Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/462 E. 2021/1069 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/462 Esas – 2021/1069
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/462 Esas
KARAR NO : 2021/1069
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ: 28/12/2021
K.YAZIM TARİHİ: 28/01/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davacı müvekkilinin 2019 ve 2020 yıllarına ait 13 adet faturadan kaynaklanan 57.849,10 TL tutarında bakiye alacaklarının olduğunu, bu alacak için işlemiş faiz de talep etmeksizin Ankara …. İcra Dairesi … Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun yaptığı yetki itirazı nelicesinde dosyanın Ankara Batı İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile takibe devam edildiğini, borçlu firmanın 19.02 2021 tarihli dilekçesi ile borcun tamamına itiraz etmesi neticesinde 22.02.2021 tarihinde İcra Dairesinin takibi durdurduğunu, davalı borçlunun yaptığı itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, davalının takip tarihine kadar ödeme yapmadığı gibi, ödeme itirazında bulunmadığını. bu hususta herhangi bir belge sunmadığını, takibe konu faturalardan 16.12.2019 tarihli …,,,….nolu fatura bedelinin aslında borcun yekununu oluşturduğunu. ihtilafın bu fatura bedelinin ödenmemesinden kaynaklandığını, 05.02.2021 tarihi itibarıyla ödenmesi gereken 1.876.35 TL tutarındaki cari hesap borcumun ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Ankara Batı İera Müdürlüğü’nün E. … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının kötü niyetli itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek, borçlunun haksız ve hukuka aykırı itirazının iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle asıl alacağın Ya 20’den az olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili ile davacı şirket arasında “Asansör Bakim Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşme kapsamında davacının 6 adet insan asansörünün bakım yapma ve sözleşmede düzenlenen diğer yükümlülükleri yapma borcunu yüklendiğini, davacı şirketin sözleşmede yer alan edimlerini yerine getirmediğini, bu durumun … Belediyesinin yaptığı kontrol sırasında ortaya çıktığını, şirket yetkililerinin 10.09.2020 tarihinde Belediyeye eksikliklerin giderileceğine ilişkin bir taahhütname vermek zorunda kaldığını, verilen taahhülnameden de anlaşılacağı üzere davacı şirket sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediği için müvekkil şirketin bem asansörleri kullanamadığını, hem de bu eksikliklerin giderilmesi için dava dışı başka bir şirket ile anlaşma yapmak zorunda kaldığını, davacı şirketin bakım ve onarım için üzerinde anlaşma yapılan 5 adet asansörün bakım ve onarımının sonradan anlaşma yapılan yeni şirket tarafindan yapıldığını, buna ilişkin 24.09.2020 ve 25.09.2020 tarihli evrakların dosya kapsamında yer aldığını, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmeye dayanmakla birlikte kendi üzerine düşen borç ve yükümlülükleri yerine getirmeyen ve müvekkili şirkele borç çıkaran davacı şirketin haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlattığını, sözleşme hükümleri gereği avans olarak yapılan ödemenin sanki borcun kabul edildi ği anlamına gelmeyeceğini beyan ederek, hukuki dayanaktan yoksun ve usul ve yasalara aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kaydı, tarafların 2019 ve 2020 yıllarına ait BA-BS formları, 12/11/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen asansör bakım sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen asansör bakım sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 20/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 19/02/2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, taraflar arasında akdedilen asansör bakım sözleşmesi kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve düzenlenen 13 adet faturadan bakiye kalan tutar kadar davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise davacının sözleşme kapsamında üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık konusu takibe konu alacağın dayanağı olan fatura sebebiyle davacı yanın davalıdan takip çıkışı kadar alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Dosyaya sunulu bulunan Asansör Bakım Sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin davacı … Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı …’i temsilen … Ticaret Limited Şirketi arasında akdedildiği, sözleşme konusunun …’de bulunan 6 adet insan asansörünün yönetmelik hükümlerine uygun şekilde bakım yapılması işi olduğu, işin süresinin 18/04/2019 – 31/03/2021 tarihleri arasında 2 yıl süre ile olduğu hususları tespit edilmiştir.
Sözleşmenin tarafının … Ltd. Şti. olduğu, davada husumetin ise … A.Ş’.ne yönetildiği görülmüştür. Sözleşme konusunun esasen …’e ait 6 adet asansör olduğu, işbu hastaneye ilişkin mahkememizde başkaca davaların olduğu(Ör:Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası), bu davalardan edinilen bilgi ve belge kapsamında, …’in dava dışı … A.Ş. sahipliğinde olduğu, daha sonra 04/01/2019 tarih ve … sayılı Valilik Oluru ile … Şirketine, … Limited Şirketi tarafından da 19/09/2019 tarih ve E…. sayılı Valilik Oluru ile … A.Ş.’ne devredildiği, hastane ruhsatı devrinin işletme ve faaliyet devri olarak değerlendirilmesi gerektiği, devralan sıfatıyla davalı … A.Ş.’nin devreden … Ltd.Şti.’nin borçlarından (dava konusu alacağın dayanağı olan sözleşmeden) TBK madde 202 uyarınca sorumlu olduğu, bu sorumluluğun ilanla başladığı ve ilanın da Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 20.09.2019 tarihli nüshasında yayımlandığı anlaşılmakla davalının işbu davada pasif husumeti bulunduğu kabul edilmiştir. (Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında bulunan Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nün 04/02/2021 havale tarihli cevabı yazısı ile Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 20.09.2019 tarihli nüshası dosyaya konulmuştur.)
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2019 – 2020 yıllarına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde, davacıya ait 2019 yılına ilişkin BS formlarında … A.Ş. adına … dönemi için 1 adet belge karşılığı KDV hariç 49.160,00TL, … dönemine için 1 adet belge karşılığı KDV hariç 6.100,00TL bildirimde bulunduğu, davalıya ait … yılına ilişkin BA formunda davacı adına 1 adet belge karşılığı KDV hariç 49.160,00TL bildirimde bulunduğu, 2020 yılına ilişkin bildirimin olmadığı tespit edilmiştir. 2020 yılındaki mal alım – satımına ilişkin düzenlenen faturaların KDV hariç 5.000,00TL’nin altında bulunması sebebiyle bildirim zorunluluğu bulunmadığından tarafların 2020 yılı BA ve BS formlarında bu faturalara ilişkin bildirime rastlanılmadığı değerlendirilmiştir.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Taraflarca ticari defter ve kayıtların bulunduğu adresler bildirilmiş, mahkememizce tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi ve varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının hesaplanması bakımından bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen 12/11/2021 tanzim tarihli bilirkişi raporunda, taraf defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında usulüne uygun yapıldığı, davacı kayıtları ile davalı kayıtlarının birbirini doğruladığı, buna göre davacının 29.01.2021 takip tarihi itibariyle davalıdan 57.849,10TL alacaklı bulunduğu, davacının söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede yasal faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep edebileceği rapor edilmiştir.
İddia ve savunmalar, toplanan deliller, bilirkişi marifetiyle incelenen taraflara ait ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında “Asansör Bakım İşi” sebebiyle ticari ilişki bulunduğu, davacı yanın sözleşmesel edimini yerine getirerek 13 adet fatura düzenlediği, incelenen davacı ve davalı defterlerinde takibe konu alacağın dayanağı 13 adet faturanın her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların 2019 yılına ait BA – BS formlarında da KDV hariç 49.160,00TL (KDV dahil 58.008,80TL) bildirimde bulundukları, davacının ayrıca 10/03/2020 tarihli 7.198,00TL bedelli (KDV hariç 6.100,00TL) fatura için de bildirimde bulunduğu, her iki tarafın defter ve kayıtlarının birbiriyle uyumlu olduğu, tanzim edilen sözleşmede 6 adet insan asansörünün aylık bakım ücretinin KDV hariç 250,00TL X 6 adet = 1.500,00TL olacağı, bakım bedelinin her ay sonunda fatura edileceği ve takip eden bir ay içerisinde ödeneceği, ödeme yapılmadığı takdirde yüklenicinin asansöre bakmama hakkının bulunduğu, davacı yanın düzenlemiş olduğu son faturanın tarihinin 2020 yılı Ağustos ayı olduğu, davalının sunmuş olduğu dava dışı 3. kişiden alınan hizmete ilişkin faturaların ise başlangıç tarihinin 2020 yılı Eylül ayı olduğu, davacının ifa ettiği hizmete ilişkin düzenlediği faturaların ödenmediği, bu nedenle de davacının sözleşmede belirlenen 31/03/2021 tarihine kadar hizmet vermesinin davacıdan sözleşmedeki açık hüküm gereğince beklenemeyeceği, bu doğrultuda davacı yanın tanzim edilen 13 adet faturaya konu işi ifa edip teslim ettiği yönündeki iddiasını ispat ettiği, aksi yöndeki davalı savunmasının ise davalı tarafça kanıtlanamadığı, zira hiç veya eksik yapılmış olan işe ait faturaların davalı tarafça defterlerine işlenmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği, davalının bu yönde açılmış karşı davası/birleşen davasının bulunmadığı, davalı yanın cevap dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı görülmekle, davacının takip çıkışı kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, davacının davasının kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 11.569,82TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20 si olan 11.569,82 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.951,67TL karar ve ilam harcından peşin alınan 698,67TL harcın mahsubu ile bakiye 3.253,00TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2021 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 698,67TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 766,47TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 54,20TL tebligat ve posta gideri ile 800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 854,20TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan 26,00TL delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 8.320,38TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/12/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı