Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/44 E. 2021/393 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/44 Esas – 2021/393
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/44 Esas
KARAR NO : 2021/393

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden
Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2020
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe girilen alacağın müvekkili şirket tarafından davalı/borçlu şirket lehine yapılan navlun hizmeti sonucunda düzenlenen 02/07/2018 tarihli, … numaralı fatura alacağına ilişkin olduğunu, bu kapsamda davalı şirketin yapmış olduğu itirazın kötü niyetli ve maddi gerçeğe dayanmadığını, davalı şirketin itiraz dilekçesinde yetkiye itirazının haksız olduğunu, davalı şirketin müvekkil şirkete takip tarihi itibariyle 2.700,00 Euro borcu bulunmakta olduğunu, bu borcun 02/07/2018 tarihli navlun hizmeti karşılığında düzenlenen faturadan kaynaklandığını, ve bu faturanın borçlu tarafa ödeme emiri ile birlikte 11/02/2019 tarihinde tebliğ edildiğini müvekkili ile davalı/borçlu şirketin ticari defter kayıtlarının incelenmesinde takip tarihi itibariyle borçlu tarafın borcunun sabit olduğunun görüleceğini, davalı tarafın ödeme emrini tebliğ almasına mütekaip vekili aracılığıyla 13/02/2019 tarihinde yetkiye, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz ettiğini, yetki itirazı yönünden, para alacaklarında alacaklının yerleşim yerinin yetkili mahkeme olduğunu, müvekkilinin alacağının faturaya dayandığını ve hizmet karşılığı doğan bir para alacağı olduğunu bu nedenle icra takibinin yapıldığı Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu beyan ederek, Ankara ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından itirazın iptali ile birlikte takibin devamına, alacağın likit alacak olması nedeniyle %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirket aleyhinde Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas numarası ile icra takibi başlatıldığını ve süresinde yetki ve borca itirazı içerir şekilde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, müvekkili şirketin adresini belirttiklerini ve müvekkil şirketin itirazında haklı olduğunu bu nedenle öncelikle yetki itirazının kabulünü, davaya konu edilen faturaların ve içeriklerin müvekkilince kabul edilmediğini, faturanın geçerliliğinin ya da hukuki sonuçlar doğurabilmesi için geçerli bir sözleşmeye dayanılarak düzenlenmiş olması gerektiğini, davacı tarafın fatura keserek müvekkil şirkete göndermesinin malın teslim edilmiş, iş veya hizmetin yapılmış olduğunun kabulü anlamına gelmediğini, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını beyanla, haksız ve dayanaksız davanın reddine, davacı aleyhinde %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, tarafların BA-BS formları, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 29/04/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 29/04/2021 tarihli raporu ile özetle; Davacı şirketin Ankara …. İcra Müdürlüğü’nim … esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 07.02.2019 tarihi itibariyle davalı şirketten 2.700,00 Euro (1 Euro = 5,9328 TL kur üzerinden Türk Lirası karşılığı 16.018,56 TL) alacaklı olduğu, bununla birlikte; takip tarihinden sonra 31.10.2019 tarihinde davalı şirket tarafından 695,00 Euro + 500,00 TL kısmi ödeme yapılmış olduğu, nitekim davacı şirketin dava dilekçesinde takip alacağından bu kısmi ödemeyi (695,00 Euro + 500,00 TL = 4.937,57 TL) düşerek, harca esas tutarı (16.018,56 TL – 4.937,57 TL) 11.080,99 TL olarak belirlemiş olduğu, ayrıca, her iki taraf ticari defter kayıtlarında da dava tarihinde sonra 31.01.2020 tarihinde davalı şirket tarafından 695,00 Euro kısmi ödeme yapıldığının görüldüğü, dolayısıyla davacı alacağından bu tutarın da düşülmesi gerektiği, bu tutarında düşülmesi neticesinde (1 Euro 6,5782 TL kur üzerinden Türk Lirası karşılığının 695,00 Euro x 6,5782=4.571,85 TL) davacı alacağının (11.080,99 TL-4.571,85 TL) 6.509,14 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, davacının navlun hizmetinden kaynaklı alacağı olduğu iddiasıyla başlattığı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının defter ve kayıtları, mevcut deliller ve mahkememizce HMK nın 221.maddesi kapsamında resen istenen BA-BS formlarının incelenmesine yönelik olarak bilirkişi raporu ile birlikte dosya kapsamı tartışıldığında; Davacı şirketin davalı şirkete 2018/07 döneminde 3 adet fatura ile KDV Hariç 43.082,00 TL ticari mal satışı yaptığı davacıya ait formların tetkikinden anlaşılmıştır. Davalıya ait formların tetkikinden de 43.082,00 TL tutarında ticari mal alışı yaptığını beyan etmiştir. Bu kapsamda BA-BS Formlarının birbirini teyit ettiği ve her iki tarafın da vergi dairesine beyan ettiği bildirimlere göre taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişkinin birbiri ile örtüştüğü kabul edilmiştir. Davacının ticari defter kayıtlarına göre 2.700,00Euro alacaklı gözüktüğü, Davalı ticari defteri incelendiğinde takibe konu fatura davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu iş bu sebeple Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının davalıya navlun hizmetinden kaynaklı edimini yerine getirdiğinin anlaşıldığı, davalının mallarda ayıp olduğuna ilişkin bir savunmada bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı, fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek, hizmet konusu bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğu kanaatiyle davanın kabulüne ve takip tarihinden sonra tahsil edilen 695 Euro + 500,00 TL ve dava tarihinden sonra tahsil edilen 695 Euro kısmi ödemenin icra dairesinde tahsil aşamasında değerlendirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Ankara ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 2.700 Euro asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden sonra tahsil edilen 695 Euro + 500,00 TL ve dava tarihinden sonra tahsil edilen 695 Euro kısmi ödemenin icra dairesinde tahsil aşamasında değerlendirilmesine,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı taraf takibe haksız itiraz ettiğinden 2,700 Euro(16.018,56 TL)’nin %20’si olan 540 Euro(fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 756,94 TL harçtan peşin alınan 108,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 648,06 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 108,88 TL peşin harç olmak üzere toplam 171,08 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 600,00 TL bilirkişi ücreti, 135,20 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 735,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/06/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍