 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda; 907.506,61 TL.kamulaştırma bedeli farkına ” üçer aylık vadeli mevduat hesabında en yüksek ek faizden nemalandırılarak” karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine hükmedildiğini, karara karşı tarafların temyiz yoluna başvurmaları üzerine ise, Yargıtay ….HD.nin 2020/5582 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan inceleme ile; istinaf dairesi tarafından 3 er aylık vadeli mevduat hesabında en yüksek ek faizden nemalandırılmasına karar verilen bedel farkının 910.551,25 TL. olarak düzeltilmesi suretiyle istinaf dairesinin kararının düzeltilerek onanmasına karar verildiğini ve ilamın 21.04.2021 tarihinde kesinleştiğini, kamulaştırmayı yapan idare tarafından kamulaştırma bedelinin 12.04.2019 tarihinde davalı banka şubesine yatırıldığını, karar uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından 18.04.2019 tarihli elden takipli müzekkere ile “… kamulaştırma bedelinin 259.130,01 TL. lık kısmın ödenmesi ve bakiye kamulaştırma bedeline “üçer aylık vadeli mevduat hesabından en yüksek faiz ile nemalandırılması” talimatı verildiğini, bankadan aldıkları hesap ekstresine göre davalı şube tarafından sırasıyla;
14.07.2019 – 12.10.2019 arasında brüt % 12, 12.10.2019 – 10.01.2020 arasında brüt % 12,
10.01.2020 – 09.04.2020 arasında brüt % 10, 09.04.2020 – 08.07.2020 arasında brüt % 6,
08.07.2020 – 06.10.2020 arasında brüt % 6, 06.10.2020 – 04.01.2021 arasında brüt % 6,
04.01.2021 – 04.04.2021 tarihleri arasında brüt % 8,
Oranları üzerinden faiz tahakkuk ettirildiğini, bunun sonucunda da müvekkile ait 910.551,25 TL. ana paraya 156.215,40 TL.işlemiş faizi olmak üzere toplam 1.066.766,65 TL. ödeme yapıldığının anlaşıldığını, ancak davalı banka tarafından nemalandırılan dönemlerde 3 aylık (90 gün) vadeli mevduatlara uygulanan en yüksek faiz oranlarını bilmemekle birlikte, yaptıkları araştırmalara göre, örneğin 2020 yılı 11.ayda ortalama %15.80, 2021 yılı ocak ayında asgari % 16.50 -17.00 aralığında olduğunun, müvekkiline ait meblağ gibi yüksek rakamlarda ise en üst orandan nemalandırıldığının öğrenildiğini, bu bağlamda gerek mahkeme kararına ve gerekse karara göre yazılan 12.04.2019 tarihli müzekkere talimatına açıkça aykırı şekilde düşük faiz oranları uygulandığını ve bunun sonucu olarak da eksik faiz ödenmesi yapıldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı banka tarafından müvekkili aleyhine 18.04.2019 – 21.04.2021 tarihleri arasında uygulanan faiz oranlarının düşük uygulanması sonucunda eksik hesaplanan şimdilik 1.000,00 TL. faiz alacağının 21.04.2021 tarihinden geçerli avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava; kesinleşen kamulaştırma ilamında belirtilen faiz oranının eksik hesaplandığı gerekçesiyle faiz alacağı talebine ilişkindir. Eldeki davada, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husus olmadığı gibi dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Kamulaştırma bedelinden doğan faiz alacağı kamulaştırma davasının ferisi niteliğinde olduğundan, kamulaştırmaya ilişkin davalar Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde olup ferisi niteliğindeki faiz alacağının da aynı mahkemenin görevinde olması gerekmektedir. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/07/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza