Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/428 E. 2022/57 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/428 Esas – 2022/57
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/428 Esas
KARAR NO : 2022/57
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ: 13/01/2022
K. YAZIM TARİHİ: 25/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla başlatmış oldukları Ankara …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte davalı yetkiye ve borcun bir kısmına itiraz ettiğini, yetki itirazı neticesinde duran dosyanın taraflarınca Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında tebliğ edilen ödeme emrine de yine davalı tarafça itiraz edildiğini, yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali gerektiğini, müvekkilinin davalıya kesilen faturalar dolayısıyla alacaklı olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkiline 1 adet alüminyum rüzgarlık, 4 adet K3-Ç Alüminyum kapı, 1 adet K1 alüminyum kapı olmak üzere KDV dahil toplam 20.119,00TL bedelli sipariş verildiğini, davalının siparişine müteakip müvekkilinin istenilen malları siparişte belirtiği üzere hazırlayıp teslim ettiğini, verilen mal ve hizmete ilişkin müvekkili tarafından e-arşiv fatura tanzim edilerek davalıya tebliğ edilmiş kısmi ödemeler neticesinde hesap mutabakatı davalıya tebliğ edilmiş davalı tarafça hesap mutabakatına itiraz edilmemiş, mail ortamında mutabakat kabul edilmiş olduğunu, tarafların ticari defterlerinde yapılacak inceleme ile müvekkilinin alacaklı olduğu tespit edilebileceğini, davalı tarafça dosyaya sunulan itiraz dilekçesinde teslimin eksik yapıldığından bahisle iade faturası kesildiği iddia edilmişse de teslimin eksik yapıldığı yönündeki iddiayı kabul etmediklerini, müvekkilinin faturaya konu malları gereği gibi teslim ettiğini, davalı tarafın söz konusu faturayı defterlerine işleyerek beyanname verdiğini, müvekkilinin göndermiş olduğu hesap mutabakatına itiraz etmediğini, yanı sıra bir kaç gün sonra aynı bedele ilişkin bir hesap mutabakatı düzenleyerek mail ortamından ilettiğini, teslimin eksik yapıldığı yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkilinin sipariş formunda belirtilen ürünleri eksiksiz olarak tespit ettiğini, müvekkilinin ürünleri kendi aracıyla teslim ettiğini, ürünlerin teslimi sırasında düzenlenen teslim belgesi ve irsaliye davalı şirket satın alma müdürü tarafından imzalanmış bunun üzerine ilgili ürünler teslim edilmiş olduğunu, davanın kabulüne, davalının MK 2’ye aykırı haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, likit alacak yönünden davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ve sâir yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından başlatılan icra takibine hem yetki hem de borcun 8.637,60TL’lik kısmına kısmi itiraz sunulduğunu, kabul edilen 484,40 TL ferileriyle birlikte 939,20 TL olarak ödendiğini, davacı yanın, bu sefer Kahramankazan İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı dosyası ile yetkili icra müdürülüğü vasıtasıyla tekrar fakat ödemeyi dikkate almayarak yine 9.119,00TL. İçin ödeme emri gönderildiğini, borç dayanağı olarak “04/12/2020 tarihli toplam alacak” açıklamasına yer verildiğini ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davanın haksız olup reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasında, anılan tarihte ve anılan miktar kadar borç doğuran bir işlem gerçekleşmediğini, davacı ile mevcut ticari ilişkide, alacak talebinin, faturaya yansıtılan ancak gerçekte teslim edilmeyen kapıların bedeline ilişkin olduğunu, ancak kapıların müvekkiline teslim edilmediğinden bahisle, iade faturası oluşturulduğunu, davacı yan da bu iade faturasını haksız olarak müvekkili şirkete iade ettiğini, mal veya hizmet karşılığı düzenlenen fatura içeriğindeki malın teslimi gerçekleşmediğinden, ortada bir borcun varlığından da söz edilemeyeceğini, haksız davanın reddine, kötüniyeti açık olan davacının takip miktarının asgari %20′ si oranında kötüniyet tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, satım ilişkisinden kaynaklı düzenlenen faturaya dayalı başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye ticaret mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir. Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve asliye ticaret mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; davacı taraf, davalı şirket tarafından 1 adet alüminyum rüzgarlık, 4 adet K3-Ç Alüminyum kapı, 1 adet K1 alüminyum kapı olmak üzere KDV dahil toplam 20.119,00TL bedelli sipariş verildiğini, davalının siparişine müteakip davacının istenilen malları siparişte belirttiği üzere hazırlayıp teslim ettiğini, davalı tarafça fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlattıkları icra takibine de davalının haksız yere itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu belirterek davalının itirazının iptalini talep etmektedir. … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan yazı cevabında da belirtildiği üzere davacının, işletme hesabı esasına tabi vergi mükellefi olduğu, … Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine yazılan müzekkere cevabında da esnaf ve sanatkarlar sicil kaydı bulunduğu bilgisi bulunduğu bu kapsamda VUK 177. Maddesi gereğince yapılan değerlendirme ile de esnaf kabul edildiğinden, bir başka deyişle tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca dava, mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri İlgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi.13/01/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.