Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/486 E. 2022/389 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/486 Esas – 2022/389
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/486
KARAR NO : 2022/389
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/06/2021
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket sigortalısı …’un davalı …ten almış olduğu bulaşık makinesinden sızan sular nedeniyle sigortalının evinde zarar meydana geldiğini, buna istinaden müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalının hasarının karşılandığını, bu hasar nedeniyle uğradığı zarar kendisine ödendiğini, zararın meydana gelmesinde sorumluluğu bulunan …’e, rücu etmek amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından 24.09.2020 tarihinde icra takibine karşı itiraz edildiğini ve takip durdurulmasına karar verildiğini, takip konusu dosyanın borcunu halen ödemediğini belirterek, Ankara Batı İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu su sızması olayının, 29.04.2019 tarihinde meydana geldiğini, sigortanın rücuen tazminat davaları bakımından zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu, söz konusu dava bakımından zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirket yetkililerince gerçekleştirilen inceleme ile su sızması olayının, bulaşık makinesi hortumuna üçüncü kişi müdahalesinden kaynaklandığının tespitinin yapıldığını, zararın meydana gelmesinde dava dışı sigortalının kusuru olup olmadığı ve zararın artmasındaki kusurunun ortaya konulması gerektiğini, davacı tarafça gerçekleştirilen ödeme miktarının fahiş olup, kullanılmış eşyalar bakımından; amortisman, aşınma, yıpranma vb. kalemlerin hesaplamada dikkate alınması gerektiğini belirterek, davanın reddi ile davacı tarafın icra takibinde kötü niyetli olduğu değerlendirilerek, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza

DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil özeti bilgileri, davalı şirketin makinenin kurulumuna ilişkin kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, sigortaya dayalı yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi sigortalısına yaptığı ödemeyi, davalı şirketin kusuru bulunduğu iddiasıyla sigortalısına halef olduğu gerekçesiyle rücuen tahsil etme talebinde bulunmuştur.
Davalı şirket ise söz konusu hasarın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığını, dosyaya sunduğu yetkili servis teknisyen notunda belirtildiği gibi su giriş hortumunun pres yerinden patladığı ve hortumun orijinal hortum olmadığını belirtmiştir.
Davalı sigorta şirketi de orijinal borunun kullanılmadığını kabul etmiş ancak bu borunun davalı şirketin servisine danışılarak takıldığını, servisin bu borunun kullanılabileceğini sigortalısına söylediğini belirttiği görülmüştür.
Davalı şirketten tüm servis ve montaj kayıtları getirtilmiş ve montaj fişinde orijinal borudan farklı veya daha uzun bir boru takıldığına veya takılmasının uygun olduğuna ilişkin bir ibare bulunmadığı görülmüş, davacı tarafından da orijinal boru kullanılmadığının kabul beyanı karşısında da bunun davalı şirketin onayıyla yaptığına veya bu değişikliği davalı şirketin yaptığına ilişkin bir bilgi belge sunulmadığı gözetilerek bu haliyle davacının iddiasını ispatlayamadığı, söz konusu hasarın davalı şirketin ihmali veya kusuruyla meydana geldiğine ilişkin dosya kapsamında yeterli ve vicdani kanaat oluşmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 93,89TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,19TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/04/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza