Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/460 E. 2022/236 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/460 Esas – 2022/236
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/460
KARAR NO : 2022/236
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Ortaklığın Tespiti
DAVA TARİHİ : 23/07/2018
KARAR TARİHİ: 09/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 11/03/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı şirketin tek hisse sahibi …’ın çok yakın arkadaş olduğunu, müvekkilleri ile davalı şirketin tek hisse sahibinin 2003 yılında … Şti.’ni kurduğunu, şirkette üç tarafında eşit oranda ortak olduğunu, müvekkilleri ile …’ın 2013 yılında … yetkili servis açmak istediklerini, ancak yapılan görüşmelerde açılacak şirketin tek ortaklı olması ve başka şirketle ortaklığının bulunmaması gerektiğinin bildirildiğini, bu nedenle …’ın ….Şti.’den ayrıldığını ve … Şti.’ni kurduğunu, ancak müvekkillerinin de bu şirketin gizli ortağı olduğunu, bu şirketinde ortak sermaye ile kurulduğunu, şirket kurulurken ticari kredi kullanıldığını ve her iki müvekkillinin de bu kredilere kefil olduğunu, davalı şirketin üç ortak tarafından kurulduğunu ve 2013 yılında faaliyete başladığını, …’ın 2017 yılında vefat ettiğini, …’ın vefatından sonra mirasçı olarak kızı ve eşinin kaldığını ve müvekkillerinin ortaklıklarına son verildiğini, müvekkillerine ait şirket hatlarını kapattırdığını, müvekkillerinin şirketin yeni hissedarıyla görüşmeyi talep etmiş iselerde yeni hissedarın buna yanaşmadığını, müvekkillerinin Ankara …. Noterliğinin … yevmiye nolu 24/05/2018 tarihli ihtarnamesini keşide ederek ortaklığın tasfiyesi için görüşme teklif ettiklerini ancak yeni hissedarın bunu da kabul etmediğini, müvekkillerinin davalı şirketin gizli ortağı olduğunun açık olduğunu, bu itibarla müvekkillerinin davalı şirketin 1/3 ayrı ayrı eşit hisse ile ortak olduklarının tespitine ve şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın 10.11.2017 tarihinde vefat eden … tarafından kurulduğunu, … Servisi olarak faaliyet gösterdiğini, …’ın vefatından sonra mirasçıları olan eşi … ve kızı …’ın şirketin mirastan dolayı ortağı olduklarını ve ilgili teknik servisi …’ın idare ettiğini, şirketin tüm edinimlerini kendisinin yerine getirdiğini, …’ın vefatından sonra davacılar tarafından müvekkili şirketin kendilerine ait olduğu noktasında haksız ve hukuki altyapısı olmayan talepler ile müvekkili şirketin yasal ortakları olan … ve …’a baskı yapılmaya başlandığını, davacıların müteveffa …’ın eski ortakları ve aile dostları olduğunu, aralarında borç alma verme, kefil olma veya alım satım yaparak ticari ilişkiler içinde olduklarını, …’ın vefatından sonra borçlarının davacılara ödendiğini, davacıların gizli ortak olduklarını ispatlamalarının gerektiğini, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :Davalı şirketin ticaret sicil özeti bilgileri, tapu kayıtları, SGK kayıtları, ajanda, tanık beyanları, şirket ortağı …’ın emniyette vermiş olduğu ifade ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; mahkememizin 27/03/2019 tarihli ve … esas, … sayılı ilamı ile; “Davanın reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 26/05/2021 tarihli ve … esas, … sayılı ilamında; “Davalı … Şti.’nin sicil özetinin incelenmesinde; 06/12/2013 tarihinde 100.000,00 TL sermaye ile sicile tescil edildiği, kurucu ortağının … olup, 14/11/2017 tarihli karara göre ortaklarının … ve … olduğu, şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olmak üzere …’ın seçildiği, 6102 Sayılı TTK’nın Esas sermaye payının geçişi hâlleri “Devir” başlıklı 595/1.maddesinde; esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılacağı ve tarafların imzalarının noterce onanacağı, ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerinin; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtileceği, son fıkrasında ise; başvurudan itibaren 3 ay içinde genel kurulun reddetmediği taktirde devre onay vermiş sayılacağı, 6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” halinde duruşma yapılmadan karar verileceği düzenlenmiştir. Düzenlemeler ile birlikte somut olaya gelince; davacı yanca açılan davada davalı şirketin gizli ortağı olduğunun tespiti ile şirketin feshine karar verilmesine yönelik olarak işbu dava açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, davacılar dava açarken delil olarak banka kredi sözleşmeleri, ajanda kayıtları, şirket ortakları arasındaki mesajlaşmalar, SGK kayıtları, banka kayıtları, tanık beyanı, davalı şirketin halen ortağı olan …’ın emniyet müdürlüğünde vermiş olduğu ifadelerine dayanmış olmasına rağmen mahkemece davacıların dayanmış olduğu bu delillerden hiçbirisi toplanmadan açılan dava reddedilmiştir. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli nitelikteki delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Tüm bu nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir” denilerek mahkememiz hükmünün kaldırılmasına karar verilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 26/05/2021 tarihli ve … esas, … sayılı ilamında belirtilen eksikliklerin giderilmesi için davalı şirketin tek hisse sahibi müteveffa …’ın el yazası ile yazılmış olan ajandanın aslı dosyaya kazandırılmış, tanıklar …, …, …, …, …’nın beyanları alınmıştır.
GEREKÇE :Dava, davalı şirketin gizli ortağı olduğunun tespiti ile neticesinde şirketin feshine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 26/05/2021 tarihli ve … esas, … sayılı ilamında belirtilen dosya arasında bulunmayan deliller toplanmış ve tanıklar dinlenmiş, söz konusu deliller doğrultusunda tekrar değerlendirme yapılmıştır.
Davacılar, davalı şirketin sicil kayıtlarına göre … tarafından tek ortaklı olarak kurulsada kendilerinin de gizli ortak olduklarını, aralarındaki sözlü anlaşmaya göre şirkette 1/3’er oranında hisselerinin bulunduğunu, davalının …nın yetkili servisi olarak faaliyet gösterdiğini, … yetkililerinin istemi nedeniyle şirketin tek ortaklı olarak kurulduğunu ileri sürmüşler; davalı ise, iddiaların doğru olmadığını, davalı şirketin tek ortaklı olarak müteveffa … tarafından kurulduğunu, anılan şahsın 10.01.2017 tarihinde hayatını kaybetmesi neticesinde hisselerin veraset ilamındaki paylarına göre eşi olan … ve kızı …’a geçtiğini, davacıların şirkette ortak olma durumlarının söz konusu olmadığını, gizli ortak iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunmuştur.
Davalı şirket ilk defa 05.12.2013 tarihinde … tarafından tek ortaklı olarak kurulmuştur. Anılan şahsın 10.11.2017 tarihinde vefatı neticesinde hisseleri yasal mirasçılara geçmiş, bu durum … tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde de ilan edilmiştir.
Bir limited şirketin ne şekilde kurulabileceği 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 585 vd. maddelerinde açıklanmıştır. Burada açıklanan işlemlerin yerine getirilmesi geçerlilik koşuludur. Bu işlemler yerine getirilmeden, şirketin kurucu ortağı olmak mümkün değildir. (Y.11. HD. 25.09.2018T., 2016/15004E., 2018/5684K.) Somut uyuşmazlıkta, anılan yasal düzenlemeye göre işlem yapıldığı iddia olunmamış, davalı şirketin gizli ortağı olduğu iddia olunmuşsa da, bu hususu ispatlar nitelikte geçerli bir delil ibraz edilememiştir. Belirtilen Yargıtay kararı ışığında dinlenen tanıklar ve diğer deliller tek başına bu geçerlilik koşulunun yerine getirilmemesini haklı kılmayacağı için söz konusu toplanan delillerde de davacıların ortak olduğuna ilişkin tereddüte ve başka bir ihtimale yer bırakmayacak şekilde bir kanaat oluşmamıştır. Kaldı ki davanın temelini oluşturan şirketin … Müdürlüğünün talimatı doğrultusunda tek ortaklı kurulduğuna ilişkin iddia da davacı tanıklarından o dönemki bölge müdürü …’in beyanıyla dayanaksız kalmıştır. Bu nedenle davacıların, davalı şirketin gizli ortağı olduklarını ilişkin davasının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davacılar, ortaklığın tespitinden sonra davalı şirketin feshine (ve tasfiyesine) hükmedilmesinide istemişlerdir. Davacıların şirkette ortak olmamaları, yargılama sürecinde bu iddilarını ispat edememeleri karşısında, (feshe yönelik) bu davayı açamayacakları kabul edilmiştir. Anılan nedenle davalı şirketin feshi ve neticesinde tasfiye kararı verilmesi istemi de reddedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80TL karar ve ilam harcının davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya ödenmesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

4-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/03/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza