Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/427 E. 2023/239 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/427 Esas – 2023/239
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/427 Esas
KARAR NO : 2023/239

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
K. YAZIM TARİHİ: 06/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında ticari ilişki olduğunu, taraflar arasında 09.09.2020 tarihinde nakliye anlaşması yapıldığını, bu anlaşmaya göre tarafların … ve … plakalı araçlar ile uluslararası nakliye işini gerçekleştirdiğini, bu anlaşma doğrultusunda sözleşme ile demuraj bedeli de belirlendiğini, yükün taşınması esnasında araçların 17.09.2020 tarihinde …’ya giriş yaptığını ve 25.11.2020 tarihine kadar orada kaldığını, 09.09.2020 tarihli nakliye sözleşmesi gereğince 72 saat boşaltma süresi düşüldüğünde geriye 67 günlük demuraj süresi oluştuğunu ve bu demuraj süresine istinaden sözleşmenin ilgili maddesi gereğince demuraj bedelinin taraflarca kararlaştırılan 72 saatlik boşaltma süreside indirilerek hesaplandığını ve davalının cari hesabına eklendiğini, Davalının sözleşme ile kararlaştırılan demuraj bedelini eksik ödediğini, bu nedenle davalıya karşı … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, davalıyla zorunlu arabuluculuğa gidildiğini fakat anlaşamadıklarını beyan ederek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçluya İİK 67/2 maddesi gereğince %20’den az olmamak koşuluyla icra inkâr tazminatı yükletilmesine, tüm mahkeme harç ve masrafları ile ücreti vekâletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte huzurdaki davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle öncelikle zamanaşımı definde bulunduklarını, davalı şirketin ulus ve uluslararası alanda lojistik hizmeti verdiğini, davacı ile aralarında 09.09.2020 tarihli nakliye anlaşması yapıldığını, davacının taşıma konusu gıda malzemelerini …/…dan, …/…’ya taşıma işini üstlendiğini, teslim adresinde boşaltma işlemleri esnasında davacı tarafından kullanılan araçların beklemeye girdiğini, sözleşmeye göre belirlenen bekleme süresinin aşılması halinde bekleme ücretinin kararlaştırıldığını, işbu sözleşmeye göre araçların 67 gün demuraj süresi olduğunu, davacının, davalı şirkete demuraj bedelini içeren faturayı kestiğini ancak davalı şirket tarafından ödemelerin eksik yapıldığı gerekçesiyle icra takibi başlatıldığını, bu takibin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu alacak iddiasının yargılamayı gerektiren bir alacak olduğunu, demuraj bedelinin maddi hakikate aykırı olduğunu, taşımayı gerçekleştiren araçlara ilişkin demuraj süresinin 67 gün değil; 35 gün olduğunu, işbu demuraj süresine ilişkin kararlaştırılan tutarın davacıya ödendiğini, davacı tarafına ödenmemiş alacağın olmadığını, akdedilen sözleşmede yükleme ve boşaltma süresinin 72 saat olduğunu ve bu süre içerisinde kalan tüm tatil günlerinin demuraj haricinde olduğunu, bu anlamda 35 günlük bekleme süresinden bu sürelerin düşülmesi gerektiğini, yine sözleşme maddesinde serbest süre arasında kalan tüm tatil günlerinin demuraj harici olduğu hususunda tarafların anlaştıklarını, sürenin aşılması halinde serbest süreyi aşan her gün için belirtilen miktar üzerinden bekleme ücretinin talep edilebileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmede yükleme süresi ile kast edilenin; aracın yüklemenin yapılacağı fabrikaya gelmesi ile yüklemenin tamamlanması arasında geçen süreyi; boşaltma süresinin ise aracın şantiyeye gelişi ile boşaltma işleminin tamamlanması arasındaki süreyi tanımladığını, bekleme ücretinin hak edilebilmesi için evrakların alıcıya ya da alıcının gümrükçüsüne teslim edilmesi ve tahliye işlemlerinin başlatılması gerektiğini, uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacak hukukun, eşya karayolu ile akit devlet statüsündeki …’den …’ya taşındığından CMR Konvansiyonu olduğunu, Nitekim CMR Konvansiyonunun 1. Maddesine göre; bu konvansiyon, eşyanın sözleşmede kararlaştırılan tesellüm ve teslim yerlerinin, en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede bulunması şartıyla tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında, taşıt ile karayolunda eşya sözleşmesine uygulanır. Bu anlamda taraflar arasındaki taşıma ilişkisi, bir akit ülke olan …’den …’ya karayolu ile ücret karşılığında eşya taşımayı içerdiğinden CMR Konvansiyonu hükümlerine tabi olduğunu, bu hususta bekleme süresine ilişkin talepte bulunabilmek için araçların ülkeye giriş yaptıkları tarih değil; evrakların alıcıya yahut alıcının gümrükçüsüne teslim edildiği yani gümrüğe giriş tarihinin esas alınması gerektiğini, davacı şirketin araçlarla ilgili evrakları gümrüğe 14.10.2020 tarihinde verdiğini, nakliye sözleşmesiyle kararlaştırılmış olan serbest sürenin 19.10.2020’de bittiğini, araçların 25.11.2020 tarihinde boşaltma işlemini gerçekleştirdiğini, bu esasta olmak üzere araçların bekleme süresinin 35 gün olduğunu ve bekleme süresine ilişkin demuraj bedelinin de her gün için 100 Euro olduğunu, bu ödemelerin yapıldığını, araçların navlun bedelinin 3.100,00 USD olduğunu ve davacı şirkete ödendiğini beyan ederek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ticaret sicil kayıtları, taraflar arasında akdedilen 09/09/2020 tarihli nakliye sözleşmesi, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, BA-BS formları, bilirkişi heyeti raporları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, incelenmesinde; Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 18/01/2021 tarihli ödeme emri ile 3.765,00 Euro asıl alacak, 76,67 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.841,67 Euro alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 02/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 04/03/2021 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 03/06/2021 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği faturadan kaynaklanan toplam 3.841,67 Euro bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, dosyaya kazandırılan 09/06/2022 tarihli kök raporda ve itiraz üzerine alınan 02/08/2022 tarihli ek raporda özetle; “…Davacı … Şti.’nin … Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 18.01.2021 tarihi itibariyle davalı … Şti.’den ((62-35) x 100 Euro) = 2.700,00 Euro alacaklı olduğu, bununla birlikte davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
İş bu raporlara davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine masrafı davalıdan karşılanarak, oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmış, düzenlenen 09/01/2023 tarihli raporda özetle;
“…Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler tarafımızca incelenmiş olup; Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 09.09.2020 olduğu, işbu sözleşme kapsamında “Serbest Süre: Yükleme ve boşaltma 72 saat olup; serbest süre içerisinde kalan tüm tatil günleri demoraj haricidir.” “Demoraj Bedeli: Serbest süreyi aşan beher gün için 100 EURO ödenecektir. Transit süreyi aşan beher gün için 100 EURO ceza uygulanacaktır.” Şeklinde serbest süre hakkında ve demoraj bedeli hususunda anlaşmaya varılmış olduğu, ancak; davalı tarafından malların Yükleme ve gümrüklemenin yapıldığı tarih 10.09.2020 olmasına rağmen aracın boşaltma tarihinin 25.11.2020 olduğu, arada geçen yaklaşık 2,5 aylık süreye dair dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, bu kapsamda; uyuşmazlığa dair düzenlenen rapor ve mütalaa incelendiğinde oluşan çelişkinin, bekleme süresinin hesaplanması hususunda olduğu, Hukuki değerlendirme ve takdir yetkisi sayın mahkemenize ait olmak üzere; Bekleme süresinin tespiti hususunda dosya kapsamında kesin bir bilgi ve belge bulunmaması sebebi ile tarafların ihtirazi kayıt olmadan imzaladıkları sözleşmenin esas alınması gerektiği kanaatine varıldığı, Sözleşme doğrultusunda; Yükleme ve gümrüklemenin yapıldığı tarih 10.09.2020 olup; Davalıya ait aracın …’ya giriş tarihi 17.09.2020’dir. Bu durumda …’ya girişten gümrüğe girişe kadar geçmesi gereken ve hayatın olağan akışına uygun olan süre 2 gün olup, …’daki iç gümrüğe giriş tarihinin 19.09.2020 olması gerekmektedir, ancak 19.09.2020 cumartesi gününe denk geliyor olması sebebi ile aracın gümrük işlemlerinin yapılması gereken tarih takip eden pazartesi günü yani 21.09.2020 tarihi olmalıdır, Sözleşme kapsamında bekleme süresi olan 72 saat de hesaplamaya dahil edildiğinde aracın boşaltılması gereken sürenin 24.09.2020 olduğu hesaplanmıştır. Ancak, davalı tarafından aracın boşaltma tarihi 25.11.2020 olup arada geçen 62 gün bekleme süresi bulunmaktadır. Bu durumda; “Demoraj Bedeli: Serbest süreyi aşan beher gün için 100 EURO ödenecektir. Transit süreyi aşan beher gün için 100 EURO ceza uygulanacaktır.” Maddesi doğrultusunda; 62 günden daha evvel ödenen 35 günlük bekleme süresi düşüldüğünde geriye kalan 27 Gün x 100Euro = 2.700 Euro davacının alacaklı olabileceği kanaatine varılmıştır…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir ve birbirleriyle çelişki içermeyen hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporları birlikte değerlendirilerek; taraflar arasındaki sözleşmenin demoraj bedeli konusundaki hükmü gereğince yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere davalının 27 gün bekleme süresinden kaynaklı demoraj bedeli ödemek zorunda olduğu, sözleşmeye ve bu madde hükmüne karşı tarafların bir itirazının bulunmadığı, davalı taraf her ne kadar demoraj süresine ilişkin itiraz da bulunmuşsa da yükleme ve gümrüklemenin yapıldığı tarih 10.09.2020 olmasına rağmen aracın boşaltma tarihinin 25.11.2020 olduğu, arada geçen yaklaşık 2,5 aylık süreye dair dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, uzman görüşündeki süreye ilişkin bu çelişkinin giderildiği anlaşıldığından daha önceden ödenen 35 günlük bekleme süresi düşülerek davanın kısmen kabulü ile 2.700,00 Euro üzerinden icra takibinin devamına ve sözleşmeden kaynaklanan bir alacak olduğu gözetilerek icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE ; Davalının, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin işlemiş faiz olmaksızın 2.700 Euro asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-540 Euro (fiili ödeme tarihinde TL karşılığı) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.940,27 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 418,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.522,17 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 927,72 TL’sinin davalıdan, 392,28 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 418,10 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 485,90 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 72,70 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.672,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 1.175,60 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 100,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.500,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 742,96 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/02/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza