Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/490 E. 2022/461 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/490 Esas – 2022/461
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/490 Esas
KARAR NO : 2022/461
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2018
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davalı borçlu …’ün müvekkili şirketten yem satın aldığını, davalının satın aldığı yemler nedeniyle müvekkili şirket tarafından 08.06.2017 tarihli … nolu ve 23.500-TL tutarlı fatura düzenlenmiş olup faturanın son ödeme tarihi olarak faturada 06.09.2017 tarihi yer aldığını, satılan yemler ve faturaların davalıya teslim edildiğini, bu fatura nedeniyle davalının müvekkili şirkete 17.578-TL borcu kaldığını, davalının, müvekkiline olan bu borcunu ödemediğini, bu nedenle müvekkili şirket tarafından … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası ile davalı borçlu hakkında takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından takibe ve borca haksız ve yersiz olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun 09.01.2018 tarihli itiraz dilekçesinde müvekkili şirketten almış olduğu yemler nedeniyle hayvanlarının rahatsızlandığını ve yemleri iade ettiklerini bu nedenle müvekkili şirkete borçlarının bulunmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, bu hususta ispat yükünün davalı borçluda olduğunu, davalının ayrıca istenilen faiz oranına itiraz ettiğini, ancak faturada vadesinde ödenmeyen fatura için aylık %5 vade farkı uygulanacağının açıkça belirtildiğini, faturada da belirtildiği üzere faturaya itiraz süresinin 8 gün olduğunu ve süresi içinde davalı tarafından faturaya itiraz edilmediğini ve fatura ve üzerindeki hükümlerin karşı tarafça kabul edildiğini, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlu tarafından fatura ve üzerindeki hükümlere itiraz edilmeyerek faturanın karşı tarafça kabul edildiğini, davalının aldığı yemleri iade etmesinin söz konusu olmadığını, aldığı mal bedelinin belli olmakla borcunun likit olduğunu, bu nedenle haksız itiraz nedeniyle %20 inkar tazminatı talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalının %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketten ilgili faturada belirtildiği üzere büyükbaş hayvanlarına uygun yem satın aldığını, bu yemlerin davalıya teslim edildiğini, bu konuda tereddüte mahal bir durum söz konusu olmadığını yemlerin hayvanlara yedirilmesinin ardından gün geçtikçe hayvanlarda hastalık başgösterdiğini akabinde 3 adet büyük baş hayvanın öldüğünü, müvekkilinin yapılan telefon görüşmeleriyle durumu davacı tarafa ilettiğini, karşı taraf,ın yemin kullanılmayan kısmını analiz için almaya geleceklerini, kalan bedelin faturayla iade edilmesini, sorun kendilerinden kaynaklanmış bir durumsa eğer ödenen bedel ve hayvanları tazmin edeceklerini analizi kendilerinin yaparak kısa süre içerisinde dönüş sağlanacağını belirttiklerini, bu yapılan görüşmelerden 2 gün sonra yemi aldıklarını, davacının dava dilekçesinde davalının yemleri iade etmesinin söz konusu olmadığını dese de bu duruma ilişkin faturanın muhasebe kayıtlarında mevcut olduğunu, bu nedenlerle itirazlarının kabulüne, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, vergi kayıtları, BA-BS formları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Talimat yolu ile aldırılan bilirkişi 07/01/2022 tarihli raporu ile özetle; Davacı şirketin yem imalatçısı, davalının, büyükbaş hayvancılığa dayalı zirai işletmecilik yaptığını, davacı şirket tarafından satıcı sıfatıyla, davalıya karşı 08.06.2017 tarih ve … seri ve sıra no.lu faturayla KDV’ye tabi olmayan 23.500,00 TL miktarlı … cinsindeki ürün satışı yapıldığını, davalı … tarafından, davacı şirkete karşı 03.07.2017 tarih ve … sıra nolu faturayla 5.922,00 TL miktarlı … cinsindeki ürün için satış iadesi yapıldığını, taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı yönünde herhangi bir tereddüt olmadığını, zira, davacı şirketin satışına konu ürün cinsinden davalı tarafça satış iade işlemi yapılmış olmasının ticari ilişkinin karinesi olarak değerlendirildiğini, icra takibine asıl alacak olarak konu edilen 17.578,00 TL’nin davacı Şirketin ticari defter kayıtlarında yer alan alacak miktarı kadar olduğu, Form BA-BS kayıtlarında yer alan faturalı işlemlerin sonucuna uygun olduğu, takip öncesi dönem için işlemiş faiz yönünde yapılan incelemelerde ise, uyuşmazlık konusu alacak cari hesap alacak olup, icra takibine dayanak cari hesap ilişkisine konu fatura üzerinde herhangi bir ödeme vadesi bulunmadığı gibi, dosya kapsamı itibarıyla cari hesap alacağın ödenmesi hususunda noter üzerinden gönderilmiş herhangi bir ihtarnameye rastlanılmadığını, bu durumda davalı mütemerrit durumda olmadığından takip öncesi faiz hesaplamasına yer olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 19/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Yapılan bu tespit ve açıklamalar çerçevesinde; davacı … Şti.’nin 25.12.2017 tarihinde … İcra Müdürtüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı … aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 25.12.2017 tarihi itibariyle davalı şirketten 17.578,00 TL alacaklı olduğu, bununla birlikte davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsiti hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu sonuç ve kanaatine ulaşıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, ticari satımdan kaynaklı düzenlenen faturadan kaynaklı alacağın bulunduğu iddiasıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, vergi kayıtları, BA-BS formları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı kül halinde değerlendirildiğinde; Davacıya ait 2017 yılına ait BA-BS formalarının tetkikinden ve ticari defterleri incelendiğinde davacının davalıya ait 2017 yılında KDV Hariç 23.500,00TL tutarında ticari mal satışı yaptığını ve daha önceden sattığı KDV hariç 5.922,00TL tutarındaki malın müşteri olan davalı yan tarafından iade edildiği böylece davacının 2017 yılında toplam net 17.578,00 TL tutarında (23.500,00 TL -5.992,00 TL=17.578,00 TL net satış tutarı) ticari mal satışı yaptığını beyan ettiği ve usulüne uygun düzenlenmiş ticari defterlerine kayıt ettiği anlaşılmıştır. Davalının ticari defterleri incelendiğinde de icra takibinde asıl alacağın dayanağı olarak gösterdiği 08.06.2017 tarihli … nolu ve 23.500,00 TL tutarlı faturanın davalı şirket ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu davalı tarafından davacı adına düzenlenen 5.922,00TL tutarındaki iade faturası düşüldüğünde davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre de davacıya 17.578,00TL borçlu gözüktüğü tespit edilmiştir.
Yargıtay içtihatları gereğince fatura alıcısının bu fatura nedeniyle BA formu düzenleyerek vergi dairesine bildirmesi faturaya konu mal ve hizmeti aldığına karine teşkil eder ( Yargıtay 19. HD, 31.10.2018, 2627/5349; 18.06.2020, 709/1122). Buna göre davacı iade faturasını BA formunda beyan ederek kabullendiği iş bu sebeple 5.992,00 TL iade faturası nedeniyle davalının davacıya borcu olmadığı, 17.578,00TL’lik kısım yönünden alacağa ilişkin faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olması ve uyumlu olması sebebiyle malların tesliminin kanıtlandığının kabulü gerektiği, davalının ise ödemeyi yazılı delille kanıtlayamadığı gibi yemin deliline de dayanmamıştır. İş bu kapsamda yapılan değerlendirme ile taraf defterlerinde kayıtlı olan 17.578,00TL’lik asıl alacak üzerinden Davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe davalı itirazının iptaline karar verilmiştir. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında da ödeme günü kararlaştırılmadığı gibi davalıyı temerrüte düşürmek için ihtar gönderildiği de iddia ve ispat olunmadığından davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamayacağından takip tarihinden önce işletilen faiz talebi reddedilmiştir. Davalının teslim yapılmadığına dair savunmada da bulunmadığı, TTK 23.maddesi kapsamında usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunulduğuna dair delil de sunulmadığı gözetildiğinde, davacının teslim ettiği mala ilişkin satım bedeli alacağının tahsili talebi haklı görüldüğünden Davacı ve davalı ticari defterinde kayıtlı bulunan takibe konu 17.578,00 TL’lik kısım yönünden takibin devamına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
Davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe itirazının 17.578,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamına,
Fazlaya dair istemin reddine,
2-Asıl alacak olan 17.578,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.200,75 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 345,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 855,64 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.148,20 TL’sinin davalıdan, 171,80 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 345,11 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 386,21 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 214,40 TL tebligat ve posta gideri ile 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.414,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.230,32 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24/05/2022

Katip Hakim
E-İmzalıdır. E-İmzalıdır.