Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/468 E. 2023/21 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/468 Esas – 2023/21
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/468
KARAR NO : 2023/21

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ: 11/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/02/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin … İli, … İlçesi, … Mahallesi … Ada … Parselde bulunan arsası (doğrusu …) üzerine ortakları için konut inşa ettiğini, … Blok … numaralı daireyi verdiği …’ün kooperatif ortaklığından çıkarılması nedeniyle ortaklık ilişkisinin son bulduğunu, ortaklığın son bulması nedeniyle …’ün kooperatiften aldığı daireyi iade etmesi gerektiğini, davalının diğer davalı … T.A.Ş.’ne taşınmazı ipotek olarak verdiğini, davalı banka ipotek bedelini ödememesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını ve takip neticesinde cebri icra yoluyla taşınmazı piyasa değerinin çok altında bir bedelle satın alma ihtimali bulunduğunu, davalı bankanın taşınmazın ortaklık ilişkisinden kaynaklı olduğunu ve üzerine ipotek konulduğu sırada henüz kat mülkiyetine geçilmediğini bildiğini, davalı lehine kurulan ipoteğin ve davalı adına yapılan tapu tescil işleminin yasaya aykırı ve yolsuz olduğundan tespiti gerektiğini belirterek, davalı … ile kooperatif arasındaki ilişkinin ortaklık ilişkisi olduğu ve sona erdiğinin tespitini, ortaklık ilişkisinin son bulması nedeniyle davalı …’ün kooperatiften aldığı … İli, … İlçesi, … Mahallesi … Ada … Parselde bulunan … Blok … numaralı dairenin kooperatife iadesine karar verilmesini, davalı lehine kurulan ipoteğin ve davalı adına yapılan tapu tescil işleminin
e-imza e-imza e-imza e-imza

yasaya aykırı ve yolsuz olduğunun tespiti ile … T.A.Ş. lehine kurulan ipoteğin ve cebri icra yoluyla yapılan satış ve tapu tescil işleminin iptali ile müvekkili kooperatif adına tescilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; görev ve husumet itirazında bulunduktan sonra esasa yönelik olarak; diğer davalı …’ün müvekkili bankadan kredi kullandığını, kredi teminatı olarak müvekkili banka lehine, davalı … adına kayıtlı … İli, … llçesil … Mahallesi … Ada … Parselde bulunan … Blok … numaralı bağımsız bölüm üzerine 20/07/2010 tarihinde ipotek tesis edildiğini, kredinin kullandırılmasından ve ipoteğin kurulmasından 11 yıl sonra davacı tarafındarı müracaatla dava açıldığını, davacının ipoteğin terkini talep hakkının bulunmadığını, TMK.’na göre bu hakkın malikte bulunduğunu, somut olayda müvekkili banka lehine kurulan ipotek ve verilen kredinin bankacılık usul ve mevzuatına uygun bulunduğunu ve bankanın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, ipotek kurulurken müvekkili bankanın tapu tescilini inceletmesi dışında başkaca bir araştırma ve inceleme yükümlülüğü bulunmadığını, çıkan ortakların kooperatiften talep edebileceği haklarının KK.’nun 17. ve anasözleşmenin 15. maddelerinde açıklandığını, bunlar arasında konutun iade edileceğinin belirtimediğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER : Davacı kooperatifin ticaret sicil özeti, tapu kayıtları, 11/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kooperatif üyeliğinin sonlanması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi ile ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
Davalı …, kooperatif yönetim kurulunun 19/10/2009 günlü … sayılı kararı ile kooperatif ortaklığına alınarak kendisine … ortaklık numarası verilmiş ve ortaklar defterinin kaydı yapılmıştır.
… Tapu Müdürlüğü’nün 05/07/2021 günlü yazısının incelenmesinden davaya konu konutun (… İli, … İlçesi, … Mahallesi … Ada … Parselde bulunan … Blok … numaralı daire) 19/07/2010 günlü … yevmiye sayılı işlem neticesinde davalı … adına kaydolduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan kooperatif yönetim kurulunun 13/07/2017 günlü … sayılı kararının incelenmesinden; … numaralı ortak …’ün, ödemelerini tüm uyarılara rağmen yapmaması nedeniyle ortaklıktan çıkarıldığı anlaşılmıştır.
KK. sistematiği içerisinde ortak, ortağı bulunduğu kooperatif ile ilişki içerisinde bulunması, genel kurul toplantılarına katılması ve parasal yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. KK.’nun 16 ıncı maddesinin 3 üncü fıkrasında “..Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır..” şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı, biriken aidat borçlarını ödememesi üzerine, birinci ve ikinci ihtarnamelerin düzenlenmesini müteakip, kooperatif yönetim kurulunun 13/07/2017 günlü … sayılı kararı ile kooperatif ortaklığından çıkarılmış, 28/05/2018 günlü yazı ile duyurulmuştur. Çıkarma kararı … Mahallesi, … Sokak … Plaza No.: … …/… adresine gönderilmiş, “Ayrıldı” ibaresi ile geri dönmüştür. KK., anasözleşme ve Yargıtay ilamları gereği, çıkarma kararının ihraç edilen ortağa tebliği zorunludur. Tebliğin zorunluluğu, dava açma süresinin esastan incelenip incelenemeyeceğini belirleyeceğinden
e-imza e-imza e-imza e-imza

yasal bir gerekliliktir. Hatta çıkarma kararı genel kurulca verilmiş ve ortak da bu toplantıya katılmış bulunsa bile çıkarma kararı ortağa tebliğ edilmelidir. Ayrıca, çıkarılma kararı kesinleşmeyen ortakların hak ve yükümlülükleri çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam edeceğinden (Aksine hareket eden yönetim kurulu üyelerinin cezai sorumlulukları vardır -Ek md. 2, f/1-) çıkarılmanın kesinleştirilmesi gerektiği açıktır. Diğer yandan, davacı kooperatif tarafından alınan ihraç kararının ve ihraca esas teşkil eden ihtarnamelerin kooperatif ortaklık defterinde bildirilen adrese yapılması gerekmektedir (Yargıtay 11.HD. 18.10.2004 tarih, E.: 2004/811, K.: 2004/9911 karar sayılı kararı). Ancak; ortaklar defterinde davalının adresi bulunmamaktadır. “Ortak Cari Hesap Ekstresi”ndeki adresi ise … Mahallesi, … Sokak … Plaza No.: … …/…’dır. Bunun dışında; davalıya ait üç farklı adresi gönderilen duyurular da dönmüş bulunmaktadır. Son olarak dava dosyası içeriğinden davalıya ilanen tebligat yapıldığı da bilinen bir gerçektir.
Özetle belirtmek gerekirse kooperatif, davalıya ulaşmak konusunda gerekli çabayı gösterdiği anlaşılmakla birlikte, ilanen tebliğ yolunu seçmediği görülmüştür.
Davacı taraf, davalılardan …’ün ortaklığının sona ermesi nedeniyle aldığı daireyi iade etmesi gerektiğini belirterek eldeki davayı açmıştır. Davacı taraf diğer davalı … lehine kurulan ipoteğin ise …’ın iyi niyetli olmadığı iddiasına dayanarak kaldırılmasını istemektedir. Hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi kurulu raporunda da; davalılardan …’e ihraca ilişkin çıkarılan tebligatın usulsüz olduğu bu nedenle ihraç kararının kesinleşmesinden söz edilemeyeceği dolayısıyla davacı tarafın davalıya düşen taşınmazın iadesini talep edemeyeceği anlaşıldığından, davalı … hakkında açılan davanın reddine, dolayısıyla diğer davalı lehine kurulan ipoteğin halen geçerli olduğu gözetilerek davalı … lehine açılan davanın da reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55TL ve tamamlama yolu ile alınan 10.250,00TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.411,65TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı … T.A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın red oranına göre hesap ve takdir olunan 84.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/01/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza