Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/425 E. 2022/383 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/425 Esas – 2022/383
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/425 Esas
KARAR NO : 2022/383
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
K. YAZIM TARİHİ: 29/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davalı/borçlu ile müvekkili arasında ticari ilişkisinden dolayı, taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi oluştuğunu, ancak bu ilişki dolayısıyla davalı tarafından ödenmesi gereken alacağın ödenmediğini, müvekkili şirketin, alacağını tahsil amacıyla … İcra Müdürlüklerinden açılmış olup yetkiye itiraz edilmiş olması nedeni ile yetkili icra müdürlüğü Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhinde ilamsız icra takibine devam edildiğini, borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini, arabuluculuk görüşmelerine başlanılmış ve anlaşılamamış olduğunu, davalı/borçlunun itirazının tamamen kötü niyetli, yapılan itirazın ise haksız olduğunu, borçlunun, cari hesap ekstresinde borçlu olduğu görülmekle, hakkında icra takibi başlatılmasına sebebiyet vermiş olduğunu, tüm bu nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlunun haksız itirazı sebebiyle asıl alacak üzerinden %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takip konusu alacağın tamamı üzerinden hesaplanacak nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile taraflarına verilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; öncelikle davacı tarafın gerek icra takip dosyasında gerekse de dava dilekçesinde taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine dayanmış olsa da taraflar arasında 1 defaya mahsus bir alım-satım işlemi olduğunu, parça parça bu ürünlerin teslim edilmiş ve onun da iade faturası kesilmesi ile neticelendiğini, dolayısı ile taraflar arasında bir cari hesap ilşkisi bulunmadığını, Keza TTK md 89’da da belirtildiği üzere cari hesap ilişkisi cari hesap sözleşmesine bağlı olup 89/2 maddesi uyarınca bu sözleşmenin geçerliliği yazılı şekle tabi olduğunu, taraflar arasında ise herhangi bir suretle cari hesap sözleşmesi akdedilmediğini, davacının bir alacağı olmamakla beraber velev ki bir an için alacağının varlığı kabul olunacak olsa dahi faturalara değil cari hesap ilişkisine dayanarak açılan icra takibinin hatalı olduğunu, müvekkilinin … ili … ilçesinde … faaliyetleri yürütmekte olup davacı firma saha ekibinin kendisini ziyareti sonucunda davacıdan kozmetik ürünler sipariş ettiğini, tüm kozmetik firmalarında olduğu gibi burada da davacı tarafından belirli aralıklarla satış temsilcisi desteği verileceği ve ürünün böylece eczane müşterisine tanıtılarak satılacağının taahhüt edildiğini, bu suretle faturalar kesilerek müvekkilinin sipariş ettiği ürünlerin peyderpey teslim edildiğini, ancak aradan geçen süreçte uzman satış personeli gönderilerek satış desteği sağlanmadığı gibi ürünlerin de müvekkilinin çabaları ile müşterilerince ilgi görmediğini, ürünlerin satılamamakta olup beklenen fayda sağlanamadığını, bunun üzerine müvekkilinin, kendisine ait … nolu telefondan davacı firma temsilcisi … Hanım’a ait … nolu telefon ile görüştüğünü, iade talebini firmaya ilettiğini, ancak davacı firmanın müvekkili oyalama sürecine girerek telefonlarına yanıt vermeyi de kestiğini, müvekkilinin ürünler hakkında bilgi almak için bile ulaşamaz olduğunu, davacı firma tarafından mağdur edilen müvekkili ürünlerin iadesi için 18.12.2018 tarihli … nolu faturayı keserek Sican …. Noterliği’nin 18.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ekinde davacı firmaya gönderdiğini, davacı tarafından faturaya herhangi bir şekilde itiraz edilmediğini, iade olunan ürünlerin davacı tarafından teslim alınmadığı gibi bir de müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmış ve iş bu haksız davanın ikame edildiğini, davacı tarafça açılan haksız davanın reddi ile, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına, davacının yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas, Cari Hesap Ekstresi, Faturalar, Tanık, Ticari Defter ve Kayıtlar, tarafların BA-BS formları, tanık beyanları, bilirkişi heyet raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi kurulu 24/02/2022 tarihli raporu ile özetle; Davacının 29.05.2019 takip tarihi itibariyle davalıdan 23.127,47 TL alacaklı göründüğü, ancak bu alacağın iade faturasının kayıtlara yansıtılmamasından kaynaklandığı, diğer taraftan bu iade faturasını davacı kayıtlarında göstermeden BA formunda beyan ederek kabullendiğini, sonuçta bu iade faturası nedeniyle davalının davacıya borcu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklandığı iddia edilen alacağa yönelik başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas, Cari Hesap Ekstresi, Faturalar, Tanık, Ticari Defter ve Kayıtlar, tarafların BA-BS formları, tanık beyanları, bilirkişi heyet raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;
Uyuşmazlık temelde, faturaya konu emtianın teslim edilip iade faturası düzenlenen faturaya konu malların teslim alma borcunun kime ait olduğu bu kapsamda iade faturası düzenlenen mal ile ilgili borcun ödenip ödenmeyeceği hususlarına ilişkindir.
Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır. Davalı faturaya itiraz edildiğini ve faturanın iade edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Sözleşmenin ifa safhasıyla ilgili olarak düzenlenen faturanın şekli ve kapsamının ne olması gerektiği konusunda, Türk Ticaret Kanunu’nda özel bir hüküm bulunmamakta, anılan yasanın 21/2. maddesinde neyi ifade ettiği açıklanmaksızın faturanın içeriğinden söz edilmektedir. Faturanın zorunlu içeriği ve şekil şartlarına ilişkin ayrıntılı düzenleme Vergi Usul Kanunu’nda yer almaktadır. Faturanın olağan içeriği, akdin ifası ile ilgili hususlarla sınırlıdır (VUK. m.230). Dolayısıyla, faturanın içeriği, faturanın bu temel niteliğine uygun olmadığı taktirde, sekiz günlük itiraz süresinin geçirilmesi bu hususları yazılı delil haline getirmez. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. (Geniş bilgi için Bkz: Prof. Dr. Sami Karahan, Ticari İşletme Hukuku, 23. Baskı, Eylül 2012, Konya; Sh 111 vd.) .
Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan eczacı bilirkişi ve mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme ile Davalının defter kayıtlarına bakıldığında sadece 2018 yılında işlem olduğu , 2018 yılında iade faturası nedeniyle hesap kapandığı için sonraki yıllara devreden bir kayıt yada işlem olmadığı bu kapsamda muavin defter kayıtlarına bakıldığında da davalının davacıya borcu olmadığı çünkü davacının eczaneye verdiği kozmetik ürünlerin tamamı için eczane tarafından iade faturası düzenlenmiştir. Eczacı bilirkişi tarafından yapılan tespit hükme esas alınarak yapılan değerlendirme ile Eczane uygulamalarında teamül, eczane tarafından yapılan iade işleminin satıcı tarafından ürünlerin eczaneden teslim alınması şeklindedir. Her ne kadar davalı eczane iade ürünleri için bir fatura düzenleyip noter kanalıyla davacıya gönderse de davacı iade ürünleri teslim almadığı gibi iade faturasını da kayıtlarına yansıtmamıştır. İade ürünleri davacı 2018 yılı BA formunda iade faturasını beyan ederek söz konusu faturayı kabullenmiştir. Yargıtay içtihatları gereğince fatura alıcısının bu fatura nedeniyle BA formu düzenleyerek vergi dairesine bildirmesi faturaya konu mal ve hizmeti aldığına karine teşkil eder ( Yargıtay 19. HD, 31.10.2018, 2627/5349; 18.06.2020, 709/1122). Buna göre davacı kayıtlarında göstermeden bu iade faturasını BA formunda beyan ederek kabullendiği iş bu sebeple bu iade faturası nedeniyle davalının davacıya borcu olmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatının reddine,
3-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 394,96 TL harçtan mahsubu ile artan 314,26 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2021 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan 26,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/04/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.