Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/461 E. 2022/187 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/461 Esas – 2022/187
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/461 Esas
KARAR NO : 2022/187
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ: 24/02/2022
K. YAZIM TARİHİ: 04/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkilinin; davalı bankanın … şubesinden, … hesap numarası ile farklı tarihlerde ve tutarlarda ticari nitelikte krediler kullandığını, müvekkilinin kullandığı bu krediler esnasında davalı banka tarafından kredi tahsis ücreti, hesap özeti ücreti, ticari teklif ücreti, ticari kredi komisyonu, ticari ekspertiz ücreti vb. adlar altında tutarın taraflarınca tam olarak belirlenemeyen haksız ve hukuksuz kesintiler yaptığını, davalı banka ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, bankaların kredi müşterilerine her sayfasını imza ettirdiği, kredi müşterisinden alınacak ücret ve komisyonların belirtildiği Sözleşme Öncesi Bilgi Formu ve Kredi Sözleşmesinin bankaların genel müdürlüğü tarafından tek taraflı olarak hazırlanan ve matbu hale getirilen standart sözleşmeler olduğunu, çok sayıda yapılacak sözleşmelerde kullanılmak üzere önceden hazırlanmış bu sözleşmelerin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 20 ila 25. maddelerinde düzenlenen genel işlem koşulları denetimine de tabii tutulabilir ve bu tür sözleşmeler için içerik, kapsam ve yorum denetimi yapılabilir olduğunu, ticari kredilerde bankalar tarafından tahsil edilen dosya masrafı veya tahsis masrafı, imzalanan sözleşmelerin tip sözleşme olması ve bu masrafların zorunlu, makul ve belgeli masraf olmaması nedenleriyle kredi müşterisinden tahsil edilmemesi gereken masraf türlerinden olduğunu, dolayısıyla, müşterinin tüketici veya ticari kredi müşterisi olmasından ziyade kredi sözleşmesinin tip sözleşme olup olmadığı, kredi müşterisinin sözleşmenin içeriğine müdahale edip edemediğinin önem taşıdığını, açıklanan tüm bu nedenlerle; müvekkilinin kullandığı kredi taksitlerine ek olarak öncesinde müvekkiline bilgi verilmeksizin ve müvekkili ile müzakere edilmeksizin kredi dosya ücreti, kredi tahsis ücreti, hesap özeti ücreti, ticari teklif ücreti, ticari kredi komisyonu, ticari ekspertiz ücreti ve çeşitli adlar altında yapılan kesintilerin müvekkiline iade edilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle ileriye dönük hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL tutarında davalı banka tarafından müvekkilinden yapılan haksız kesintilerin müvekkiline faizi ile birlikte iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; öncelikle müvekkili bankadan talep edilen hak zamanaşımına uğradığını, davacının yan tarafından talep edilen hak, zamanaşımına uğramış olduğundan zamanaşımı itirazında bulunmak ve bu itirazımız doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Banka Genel Merkezi … olduğundan, huzurdaki davada yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili banka ile davacı arasından 500.000,00-TL Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sonrasında davacıya taksitli ticari kredi ve tüketici kredisi kullandırıldığını, 12.09.2014 tarihinde konut-işyeri kredisi kullandırıldığını, davacının taşınmazlarını 225.000,00-TL ve 230.000,00-TL üzerinden müvekkili banka lehine ipotek verdiğini, müvekkili banka tarafından tahsil edilen ücretlerin taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine ve TMMB tebliğine uygun olduğunu, bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğde Ticari kredilerden alınabilecek ücretlerin düzenlenmiş olup; müvekkili banka tarafından alınan tüm ücretlerin tebliğe uygun olduğunu, müvekkili banka tarafından davacının dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu tüm kalemlerin tahsil edilmediğini, müvekkili banka tarafından davacıdan kredi kullandırım ücreti ve ekspertiz ücreti tahsil edildiğini, ancak bu tutarların da davacının kullanmış olduğu tüketici kredisi için tahsil edildiğini, öte yandan; kredi kullandırım ücreti, tahsis edilen limitlerden nakdi kredi kullandırımına istinaden, rotatif kredilerde ve kredili mevduat hesaplarında dönem sonlarında, diğer kredilerde her bir kullandırım anında tahakkuk eden ücret olduğunu, Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğde Ticari kredilerden alınabilecek ücretlerden biri olarak yer aldığını, kredi kullandıran kuruluş ya da banka, teminat alınacak taşınmazın değer tespiti için ekspertiz işlemini ve/veya taşınmaz üzerinde ipotek tesis işlemini, dışarıdan hizmet alarak üçüncü bir kişi ya da firmaya yaptırdığını, bu halde bankalar, ekspertiz yapan veya ipotek tesis eden firmaya fatura karşılığında ödeme yaptığını, bahse konu hizmetlere dair faturaların kredi müşterisi adına kesilmesi yasal olarak zorunlu olmadığını, banka, ekspertiz yahut ipotek tesisi ücretini, sözleşme öncesinde ve sonrasında yaptığı bilgilendirme çerçevesinde, yukarıda açıklanan mevzuata uygun şekilde kredi müşterisinden tahsil ettiğini, bankalar bir anonim şirket olarak tüzel kişi tacir olduklarını, bütün tacirlerin, ticari işletmeleriyle ilgili bir hizmet sunduklarında, açıkça kararlaştırmamış olsalar da uygun bir ücret isteme hakları olduğunu, tüm bu nedenlerle zamanaşımı itirazlarımızın kabulüne, yetki itirazınınn kabulü ile dosyanın yetkili … İş Mahkemesine gönderilmesine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Banka kayıtları, kredi sözleşmesi ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, davalı banka tarafından tahsil edilen kesintilerin iadesine ilişkindir.
kurulan 21/10/2021 ön inceleme duruşması ara karar gereği dava konusu davalı banka tarafından tahsil edilen kesintilerin iadesinin bankacı bilirkişi tarafından değerlendirilme zorunluluğu bulunması ve miktarlarının belirlenmesi için rapor düzenlenmesi yönünde ara karar kurulduğu, ara karar gereği bilirkişilere yatırılması gereken miktar belirtilmiş, kalem kalem giderler ayrıntılı olarak yazılmış ve masrafın yatırılması için 2 hafta kesin süre verilmiş, kesin sürenin neticeleri huzurda bulunan davacı vekiline hatırlatılmış ve ihtar edilmiştir. Ancak kesin süreye rağmen davacı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmamış süreyi kaçırmıştır.
Bilirkişi hususu davacının delili olduğu, delili için gereken keşif ücreti 2 haftalık kesin süre ve ihtarata rağmen yatırılmadığında neticesi usulüne uygun olarak kendisine hatırlatılan ve ihtar edilen davacının bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı kanaatine varılmıştır.
Nitekim 6100 sayılı HMK 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak belirlenmiştir. 324. maddesi ise; “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraf avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
Tüm bu hususlar incelendiğinde, davanın taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi incelemesinin gerektiği, davacının da bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı hususları gözetilerek davacının bu itibarla davasının ispatlayamadığı kanaatine varıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.24/02/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.