Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/494 E. 2021/878 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/494 Esas – 2021/878
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/494
KARAR NO : 2021/878
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
: 2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2021
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/11/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından kurulan diğer davalı …Şirketi’nin, …’un Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu, dava dışı … A.Ş. ile ticari ilişkisinin rekabet yasağına aykırı olduğunu, bir an için TTK m. 396 hükmüne aykırılık bulunmadığı düşünülse dahi TTK m. 56-65 hükümleri çerçevesinde haksız rekabetin meydana geldiğini, …’un anılan ticari ilişkiden kendisine haksız menfaat sağlamakta olduğunu, davalıların TTK m. 396 hükmü kapsamında rekabet yasağı ve/veya TTK’nın haksız rekabete ilişkin hükümlerini ihlal etmiş olmalarından ötürü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … A.Ş.’nin uğramış olduğu zararlar için 5.000,00TL davacıların uğramış olduğu zararlar için 5.000,00TL tazminat ödemelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; somut olayda ilişkili taraflar arasında rekabet ilişkisi bulunmadığı gibi, müvekkillerin rekabet yasağı ve/veya gerek TTK gerekse başka mevzuatta yer alan bir hükme aykırı faaliyeti bulunmadığını, bu nedenle, müvekkillerine karşı açılan haksız ve tamamen hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle usulden, Mahkeme aksi kanaatte olduğu takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

GEREKÇE :Dava, dava dışı …. ile davalı …şirketleri arasındaki ticaretin men’i, davalı …’un …. A.Ş. yönetim kurulu üyeliğinden ayrılması, davalı …tek kişilik şirket olduğundan, …’un ayrılmasıyla organsız kalacak şirketin tasfiyesi, Rekabet yasağı ve/veya haksız rekabet nedeniyle şirkete verilen zararlar için …. A.Ş.ne şimdilik 5.000,00 TL belirsiz alacağın; davacılara verilen zararlar için; …’a 4.000,00 TL, ….’a 1.000,00 TL belirsiz alacağın, temerrüt tarihinden itibaren en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
Dava şartları, mahkemece davanın esası hakkında yargılama yapılabilmesi için gerekli olan koşullardır.
HMK’nın 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Bu düzenlemeye göre husumet ya da başka bir deyişle taraf sıfatı dava şartları arasında sayılmamıştır. Taraf sıfatının özelliği, tıpkı dava şartı gibi davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için, varlığı ya da yokluğu hâkim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilen ve taraflarca noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülen nitelikte olmasıdır.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti ise dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir.Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukukî koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.
Sıfat dava şartı olmayıp, itirazdır. Zira bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı ancak davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir ve bu durumda dava ret veya kabul ile sonuçlanır. Başka bir anlatımla dava şartların işin esasının incelenmesine engel teşkil eder mahiyetteyken bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümüne girilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerekir. Sıfat, ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’î de teşkil etmediğinden davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukukî bir durumdur (KURU, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.I., İstanbul 2001, s. 1157 vd.).
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da, açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Dava şartının eksik olması halinde nasıl bir usul işlemi yapılacağı, 6100 sayılı HMK’nin 115. maddesinde belirlenmiştir. Anılan maddenin ikinci fıkrasında “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. 6100 Sayılı HMK’nin 114.maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemenin, her dava açıldığında davacının dava açmakta hukuki yarar bulunup bulunmadığını kendiliğinden incelemesi gerekir.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nosunda kayıtlı davalı ….. Şirketinin tek ortaklı şirket olduğu, kurucusunun, ortağının ve temsilcisinin davalı … olduğu hususları tartışmasızdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacıların davalı şirketin ortağı veya temsilcisi olmadıkları, bu itibarla davalı …’un davalı şirket yönetim kurulu üyeliğinden ayrılması, şirketin tasfiyesi davası açamayacakları, davacıların dava dışı …. A.Ş.’nin temsilcisi bulunmadıklarından, dava dışı … A.Ş. ile davalı şirket arasındaki ticaretin men’i davasını açamayacakları, ayrıca rekabet…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…yasağı ve/veya haksız rekabet nedeniyle şirkete verilen zarar nedeniyle ancak …. A.Ş.’nin dava açabileceği, davacıların aktif dava ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacıların davasının HMK’ nun 114/1-d ve 115/1-2. maddeleri gereğince aktif husumete yönelik dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının HMK’ nun 114/1-d ve 115/1-2. maddeleri gereğince aktif husumete yönelik dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile bakiye 111,48TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacıların gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza