Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/426 E. 2022/290 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/426 Esas – 2022/290
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/426 Esas
KARAR NO : 2022/290
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 22/04/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; alacaklı/davacı müvekkili ticari işletme niteliğinde olup, borçlu/davalı şirket arasında 2004 yılında karşılıklı imzalamış oldukları sözleşmeye istinaden müvekkilinin keseceği fatura bedeli karşılığında davalı şirketin … bölgesindeki servis hizmetlerini karşıladığını, verilen hizmetler karşılığı çeşitli tarihlerde faturalar kesildiğini, ancak bedellerinin tahsil edilemediğini, müvekkilinin gerek telefonla gerekse şifai olarak davalı şirketle görüştüğünü, ancak bir sonuç alınamadığını, bu nedenle Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …E, Sayılı dosyası ile ödenmeyen faturalardan kaynaktı icra takibi başlatıldığını, davalının 16.02.2021 tarihinde borca itirazı neticesinde lakibin durdurulduğunu, davalı şirket ile whatsapp ve mail yoluyla mevcut alacak konusunda mutabakat sağlandığını, buna rağmen herhanpi bir ödeme yapılmadığını, cari hesap ekstresinden de görüleceği üzere 10.12.2019 tarihi itibarıyla 20.094,21) TL alacakları olduğumu, işlem ticari nitelikte olmasına rTağmen davalıdan icra takibinde yasal faiz talep edildiğini, davalı şirket borcu olduğunu bilmesine rağmen icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenle alacağın % 20’si oranında icra inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, arabuluculuk görüşmesinde de taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığını beyan ederek, davanın kabulü ile Ankara Batı İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.094,21 TL asıl alacak ve ferileri üzerinden icra takibinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2018-2019 yılına ait BA-BS formları, 07/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında akdedilen servis hizmeti kapsamında faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla cari hesap alacağına dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 14.02.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 15.02.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen yetkili servis sözleşmesi ile, davalının ürettiği veya ithal ettiği, iç piyasada pazarlanan … markalı ürünlerin satış sonrası hizmetlerinin yürütülmesi ve bakım onarımlarının davacı tarafından sağlanması hususunda tarafların anlaştıkları, davacı yanın vermiş olduğu servis hizmeti kapsamında davalı adına faturalar tanzim edildiği, fatura bedellerinin ödenmemesi sebebiyle cari hesaba dayalı alacağın tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı yan cevap dilekçesi vermediğinden savunmaları tespit edilememiş, ancak borca itiraz dilekçesi içeriğinden belirtilen şekilde borcunun bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Davacı işletme hesabına göre defter tuttuğundan davacının BA – BS formu verme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davalını bağlı bulunduğu vergi dairesinden 2018 – 2019 yıllarına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davalı tarafça davacı adına 2018 yılında 6 adet belge karşılığında KDV hariç 6.383,00TL, 2019 yılında 7 adet belge karşılığında KDV hariç 26.061,00TL mal alış bildiriminde bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça dosyaya sunulu bulunan cari hesap ekstresinin incelenmesinde, 20.094,22TL hesap bakiyesi yönünden 15/01/2020 tarihli davalı şirkete ilişkin kaşeli ve imzalı mutabıkız yazısının bulunduğu görülmüştür.
Davalıya verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen bilirkişi raporunda; 03.02.2021 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 20.094,22TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklı cari hesap alacağından bakiye alacağının bulunduğunu iddia etmiş, davaya dayanak faturaların incelenmesinde faturaların 2019 yılına ait olduğu tespit edilmiştir. Davalı yanın dosyaya kazandırılan 2019 yılına ilişkin Ba formunda 7 adet belge karşılığında KDV hariç 26.061,00TL mal alış bildiriminin bulunduğu, bu faturaların KDV dahil tutarının ise 30.753,83TL olduğu, davacının dosyaya sunulu bulunan cari hesap ekstresi ile davalının bildirimlerinin örtüştüğü görülmüştür. Davalı yanın Ba formuyla mal alım bildiriminde bulunması taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini kanıtlamaktadır. Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir. Davacı lehine delil olarak kabul edilen defterlerine göre davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle 20.094,22TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 20.094,22TL alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 4.018,84TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 4.018,84TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.372,63TL karar ve ilam harcından peşin alınan 242,69TL harcın mahsubu ile bakiye 1.129,94TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2021 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 242,69TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 310,49TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 152,30TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 852,30TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24/03/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı