Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/443 E. 2022/101 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/443 Esas – 2022/101
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/443 Esas
KARAR NO : 2022/101
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Eser Sözleşmesi
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
K. YAZIM TARİHİ: 14/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Eser Sözleşmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili ile davalı arsa payı karşılığı inşaat yapılması ve kat mülkiyeti kurmak amacıyla Ankara …. Noterligi’nde sözleşme yapıldığını, buna göre … ili … Ilçesi … ada … parsel numaralı gayrimenkulde, yüklenici ile arsa sahibi arasında yapılan sözleşmeye dayalı olarak, müvekkilinin arsa payı sahibi … Tic. Ltd. Şti ile Müteahhit firma … Tic. Ltd Şti. arasında yapılan sözleşmede inşaatın tam ifası gerektiği anlaşıldığını, müvekkili arsa sahibi, yapılan sözleşme gereği ve kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde sıkça uygulanan yerel âdete göre maliki bulunduğu anılan taşınmazda yapılan bağımsız bölümlerin satışını gerçekleştirsin diye davalıya yetki verdiklerini ve yükümlülüğünü yerine getirdiklerini, davalı tarafından, taahhüt edilen 31/01/2017 tarihinde işe başlanmasına karşın ekli protokolde ayrıntıları belirlenen iş ve işlemler eksik olarak yapıldığını ve müvekkili ile yapılan sözleşmede en geç 24 ay içerisinde inşaatın tamamlanacağı belirtilen ve yine davalı yüklenici şirket tarafından Kat Mülkiyetine dayalı olarak yapılan diğer satış sözleşmelerinde teslim tarihi olarak 30/11/2019 tarihinde belirtildiğini, ancak tamamlanması gereken inşaat halen tamamlanmadığını, uzman bilirkişilerce inşaatın eksikleri tam olarak tespit edilmesini ve rayiç bedellerin tespit edilmesine, müteahhidin inşaata zarar vermesini engellemek amacıyla derhal el çektirilmesi yönünde tedbir kararı verilmesine, nama ifaya izinle, taraflar arasındaki sözleşme gereğince yükleniciye isabet edilen bağımsız bölüm satılarak, yüklenicinin eksik bıraktığı iş ve işlemlerin tamamlanması için müvekkili firmaya yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış ancak 18/12/2021 tarihli beyan dilekçesi ile özetle; Ankara Batı ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı dosyası nedeni ile öncelikle davanın dava şartı ( öncelikle kesin hüküm, aski durumda derdestlik ) yokluğundan usulden reddine, esasa girilmesi halinde müvekkili firmaya ek süre verildiği ve dava tarihi itibariyle bu sürenin dolmamış olduğundan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E., … Sayılı dosyası, davaya konu Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat sözleşmesi, tapu kayıtları, Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamı.
Ankara Batı ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E., … karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının … Şirketi olduğu, davalısının … Tic Ltd Şirketi olduğu, davanın eser sözleşmesinden kaynaklı olarak 06/07/2020 tarihinde açıldığı, davanın, feragat sebebiyle 17/12/2020 tarihinde reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE :Dava, nama ifa istemine ilişkindir.
Bilindiği gibi derdestlik (Mülga) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMUK)’nda ilk itiraz olarak düzenlendiği hâlde, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-(ı) maddesi ile dava şartı olarak kabul edilmiştir. Dava şartları, mahkemece davanın esası hakkında yargılama yapılabilmesi için gerekli olan koşullardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan “kamu düzeni” ile ilgili zorunlu koşullardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp incelemek durumunda olup; bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir.
Dava şartları dava açılmasından hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda, mahkemenin davayı mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Derdest bir davanın ilk koşulu, tarafları, müddeabihi ve dava sebebi aynı olan bir davanın daha önce açılmış olmasıdır. İkinci koşulu ise daha önce açılmış bulunan davanın hâlen görülmekte olması, kesin hükümle sonuçlanmamış olmasıdır. Bu iki koşulun birlikte bulunması hâlinde derdest bir davanın varlığı kabul edilmelidir. Bir davanın açılması ile şekli anlamda kesin hükme bağlanması arasında geçen sürede davanın derdest olduğu kabul edilir (Tanrıver, S.: Medeni Usul Hukukunda Derdestlik İtirazı, 2.b., Ankara 2007, s.8 vd.). Davanın derdest olması, taraflar arasında o konuda ortaya çıkan uyuşmazlığın henüz tam olarak çözümlenemediği anlamına gelir.
Somut olayda Ankara Batı ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E., … karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının … Ticaret Limited Şirketi olduğu, davalısının … Tic Ltd Şirketi olduğu, davanın eser sözleşmesinden kaynaklı olarak 06/07/2020 tarihinde açıldığı, davanın, feragat sebebiyle 17/12/2020 tarihinde reddine karar verildiği kararın henüz kesinleşmediği, bu kapsamda Mahkememizin … esas sayılı dosyasında da dava tarihi ise 29/12/2020 olduğu, taraflarının aynı olduğu, her iki davanın konusunun aynı olduğu, Ankara Batı ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E., … karar sayılı dosyanın henüz kesinleşmediğinden, derdest olduğu anlaşıldığından, davanın HMK 114/1-ı ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-ı ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/01/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.