Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/491 E. 2022/348 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/491 Esas – 2022/348
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/491 Esas
KARAR NO : 2022/348
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
K.YAZIM TARİHİ: 12/05/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; cari hesap ekstresinden de anlaşıldığı üzere müvekkilinin davalıdan 31.294,75 TL fatura alacağının bulunduğunu, davalının söz konusu alacağı … tarihli mutabakat mektubu ile teyit ettiğini, söz konusu alacağın Ankara Batı İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası üzerinden takibine konulduğunu, davalının takibe itiraz ettiğini, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, Davalı/Borçlunun yapmış olduğu haksız itirazı iptali ve Batı İcra Dairesi … sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, yapılan haksız icra takibi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; taraflar arasında süre gelen bir ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkilinin davacıya borcu olmadığım, fatura konusu ürünlerin müvekkili tarafından iade edilmek istendiğini, ürünlerin tade için hazırlandığını, ürünlerin davacı tarafından iade alınmadığını, bir de iadesi gereken ürünlere ilişkin icra takibi başlatıldığını, bu hususu kabul etmediklerini, mutabakat mektubundaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, gerekli görülürse imza incelemesinin yapılmasını talep ettiklerini beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2020 yılına ait BA-BS formları, mutabakat mektubu, tarafların ticari defter ve kayıtları, 16/02/2022 tarihli bilirkişi raporu, davalı şirket temsilcisi beyanı ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari alım satım nedeniyle faturaya dayalı bakiye alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari alım satım nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 05.05.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 07.05.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki ticari alım satım ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklanan bakiye cari hesap alacağının bulunduğunu, buna ilişkin taraflar arasında 01/12/2020 tarihli mutabakat mektubu tanzim edildiğini iddia ederek bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş, davalı yan ise, taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi kabul ederek faturaya konu malların iade edilmek istendiğini ancak davacı tarafça iade alınmadığını, bahse konu mutabakat mektubu altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2020 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 4 adet belge karşılığında KDV hariç 348.103,00TL mal alış, 2 adet belge karşılığında KDV hariç 52.307,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, aynı şekilde davalı tarafça da davacı adına 4 adet belge karşılığı KDV hariç 348.373,00TL mal satış, 2 adet belge karşılığında KDV hariç 52.311,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu, bildirimlerin cüzi bir miktar haricinde örtüştüğü tespit edilmiştir.
Mutabakat mektubu altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığının tespiti amacıyla davalı şirket yetkilisi isticvap edilmiş olup, 20/01/2022 tarihli duruşmada şirket yetkilisinin alınan beyanında imza kabul edilmemiştir. Bu nedenle mutabakat mektubu delil olarak hükme esas alınmamıştır.
Tarafların defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 16/02/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda, dava dosyası ve tarafların kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacının Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile davalıdan talebinin 31.294,76 TL asıl alacağı ile 1.516,93TL işlemiş faiz toplamından oluşan 32.811,69TL olduğu, ancak dosya kapsamında davacının davalıyı temerrüde düşürücü bir belgesinin bulunmadığı, davacının dosya kapsamındaki ticari defterlerine göre icra takip tarihi (04.05.2021) itibariyle davalıdan 31.291,65TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre icra takip tarihi (04.05.2021) itibariyle davacıya 31.292,80TL borçlu olduğu, nihai olarak davacının icra takibinde talep ettiği asıl alacağının 31.294,76TL olduğu, davacı kayıtlarındaki davalıdan olan bakiye alacağının 31.291,65TL olduğu, davalının kayıtlarının da yaklaşık bu tutarı teyit ettiği tespitlerine varıldığı belirtilmiştir.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklı bakiye cari hesap alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen taraf defter ve kayıtları ile tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimlerinin cüzi bir miktar haricinde örtüştüğü görülmüştür. Davalı yanın kendi defter ve kayıtlarına göre davacı yana borçlu olması ve Ba formuyla mal alım bildiriminde bulunması taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini kanıtlamaktadır. Zaten taraflar arasındaki hukuki ilişki davalı yanın da kabulündedir. Davalı yan borcunun bulunmadığını savunarak takibe itiraz etmiştir, ancak basiretli bir tacir gibi davranmamıştır. Zira uyuşmazlığa konu alacağın dayanağı olan faturalar teslim alındıktan sonra 8 gün içerisinde faturalara itiraz edilmemiş, faturalar ticari defter ve kayıtlara işlenmiş ve Ba formuyla vergi dairesine bildirilmiştir. Bu itibarla artık davalının takibe konu borcun bulunmadığı yönündeki savunmasının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Davalı tarafça takibe konu borcun ödendiği de iddia ve ispat edilmediğinden davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Takip talebinde 31.294,76TL asıl alacak 1.516,93TL işlemiş faiz talep edilmiş, dava açılırken harca esas değer 31.295,00TL olarak bildirilmiştir. Harca esas değerin asıl alacak tutarındaki küsuratın tamamlanarak açıldığı, işlemiş faiz yönünden itirazın iptalinin talep edilmediği görülmüştür. Alınan bilirkişi raporunda davacı defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 31.291,65TL alacaklı olduğu, davalı defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya 31.292,80TL borcu olduğu tespit edilmiştir. Kayıtlar arasında 1,15TL farklılık bulunmaktadır. Davacı kayıtlarında alacağın daha az olduğu görülmekle davacının kendi defter ve kayıtlarındaki alacak tutarı üzerinden itirazın iptaline, işlemiş faiz yönünden dava açılmadığından takibin 31.291,65TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak miktarı faturaya dayalı likit ve belirlenebilir olduğundan, davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 6.258,33TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 31.291,65 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 31.291,65TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak miktarı likit ve belirlenebilir olduğundan davalının takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 6.258,33TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.137,53TL karar ve ilam harcından peşin alınan 534,45TL harcın mahsubu ile bakiye 1.603,08TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.319,85TL’sinin davalıdan, 0,15TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 534,45TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 602,25TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 145,60TL tebligat ve posta gideri ile 800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 945,60TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 945,49TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/04/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı